Unicredit, Yapı Kredi gibi bir varlığı satmak istemez
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Yapı Kredi Bankası'ndaki ortakları Unicredit'in kârının büyük bir kısmının Türkiye'den geldiğini belirterek "Paraya ihtiyacı olan en kıymetli olanı satar ama aynı zamanda en kıymetli varlık en çok para ge
NEW YORK - Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Yapı Kredi Bankası'nda ortağı olan İtalyan bankacılık grubu Unicredit'in hisselerini satma yönünde herhangi bir girişimi olmadığını söyledi. "Böyle bir gelişme olsa önce bizim haberimiz olur" diyen Koç, bunun Unicredit açısından da rasyonel bir girişim olmayacağı yorumunda bulundu.
Koç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Koç Holding Yönetim kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ile Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel New York'taki Metropolitan Müzesi'nde Koç Ailesi'nin adını taşıyan iki galerinin açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Unicredit'nin Yapı Kredi'deki hisselerini satmak istediği yönünde özellikle İtalya kaynaklı söylentilere açıklık getiren Mustafa V. Koç, ortalıkta dolaşan spekülasyonlara karşın "hiç bir somut gelişme olmadığını" özellikle vurguladı. Koç, aynı şekilde, Dexia ve DenizBank ile NBG ve Finansbank'a ilişkin de spekülasyonların yapıldığını hatırlattı.
Konuyu bilen bilmeyenden aracılık teklifi geliyor
"Unicredit hisseleri konusunda herkes bir şey söylediğine ve spekülasyonlar oluştuğuna" dikkat çeken Mustafa Koç, "Hatta konuyu bilen bilmeyenlerden bize ‘satmak istiyorlar aracı olabiliriz' teklifleri de geliyor" diye konuştu. "Fakat Unicredit CEO'su Federico Ghizzoni kadim dostumdur. Kendisiyle çok yakın çalışmalarımız oldu ve devam ediyoruz. Böyle bir şey olacağı zaman ilk bizim haberimiz olur. O bakımdan şu anda kesinlikle böyle bir olay söz konusu değil" açıklamasında bulundu.
Unicredit ile ilgili söylentilerin Türkiye'den çok İtalya'dan ve İtalyan basınında yer alan haberlerden kaynaklandığının hatırlatılması üzerine Mustafa Koç, "Dışarıda konuşuluyor olabilir ama bize Ghizzoni'den ya da Unicredit yetkililerinden gelen bir şey yok" dedi.
En kıymetli varlık, en çok para getirendir
Konuşmalar çok farklı yansıtılabildiği için bu konuda konuşmaktan özellikle kaçındığını ve dikkatli davrandığını söyleyen Mustafa V. Koç, "Tabii ki Avrupa'da durum malum. Avrupa ekonomisinde yaşananlara baktığınız zaman bütün büyük bankalar gibi onlar da çok temkinli davranmak zorundalar. Ancak dediğim gibi Yapı Kredi'de hisse satışı konusunda atılmış hiçbir adım yok. Kaldı ki, şu anda karlarının çok büyük bir kısmı Türkiye'den geliyor. Böyle bir durumda, çok çaresiz kalmazlar ise böyle bir asseti (varlığı) satmaları için en ufak bir neden yok" açıklamasında bulundu.
"Paraya ihtiyacı olan en kıymetli olanı satar ama aynı zamanda en kıymetli varlık en çok para getirendir" diyen Koç, "Bu iki yaklaşım çarpışıyor olabilir şimdi. Tabii, bütün bunlar bir yandan da Avrupa'nın nasıl bir karar vereceğine de bağlı" diye konuştu.
Bank of America'ya nezaket ziyareti
Mustafa V. Koç, New York'ta Bank of America yöneticileriyle yaptığı görüşmeyle ilgili bir soruyu cevaplarken de, bunun bir "nezaket ziyareti" olduğunu ve onların da Türkiye'ye geldiklerinde aynı şekilde kendilerini ziyaret ettiklerini söyledi. Bank of America'nın "Gayet iyi durumda olduğunu ve Türkiye'yi yakından izlediğini" söyleyen Koç, "Şu anda çok fazla faaliyetleri yok ama gelecekte olacağını tahmin ediyorum" dedi.
Otoda sıfırdan marka üretmek ancak sübvansiyonla mümkün
Yerli oto üretiminin uzun süredir gündemde olduğunu hatırlatan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, bu işin püf noktasının "ölçek sorunu" olduğunu söyledi. "Yerli otomobil konusunu birçok açıdan biz de inceliyoruz" diyen Mustafa Koç, "Takdir edersiniz ki önemli bir yatırım kararı ve birden fazla tarafın işin içine girmesi lazım. Ancak bir marka üretip bunu dünyaya satmak çok da kolay değil. Burada en önemli püf noktasının ölçek olduğuna inanıyorum. Ölçeği oluşturamadığınız sürece, bu konunun sübvansiyon olmadan gerçekleşme ihtimalini düşük görüyorum. 1-2 milyon otomobili üretip, dünyaya satma konusunu düşünürsek, servis teşkilatı, bayii teşkilatı bunları göz önünde bulundurmak zorundayız" diye konuştu.
Mustafa Koç konuyla ilgili şunları söyledi: "Elbette Türkiye'de bu teşkilatlar var ancak bizim elimizdeki model konusunda bir problemimiz yok. Burada gelinen noktada dünyadaki örneklerini de göz önünde bulundurursak bir markayı sıfırdan üretmek ancak devlet sübvansiyonu ile hayatta kalabiliyor. O nedenle yerli otomobilin tam olarak ne demek olduğunu iyi tanımlamak, irdelemek gerekiyor. Bu konuda OSD çalışma yapıyor. O bir ortaya çıksın, onun ardından Sayın Başbakanımıza gidip, ne gerektiğini, kendisine elimizden geldiğince anlatacağız."
Otomobil'in yüzde 50'sini üretiyor 3'te birini ihraç ediyor
Başbakan Erdoğan'ın yerli otomobil konusunda Koç Holding'i işaret etmesinin hatırlatılması üzerine, Koç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, "Bu son derece normal. Öncelikle Türkiye ekonomisine baktığımızda üretilen otomobillerin yüzde 50'sini biz üretiyoruz. Ürettiğimiz otomobillerin 3'te birini ise ihraç ediyoruz. Yine Türkiye'de satılan otomobillerin yüzde 20'sini de sadece biz satıyoruz. Traktöre bakarsanız, ticari vasıtalara bakarsanız onların da yüzde 50'sini biz üretiyoruz. Bu durumda Sayın Başbakan'ın bizi işaret etmesi gayet normal" dedi. Mustafa V. Koç, bir başka soruyu cevaplandırırken de, TürkTraktör'ün 600 bininci traktörünün banttan indirilme töreni sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Fiat ile ‘mevcut platformu kullanarak bir Türk markası yapabilir miyiz' diye çalışma yaptıklarını ilettiğini hatırlatarak, "Kendisi çalışmayı bize sorunca da çok ham olduğunu, ilerledikçe bilgilendirme yapacağımızı belirttim" değerlendirmesinde bulundu.