Uzun vadeli oyuncu 'bravo' dedi!

Bakan Şimşek, Merkez Bankası'nın aldığı kararların arkasında olduklarını belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

İSTANBUL - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası'nın son dönemde aldığı kararlara olan desteklerini ifade ederek "Sıcak para açısından bakıldığında önemli bir belirsizlik ortamı yarattık. Ortaya koyduğumuz çerçeve onları şaşırttı. Sıcak para açısından bir hoşnutsuzluk olduğunu söyleyebilirim" dedi.

Şimşek, ortaya koydukları büyük resimde olası not artışının ardından artacak sıcak para girişinin de olduğunu kaydederek , "Türkiye'ye uzun vadeli bakan yatırımcılar 'hakikaten bravo, bu takımdan bunu beklerdik' dediler. Ama günü birlik bakan adam farklı düşünür ve onlar da piyasada az bir kitle değil" diye konuştu. Şimşek, Mısır'da yaşanan gelişmelerin MB'nin aldığı kararlarla çakıştığına da dikkat çekerek "Mısır ile birlikte risk iştahında ciddi azalma, riskten kaçınma var. Gelişmiş oturmuş ülkelerin para birimlerine geri dönüş var. Politika çerçevesinden rahatsız olanlar vardı onlar portföyünü azaltır" ifadelerini kullandı.

Davos dönüşü sonrası İstanbul'da gazetelerin ekonomi yöneticileriyle özel bir sohbet toplantısında buluşan Maliye Bakanı Şimşek, gündemdeki Merkez Bankası tedbirleri ve Mısır'daki gelişmeler hakkında soruları yanıtladı. "Türkiye için uzun vadede doğru olanı yapmak lazım" diyen Şimşek işte tam bu noktada Merkez Bankası'nın bugün için değil geleceğe yönelik adımlar attığını anlattı.

Seçim dönemine girerken Merkez Bankası'nın attığı adımların önemli bir boyutu olduğuna da dikkat çeken Bakan Şimşek, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir hükümet seçim öncesi ciddi bir şekilde ekonomiyi yavaşlatma çabasına girdiğine de dikkat çekti. 'Dışsal etkilere dair yeni bir tedbiri olacak mı?' sorusuna Şimşek, gündemde yeni bir önlem olmadığı, alınan kararların etkilerinin izleneceği cevabını verdi. Şimşek şu noktalara değindi:

SİYASİ TANSİYON PETROLÜ YÜKSELTTİ: Mısır'ın bir boyutu da petrol fiyatları. Genelde siyasi tansiyon yükselince petrol fiyatları da hızlı bir şekilde yükselir. Nitekim bu defa da sınırlı oldu ama farklı olmadı. 1973 yılında petrol fiyatları 4 dolardan 10 dolara çıkınca o zaman başta Amerikan piyasaları olmak üzere global hisse senedi piyasaları yüzde 30 civarında düşmüştü.

Yine Irak Kuveyt'i işgal ettiğinde petrol fiyatı 20 dolardan 40 dolara yükselmişti. Piyasalarda düşüş yüzde 15 ile yüzde 30 olmuştu. Petrol fiyatları bizim için çok önemli. Petrolde 10 dolarlık artış aşağı yukarı milli gelirin yüzde 0.6'sı kadar cari açıkta değişikliğe neden oluyor. BRIC ile birlikte Türkiye'nin de yeni bir kategoride tanımlanmış olması önemli bir başarı ama Kuzey Afrika'daki siyasi gelişmelerle denk geldi. Türkiye'nin temelleri sağlam.

MERKEZ BANKASI DOĞRUSUNU YAPTI: MB doğrusunu yaptı. Bizde destek verdik. Türkiye için uzun vadede doğru olanı yapmak lazım. Türkiye'nin en büyük sıkıntısı çok radikal iniş ve çıkışlar. Bizim mutlaka daha makul, daha sürdürülebilir, imkanlarımızın el verdiği patikada yola devam etmemiz lazım. Öbür türlü maalesef sınıf atladığımızı kanıtlayamayız. Büyük iniş çıkışları bu ülkede tekrar yaşar ve yaşatırsak artık ciddi bir şekilde istikrarı yakaladığımızı kanıtlayamayız.

MB dışarıdan baktığınızda kitabi olmayan bir yaklaşım içinde. Normalde aşırı ısınmadan cari açıktan kaygılıysanız faiz yükseltirsiniz. Fakat öyle bir global ortamda yaşıyoruz ki hele birde temelleriniz sağlamsa faiz yükseltirseniz çok daha güçlü bir şekilde sermaye akışı olabilir kaygısı söz konuydu ki gerçekçi bir çerçeve.

