Üniversitelerde Tam Gün Yasası özel sektörün gelişimini nasıl etkiler?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof. Dr. Necdet SAĞLAM / Anadolu Üniversitesi,İİBF.

5947 Sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 21/1/2010 tarihinde TBMM'ce kabul edilmiştir. Kanunda sadece tıp doktorlarını değil, bütün öğretim üyelerini kapsayan düzenlemeler yer almıştır. Kanunun 3. maddesi ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 36'ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar. Öğretim elemanları, bu kanun ile diğer kanunlarda belirlenen görevler ve telif hakları hariç olmak üzere, yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başka herhangi bir iş göremezler, ek görev alamazlar, serbest meslek icra edemezler.

Öğretim elemanının görevi ile bağlantılı olarak verdiği hizmetin karşılığında telif ücreti adıyla bir bedel tahsil etmesi halinde 2547 sayılı kanunun 58'inci madde hükümlere göre almış olduğu ücreti Üniversite döner sermayesine sokması gerekir.

Bu bağlamda değişen 2547 sayılı Kanun'un 58. maddesine göre öğretim üyesinin gelir getiren bir faaliyeti karşılığı üniversiteye yatırılan döner sermaye gelirlerinden tahsil edilen kısmın, tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama ve araştırma merkezleri için asgari yüzde 35'i, ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu ile bünyesinde atölye veya laboratuar bulunan yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 25'i, diğer yükseköğretim kurumları için ise yüzde 15'i, ilgili yükseköğretim kurumunun ihtiyacı olan mal ve hizmet alımları, her türlü bakım, onarım, kiralama, devam etmekte olan projelerin tamamlanmasına yönelik inşaat işleri ve diğer ihtiyaçlar ile yönetici payları için kullanılır. Bu oranları yüzde 50'sine kadar artırmaya üniversite yönetim kurulu yetkilidir.

Ayrıca döner sermaye gelirlerinden tahsil edilen kısmın yüzde 5'i, üniversite bünyesinde yürütülen bilimsel araştırma projelerinin finansmanı için kullanılır. Bu tutar döner sermaye muhasebe birimince, tahsilatı takip eden ayın yirmisine kadar ilgili yükseköğretim kurumu hesabına yatırılır.

Bu bağlamda mühendislik ve idari bilimler fakültelerindeki bir öğretim üyesinin özel sektöre vermiş olduğu seminer, konferans vb. nedenlerle almış olduğu 100'TL'den yukarıda belirtilen kesintiler ve gelir vergisi ile damga vergisi kesintisi yapılarak 34.60 TL'si kesilerek kendisine 65.40 TL döner sermayece en geç 1 ay içinde kendilerine ödenecektir. Bu kanun öncesi kesintiler %20 daha fazlaydı ve açıdan bu tür işlemlerin resmileştirilmesi açısından değişiklik olumludur. Dolayısıyla özel sektöre proje, seminer konferans gibi katkı yapacak öğretim üyelerinin alacakları ücretler üniversitelerin döner sermayelerine yatırılacak ve kesintiler sonrası tutarlar en geç 1 ay içinde öğretim üyelerine ödenecektir. Bu kapsamda gelir getiren görevlerde çalışan öğretim üyesi ve öğretim görevlilerine ödenecek tutar aylık maaşlarının yüzde 800'ünü, araştırma görevlilerine ise yüzde 500'ünü geçemez.

Önemli son değişiklik ise; öğretim üyelerinin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile dernek ve vakıfların yönetim ve denetim organlarında görev yapanlar bakımından ayrıca bir görevlendirme kararı aranmamasıdır.

Görüldüğü gibi kanun öğretim üyelerdeki kısmı statüyü kaldırırken, eskidende olan dışarıda çalışılamaz kavramına tekrar vurgu yapmıştır. 2547 sayılı Kanun'a göre yükseköğretim kurumlarının görevleri arasında çağdaş uygarlık ve eğitim - öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde, toplumun ihtiyaçları ve kalkınma planları ilke ve hedeflerine uygun ve orta öğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim - öğretim, bilimsel araştırma, yayım ve danışmanlık yapmak yer almaktadır. Ayrıca bu görevler arasında toplumunun yaşam düzeyini yükseltici ve kamuoyunu aydınlatıcı bilim verilerini söz, yazı ve diğer araçlarla yaymak, toplumun özellikle sanayileşme ve tarımda modernleşme alanlarında eğitilmesini sağlamak yer alır.      

Aynı kanunda görevler arasında yörelerindeki tarım ve sanayinin gelişmesine ve ihtiyaçlarına uygun meslek elemanlarının yetişmesine ve bilgilerinin gelişmesine katkıda bulunmak, sanayi, tarım ve sağlık hizmetleri ile diğer hizmetlerde modernleşmeyi, üretimde artışı sağlayacak çalışma ve programlar yapmak, uygulamak ve yapılanlara katılmak, bununla ilgili kurumlarla işbirliği yapmak ve çevre sorunlarına çözüm getirici önerilerde bulunmak ta yer almıştır.

Sonuç, olarak yüksek öğretim kurumlarının katkısı sadece kamu sektörüne değil özel sektöre de olacaktır. Ülke ve büyüme için özel sektör çok gereklidir ve üniversitelerin özel sektörün gelişine katkı yapması gerekir. Bu katkıda üniversitelerin mevcut imkanların kullanılması ve öğretim üyelerinin özel sektöre destekleri ile olabilir.

Bu konularda ilginizi çekebilir