Üniversite sıralarında DÜNYA'yı okumak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DENİZLİDEN / Şenay ÇOPUR

[email protected]

Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öztürk'ün dersine önce bir öğrenci gibi sırada oturarak, ardından bir öğretmen gibi tahta önünde konuk olmak beni yıllar öncesine götürdü. Çünkü en son bundan 5 yıl önce yüksek lisans öğrencisi olduğum dönemde oturmuştum o sıralarda ve 9 yıl önce öğretmenlik yaptığım dönemde geçmiştim sınıf tahtasının önüne. Bu konukluk beni geçmişin anılarına götürürken, geleceğe adımlarımı gururla atmamı sağladı.

Bir saat boyunca gençlerle DÜNYA'yı konuştuk. Çünkü 30 Mart tarihinde "DÜNYA Gazetesi derste kaynak oldu" başlıklı haberde de okuduğunuz üzere, o fakültede gazetemiz bir ders materyali olarak okutuluyor. Öğretim üyeleri ve öğrencilerle neden bu materyali seçtiklerini konuştuk.

Türk iş dünyasının gelecekteki aktörlerince en küçük imla hatalarını dahi fark edecek şekilde dikkatle okunmak güzel. Hocalarla ve öğrencilerle yaptığım sohbetlerde DÜNYA'yı okumaya dair birçok güzel cümle duydum. Özellikle Profesör Selim Bekçioğlu'nun bölgesel incelemelerimize yönelik projelerimiz için yaptığı "Kendi doğdukları küçük kasabalarda, köylerde neler yapabilecekleri girişimcilik anlamında öğrencilere ışık tutuyor" yorumu gurur vericiydi. Bu gururu DÜNYA'nın okuyarak bize değer katan siz değerli okuyucularımızla ve okuyucusuna ulaşmasında dağıtım elemanından yönetim kurulu başkanımıza kadar emeği geçen herkesle paylaşmak adına bu yazıyı kaleme aldım. Ellerinize sağlık, bu başarı 30 yıllık emeğin ürünü.

Şimdi gelelim 30 yıldır nabzını tuttuğumuz 'yollara'...

TİM verilerine göre Mart ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34,34 artış gösterdi. Mart ayı içerisinde bölgedeki okuyucularımızı ziyaret etmek için ekip arkadaşlarımla yaklaşık 2 bin kilometre yol yaptık. Söke, Nazilli, Aydın, Uşak ve Afyon'da yüzleri gülen sanayiciler gördük, işleyen makinelerin seslerini duyduk.

Denizli OSB yolundaki ünlü pastanede kahvaltı için mola verdiğimizde sayısız servis aracının OSB'deki firmalarda çalışanların simit, poğaça alması için durduğuna şahit olduk.

Afyon'da bir firmanın önünde yükleme için bekleyen 11 tır gördük, ihracata hazırlanıyorlardı.

Yollardaki trafik yoğunluğu kimi zaman saatteki hızımızı 50'ye, kimi zaman 30'a düşürdü. Çünkü özellikle İzmir Limanı istikametindeki yollar çok kalabalıktı.

Tüm bu kalabalığın, hareketliliğin tek bir açıklaması vardı. Her şeye rağmen üretim devam ediyor, ihracat devam ediyor. Her şeye rağmen birileri çarkın dönmesi için çabalıyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir