VakıfBank, ilk 4'ü hedefliyor

Ece CEYHUN

İSTANBUL - Bir süre önce genel müdürlüğü İstanbul'a taşınan VakıfBank'ın ana stratejisi yeni baştan dizayn ediliyor. VakıfBank Genel Müdürü Süleyman Kalkan odaklarına karlı büyümeyi aldıklarını belirterek bankanın kredi ve menkul kıymetler portföyü ile mevduat tabanını değiştirdiklerini, IT yatırımlarına hız verdiklerini anlattı.

Gecikmiş alacak portföyünü tahsilatlarla küçülten, bazı gayrimenkullerini satan VakıfBank, kamu bankası geleneklerinden farklı olarak özel bankacılık segmentine de girdi. Süleyman Kalkan, "Bilançonun kompozisyonunu değiştiriyoruz" dedi.

VakıfBank Genel Müdürü Süleyman Kalkan ile bankanın İstanbul'a taşınmasını, geçirdiği değişimi ve bankacılık sektöründeki gelişmeleri konuştuk. Kalkan, DÜNYA'ya bankanın 2015 stratejisi üzerinde çalıştıklarını anlatarak ilk 4 bankadan biri olmak istediklerini söyledi.

Kalkan, "2015'te çok farklı bir Vakıfbank olacak. İstanbul'a taşıdık, şimdi bankanın yüzünü ve vizyonunu değiştiriyoruz. Stratejimiz belli. Tabana yayılmış ve piyasanın içinde daha çok görünen bir Vakıfbank olacak. 2015'e geldiğimizde İstanbul'da ve Türkiye'nin her yerinde kökleşmiş 1000 şubeli bir VakıfBank olacak" değerlendirmesinde bulundu.

Kalkan, bankanın aktif kalitesini düzeltmek istediklerini ifade ederek odaklarına karlı büyümeyi aldıklarını ve bunun ilk sonucunu da ilk çeyrekte gördüklerini belirtti. Banka 409.2 milyon TL ile bu yılın ilk üç aylık döneminde tarihinin en yüksek çeyreklik karına ulaştı. Kalkan, "Karlılık açısından bankanın en iyi bilançosunu çıkardık. Bunun içinde gayrimenkul karları da var,  tahsilattan gelen rakamlarda var. Bir temel sebep de maliyetleri kontrol altına almamız. Bizim kar marjlarımızdaki daralma sektörden daha az oldu" dedi.

Banka bilançosu değişiyor

Kalkan, bankanın kredi portföyünün kompozisyonunu değiştirdiklerini belirterek, burada kurumsal kredilerin ağırlığını azaltarak bireysel ve KOBİ kredilerinin ağırlığını artıracaklarını kaydetti. Banka KOBİ kredilerinde yüzde 90 büyüme hedefi koymuş durumda.

Menkul değerler portföyünün yapısını değiştirdiklerini anlatan Kalkan, faiz dalgalanmalarından daha az etkilenmek için portföyde sabit faizli menkul kıymetlerin payını azaltarak değişken faizli tahvillerin payının arttığını bildirdi. Böylece TL tahvil stoğunun yüzde 70'i değişken faizli menkul kıymetlerden oluşurken portföyün kompozisyonu tam terse döndü. Kalkan, "Menkul kıymet portföyünü de büyütmedik. Dolayısıyla küçüldük diyebilirim" dedi.

Mevduat tabanında da değişikliğe gittiklerini açıklayan Kalkan, burada da daha yaygın bir mevduat tabanı oluşturmaya çalıştıklarını açıkladı. Kalkan, bankanın önümüzdeki dönemde önemli bir yatırımının da teknoloji alanına yapacağını kaydetti.

Tabana yaygın bankacılık

Ağırlıklı olarak kurumsal bankacılık yapan VakıfBank'ın ana stratejisini değiştirmek  için yola çıktıklarını aktaran Süleyman Kalkan,bankanın müşteri tabanını genişleterek çok daha yaygın müşteri ağı ile çalışmak istediklerini söyledi. Kalkan şöyle devam etti: "Banka kurumsal tarafta güçlü. Kurumsal büyük firmalarla çalışıyor.

Kamu bankacılığında güçlü. Maaş ödemesi yapıyor ama kamu kurumlarıyla da kredide de mevduatta da blok işler söz konusu. Bizim bilançomuzun büyüklüğü 75 milyar lira civarında aşağı yukarı 50 milyar dolar. Dolayısıyla bilanço çok büyük. Bu ölçekteki diğer bankalara baktığımızda şube sayılarının bizden önemli ölçüde farklı olduğunu onların daha fazla tabana yayıldığını görüyoruz.

Tabana yayılırken kurumsal bankacılığa yoğunlaşmaktan ziyade bireysele ve KOBİ'ye yoğunlaşacağız. Bireysel ve KOBİ ağırlıklı bir bankaya dönüştürmek istiyoruz. Banka bireysel tarafta geleneksel olarak güçlü ama KOBİ tarafında mesafe biraz açılmış durumda. Dolayısıyla yeni şube açılışları bizi yeni bireysel ve KOBİ müşterisine götürecek."

Bankanın karlılığı artacak

Bankanın ana stratejisini oluştururken odaklarına karlı büyümeyi de aldıklarını ifade eden Kalkan, kurumsal bankacılıkta kar marjlarının da çok düşük olduğuna dikkat çekerek "Bu dönemde yaptığımız temel şeylerden biri de şu; ‘tek başına büyümeye oynamayalım karlılığa oynayalım'. Bu anlamda bireysel ve KOBİ segmenti ile banka karlılığını da artıracak bir yapıya dönüştürmek istiyoruz. Karlılık politikasında zayıf olduğumuz noktalara bakıp karlılığı artıracak başka alanlara da bakmak istiyoruz. Bankanın bilançosunu istediğiniz ölçüde büyütmek kolay. Ama dedik ki tek başına büyüme olmasın karlı büyüme olsun. İstanbul'a gelmek ve bu politikaların sonuçları bizi ilk 4 banka arasına sokmalı. İddialı olmak zorundayız" dedi.

Kötü krediye geçit yok

Bankacılıkta aktif kalitesinin önemine de dikkat çeken Kalkan, bankanın aktif kalitesini de düzeltmek istediklerini söyledi. Burada öncelikle ‘kötü kredi' yapmamaya çalıştıklarını kaydederek "Başka bankalardan farklı olarak Yönetim Kurulu'nda her kredi dosyasını, dosya dosya tartışıyoruz. Her 15 günde bir toplanıyoruz ve her üye görüşlerini söylüyor. Son derece özgür bir ortam var ve mutabakat sağlamadığımız krediyi çıkartmıyoruz. Muhalefet şerhi olan bir kredimiz bile yok. Bir kişi ‘içime sinmiyor' diyorsa kalsın diyoruz. Firma ve iş iyiyse zaten her zaman krediye erişebiliyor. Kötü kredi oluşturmamaya çalışıyoruz ve bu bilançodan da görülüyor" diye konuştu.

Kalkan, yüzde 6.3'lere çıkan tahsili gecikmiş alacak rasyolarının da yüzde 4.5'lara geldiğini şimdi hem bu portföye yeni intikal gelmediğini hem de tahsilat oranını artırmaya çalıştıklarını vurguladı. Kalkan, bankanın sektörden farklı olarak tahsili gecikmiş alacak portföyünde varlık yönetim şirketlerine satış yapamadığını da belirterek şöyle konuştu: "Biz 1 kuruşluk alacağı satamıyoruz.

Senelerdir tahsil edilemeyen alacaklar var. Ama sektördeki diğer bankalar 100 liralık portföyü 20 liraya satıyor. Zaten karşılığı var ve zaten zararı yazılmış. Biz kamuda 100 liralık alacağı 99 liraya satsak devleti zarara uğratmaktan hemen şikayet gelir. Biz bu tür alacakları çıkarttığımızda sektörle aynı noktadayız. Bende şimdi ‘yüksek kalsın bizim için çalışma şevki olsun' diyorum. yanlış kredi yapmayalım diyorum. Bir kredi batabilir olmayacak bir şey değil ama buna azami özen göstermeye çalışıyoruz, titiz davranıyoruz."

Gayrimenkul stoğuna çeki-düzen

 Bankanın aktifini düzeltirken atıl kalan, gecikmiş alacaklardan dolayı bankanın elinde bulunan gayrimenkul stoğunun bir kısmını da erittiklerini açıklayan Kalkan, toplam stoğun değerinin 1 milyar TL seviyesinde olduğunu belirtti. Kalkan, "Biz sadece bu sene 400'ün üzerinde gayrimenkul satışı yaptık. Geçen senenin son döneminde başlayan iyi bir ivme yakaladık. Değerini buldukça satıyoruz. 

2015'te ağırlık bireyselde olacak

Bankanın bilanço kompozisyonunu değiştirdiklerini anlatırken kredi portföyünün kompozisyonunu nereden nereye geleceğini de aktaran Kalkan, bankada ilk defa 5 yıllık bir plan yapıldığına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Kredi portföyünde kurumsalın ağırlığı giderek azalacak onun yanında KOBİ ile bireyselin oransal olarak payı artacak. Kredi portföyünün yüzde 50'si 5 yılın sonunda bireysel tarafta olacak. Biz konut kredisinde piyasanın en önemli aktörlerinden biriyiz. Bu işi biliyoruz ve iyi yapıyoruz. Pazar payımız büyük ve son dönemde pazar payı artışı sağladığımız alanlardan bir tanesi, konut. Biz bir anlamda konut işinin lokomotifiyiz.

Artı, biz taksitli ihtiyaç kredilerinde de biz piyasada en belirleyici bankalardan biriyiz. Kalan yüzde 50'de KOBİ'nin ağırlığını artıracağız. KOBİ'nin hatta OBİ'nin payının yüzde 20'lerde olmasını bekliyoruz. KOBİ bizim görece en zayıf olduğumuz yer. Yeni ürünler geliştiriyoruz. KOBİ portföyümüz küçük olduğu için bu sene yüzde 90 artıralım dedik. Yüzde 90 çok büyük bir hedef ama bazımız çok küçük olduğu için yapılabilir bir hedef olarak gördük. İyi de gidiyoruz. Ama bu hedef yüzde 25 sınırlamayı bozacak bir şey değil. Şu an itibariyle de genel hedefin içindeyiz, sorun yok."