FAİZ DAHA YÜKSEKTİ AMA YABANCI GELMİYORDU: Türkiye'nin 1990'lı yıllarında faiz aslında çok daha yüksekti. Faiz farkı rekor düzeylerdeydi. Ama parayı getirip park ediyorlarmıydı? Hayır. Çünkü korkuyordu. Adam parasını faiz farkına rağmen gelip park etmiyordu. Bu güven ve kredibilite meselesidir. O dönemlerde sıcak para diye tanımlayabileceğimiz kısa vadeli yabancı sermaye akışı bono piyasasındaki payı hiçbir zaman 3'ü 5'i aşmamıştır. Bugün öyle değil. Türkiye'nin çok temel göstergelerine baktığınızda büyük ölçüde enerji faturamızla ilgili cari açığı kenara koyduğunuzda çok sağlam.

SICAK PARAYA HOŞNUTSUZLUK YARATTIK: Hoşnutsuzluk olduğunu söyleyebilirim. Londra ve New York'ta 340 tane ki bu dünyada Asya hariç bütün büyük yatırımcıları kapsayan bir rakamdı, yatırımcılarla buluştuk. 1 trilyon dolar ve üzeri fonları yöneten firmaların temsilcileri ile bir araya geldik. Biz sıcak para açısından, kısa vadeli fon girişleri açısından baktığında önemli belirsizlik ortamı yarattık. Standart bir tarif değil, ortodoks değil hem de verdiğimiz sinyallerle tercihlerimizi ortaya koyduk.

SOVYETLER'İN YIKILIŞINDAN BERİ EN ÖNEMLİ DÖNEM: Davos'ta global politika yapıcılar ile bir araya geldik. Herkes büyük bir ilgi ile izliyor bu modeli. Piyasa, zayıfsanız test eder, bizi test eden yok. Politika çerçevesinden rahatsız olanlar vardı onlar portföyünü azaltır. Mısır ile birlikte risk iştahında ciddi azalma, riskten kaçınma ve kaçma var. Gelişmiş oturmuş ülkelerin para birimlerine geri dönüş var. Tunus'ta başlayan hareketin bu kadar domino etkisi yaratabileceğini tahmin edebilirmiydiniz. Denk geldi. Bence SSCB'nin yıkılmasından bu yana dünya siyasi tarihindeki en önemli dönemlerden birini yaşıyoruz.

UZUN VADELİ BAKAN 'BRAVO' DEDİ: Uzun vadeli bakanlar bravo dedi. Kaygı alanlarını ciddi şekilde yönetmeye çalışıyorsunuz bravo dedi. Bu takımdan bunu beklerdik dedi. Ama günü birlik yarım saat sonrasını düşünen adam farklı düşünür ve onlarda az bir kitle değil. Ciddi şekilde pozitif yaklaşım var. Riskten kaçınma olduğunda önce ayrım yapılmaz. İlk gürültü koptuğu an herkes aynı kapıdan çıkar sonra oturur bakar. Neresi tahrip olmuş, neresi sağlam bakar öne göre karar verir. Jeopolitik risklerden bahsettim.

Eliniz taşın altındaysa bunlar önemli faktörlerdir. Bizim tedbirlerin de amacı cari açığı makul seviyede tutmak. Kim istemez seçimlere giderken ekonomi çift haneli büyüsün, istihdam daha çok olsun ama biz sürdürülebilir olsun istiyoruz. Biz 1990'ların hatalarını tekrarlamayalım istiyoruz.

BELKİ BU GELİŞMELER ALTINI AŞAĞI ÇEKER: Uzun süredir dünya finans sistemine olan kaygılar ayyukta. O belirsizliklerin özeti de altın fiyatlarıdır. Bu olup biten kalıcı mı? geçici mi? Dünyanın şekillenmesi nasıl olacak diye bakacaklar. Belki bu gelişmeler altın fiyatlarını aşağı çeker. Belki altın fiyatlarının bu seviyesinde jeopolitik kaygılar vardır. Var olan seviye ve o fiyatın içinde ne olduğu önemlidir. Olaylar daha çok sıcak olduğu için herkes karar vermeden gecelik yaşıyor. Gecelik yaşayınca daha likit olursunuz. Güvenli olarak addedilen limanlara gidersiniz, sonra durumu değerlendirirsiniz.