Yeni şubeler yeni müşteri getirecek

Kalkan'ın deyimi ile banka iddialı hedeflerini, yani bireysel ve KOBİ bankacılığındaki büyümesini, yeni açacağı şubeler ve yeni aldığı personeliyle realize edecek.

"Her biri bankaya yeni bireysel müşteri olarak dönecek" diyen Kalkan, VakıfBank'ta artık personel sayısının 12 binlere geldiğini kaydederek sadece bu sene 1.500 kişi başladığını ve tek seferde en yüksek işe alıma imza attıklarını bildirdi.

Geçen sene 100 yeni şube açtıklarını ve neredeyse orta çaplı bir banka kurmuş olduklarına dikkat çeken Kalkan, "Şu anda bile İstanbul'da 100 şube daha açmamız gerekiyor. Rakiplerimizle aradaki farka ve İstanbul'daki piyasa şartlarının gelişimine baktığınızda 100 yeni şube daha açmak gerekir diye düşünüyorum. Bizim İstanbul'da 170'e yakın şubemiz var, rakiplerimizin ise 300" Bir taraftan Anadolu'da diğer taraftan metropollerde yeni stratejilerine uygun yerlerde şube genişlemesine devam edeceklerini aktaran Kalkan, "Türkiye'de, sektörde büyüyor ve banka buradan alması gerekeni alacak" dedi.

Artık 'özel' bankacılık da yapıyor

Kalkan, geleneksel olarak kamu bankacılığı anlayışında olmayan özel bankacılık segmentine de girdiklerini aktardı. Bu yılın başından beri özel bankacılık müşterilerine hizmet veren VakıfBank'ın bu alandaki ilk şubesinin de Ankara'da açıldığını bundan sonra İstanbul'un Avrupa yakasında Etiler'de ve yine İstanbul'un Anadolu yakasında birer hizmet noktası açmak istediklerini söyleyen Kalkan, "Belki Anadolu'nun birkaç yerinde de olabilir.

Ayrıca şubelerde corner şeklinde özel bankacılık bölümleri olacak. 300 bin TL'nin üzerinde varlığı olan müşteriler özel bankacılık kapsamında değerlendireceğiz. Şimdiye kadar yeni müşteri edindik. Banka içinde bu limitlerin üzerinde olan müşterilerimizi henüz alıp özel bankacılığa aktarmadık" bilgisini verdi.

Kalkan ayrıca, anapara korumalı fonlar çıkarttıklarını ve genel olarak yatırım fonları ürünlerini zenginleştirmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Banka ile çalışan arasındaki bağ çok güçlü

VakıfBank'ta yaşanan değişimin önemli bir hamlesinin de İstanbul'a taşınmak olduğunu kaydeden Kalkan, 20 yıllık rüyanın gerçekleşmiş olduğunu ifade etti. VakıfBank, Ataşehir'de yapılacak binasına taşınana kadar İstanbul Levent'te üçlü bir sac ayağı şeklinde oluşturacağı binalarda hizmet verecek. Şu anda İstanbul Levent'te iki binaya yayılmış olan genel müdürlük hizmet birimlerine ileride bugün İstanbul Adliyesi olarak kullanılan binada eklenecek. Kalkan, İstanbul Adliyesi'nin hizmet verdiği Levent'teki binanın VakıfBank'ın mülkü olduğunu kaydederek "Bugün Adliye binası olarak kullanılan mülkümüzü de devreye alarak sac ayağı oluşturacak en fazla 3 binaya bölmeyi düşünüyoruz" dedi.

Kalkan, taşınmanın ‘gürültüsüz, patırtısız' yapıldığını da işaret ederek "İlkeleri ortaya koyduk ve ayrım yapmadık. Bir tanesinde ayrım yapmış olsaydık emin olun kimseyi getiremezdik. Dedik ki bütün bekarlar ve erkekler gidiyor. Hanımlar lehine pozitif ayrımcılık yaptık ve dedik ki eşi bizde çalışmayan hanımların isteğine bırakıyoruz ama herkesi götürüyoruz dedik. Bunu şubelere de açtık.

Onlardan da gelmek isteyen oldu. Bizde onları mağdur etmeyecek bir sistem de getirdik. Banka ile çalışan arasında güçlü bir bağ var ve bunu korumaya, güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu işi yaparken minimum maliyetle yapmaya çalışıyoruz. Ankara'yı da ihmal etmek istemiyoruz, gereksiz yatırımlar yaparak maliyeti de artırmak istemiyoruz. Operasyonel birimler Ankara'da kalsın diyoruz. Gelecek kişileri de sınırlı tutmaya çalıştık, kira yardımını da 2 seneyle sınırlı tuttuk. Banka bilançosunda taşınma nedeniyle rahatsız edecek bir şey olmayacak" şeklinde konuştu.