İYİ ANLATMASAK BELKİ NOT BİLE DÜŞERDİ: Rating kuruluşları proaktif değil. Eğer proaktif olsalardı seçimden önce yaparlardı. Mevcut durumun güçlü siyasi istikrarın doğru politik çerçevenin devam edeceğine inanıyor ve bunun doğuracağı sonuçları sayılaştırabiliyorsanız, resmi ortaya koyabiliyorsanız seçimden önce yaparsanız.

BRIC'İN KAŞİFİNDEN YENİ TERİM: BRIC terminolojisini ilk kullanan Goldman Sachs bir rapor daha yayımladı o raporda yeni bir terim daha geliştirdi 'büyüyen piyasalar.'büyüyen piyasalara Türkiye, Meksika, Kore ve Endonezya'yı da aldılar. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Rusya'ya ek olarak dünya ekonomisindeki payı yüzde 1 ve üzeri olan, dinamizmi ile dünyada ön plana çıkan BRIC ile birlikte bu 4 ülkeyi büyüyen ekonomiler kategorisine yerleştirdiler ve yeni bir terim oluşturdular. Bu ülkelerin en önemli özelliği hem demografilerinin büyümeye elverişli olması hem de tabii ki verimlilik artışı yoluyla önümüzdeki dönemde ciddi büyüme potansiyeline sahip olmaları.

Terörün tanımı uluslararası tanıma uyacak

MALİYE BAKANI Mehmet Şimşek ayrıca kara para ile mücadele ve terör finansmanı ile ilgili Meclis kapanmadan bir düzenleme daha yapacaklarını belirterek Türkiye'nin terör tanımını uluslararası terör tanımına uygun hale getireceklerini de anlattı. Taslağı hazırlarken biraz daha birey hukukunu gözeten bir yaklaşım içinde olduklarını da kaydeden Şimşek, "Sadece Türkiye'ye karşı işlenenleri suç olarak addettiğimiz için bir değişiklik yapacağız. Yoksa fiiliyatta sıkıntı yok" dedi.

Facebook'taki Maliye Bakanı ben değilim

BAKAN MEHMET ŞİMŞEK, Davos görüşmeleri sırasında Facebook'un randevu talebinde bulunduğunu anlattı. Yetkili Maliye Bakanı olarak kendisini Facebook'ta bulamadığını söyleyerek hemen bilgisayarı çıkarıp hesap açmış. Zaten 'Maliye Bakanı' unvanıyla bir üyenin olduğu anlayan yetkili, Bakan'ın hakkı olduğu için durumu düzelteceklerini söylemiş. Sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanan Bakan Şimşek, belirli aralıklarla twitter'da ilgilileriyle buluşarak soruları cevaplıyor. Toplantı sırasında hesabını kontrol eden Bakan, KPSS'de 30 yaş sınırının 45'e çekilmesi, A grubu kadrolarda 30 yaşın üzerine çıkarılması taleplerini görünce bu konuda kısa sürede değişikliklerin yapılarak yaş sınırının yükseltileceğini ifade etti.

Evsahiplerine geliriz dedik, geldiler

2010'DA BÜTÇE performansının arkasında önemli ölçüde büyümenin getirdiği bir katkı olduğunu da kaydeden Şimşek, mükellef sayısındaki artışa dikkat çekti. Şimşek, artışın nereden geldiğinin sorulması üzerine esprili bir dille şöyle dedi:

"Büyümenin beklenenden güçlü çıkması önemli katkıda bulundu. Maliye Bakanlığı olarak yeni müşteriler edindik. Adrese dayalı kayıt projesi MERNİS çok işimize yaradı. Kim nerede oturuyor biliyoruz. Mektup gönderiyoruz; "Kira vergilerini topladık mesela. 4'ten fazla evi olandan başladık. Siz bir evde oturuyorsunuz, diğer 3 evde başkaları var. Orada oturmadığınız belli gelin yoksa biz geleceğiz dedik. Geldiler..." Şimşek, 2003'den beri 540 bin yeni mükellefleri olduğunu bildirdi.

Ek bütçeyi harcayamadılar

YÜZDE 4 CİVARINDA bütçe açığı öngörürken bunun 3,6 seviyesinde gerçekleştiğine dikkat çeken Mehmet Şimşek, "Baktık bütçenin durumu iyi. Yatırımcı bakanlıklara altyapı, eğitim, sağlık ve Ar-ge'de kullanılmak üzere 15 milyar ek para verdik. Bunlardan bazıları paranın hepsini harcayamadı." ifadesini kullandı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir