Ücretliler neyi, nereye kadar dava etmeli? Etmeli mi etmemeli mi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yeşim Dikici Orhan / PwC Vergi Müdürü, Avukat

Değerli Dünya okurları, su sıralar en fazla telefon aldığımız konu Anayasa Mahkemesi kararı sonrası ücretlilerin durumu. Hemen herkes gazetelerdeki çeşitli yorumlardan etkilenmiş vaziyette.

Tepki, istek ve soruları olabildiğince ayrıntılı şekilde yanıtlamaya çalışalım.

Ücretlerde gelir vergisi stopajı ve Anayasa'ya aykırılık

Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesine eklenen "vergi tarifesindeki %35'lik orana ücretlilerin de tabi olduğuna" ilişkin düzenleme, Anayasa'ya aykırılığı sebebiyle Anayasa Mahkemesi nezdinde dava konusu yapılmıştır. Davayı gören Anayasa Mahkemesi, 15.10.2009 tarihli kararı ile %35'lik oranı, ücret gelirleri yönünden Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir. İptal kararı 08.01.2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı ve yürürlük tarihi, Mali İdare'nin yeni bir oran belirlemesi bakımından,  Resmi Gazete'de yayım tarihinden itibaren 6 ay sonra olarak belirtilmiştir. Bunun anlamı, iptal kararının yayımından itibaren 6 aylık süre içinde yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar, ücretlerle ilgili, Anayasa'ya aykırılığı sabit olan %35'lik oranın uygulanmasına devam edilecek olmasıdır.

Bu noktada, şirketler ya da çalışanlar neler yapabilir?

Şirketler dava açabilir mi?

Ücret ödemeleri ile ilgili, şirketler vergi sorumlusu sıfatıyla muhtasar beyannameyi vermekte ve gelir vergisi stopajını ödemektedir. Vergi sorumlusu olan şirketin, dava açıp açamayacağı konusunda farklı görüşler olmakla birlikte, vergi sorumlusu olan şirketlerin dava açabileceğini düşünüyoruz.

Şirketler davayı nasıl açar?

Şirketin dava açabilmesi için, muhtasar beyannamesini ihtirazi kayıt ile beyan edip, tahakkuktan itibaren 30 gün içinde dava açması gerekmektedir. Bu 30 günlük sure hak düşürücü süre olup, davanın bu süre içerisinde mutlaka açılması gerekmektedir.

Şirket davayı açmaz ise ne olur?

Şirket olarak "vergi sorumlusu" sıfatıyla, ihtirazi kayıt ile verdiği beyannameye karşı, tahakkuktan itibaren 30 gün içinde dava açılmadığı takdirde, geriye dönük olarak dava açılamaz. 

Çalışanlar kendi adlarına bireysel dava açabilirler mi?

Çalışanların da bireysel olarak dava açabileceğini düşünmekteyiz.

Çalışanların bireysel dava açarak iade talep etmeleri şu şekilde olacaktır:

-  %35'lik dilimi aşan çalışanlar, öncelikle bağlı bulunulan vergi dairesine dilekçe ile başvurup, kendileri ile ilgili vergi hesabında oran hatası yapıldığı gerekçesi ile iade talep edebilir,

- İade talebinin reddedilmesi üzerine, ret kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde Vergi Mahkemesi nezdinde dava açabilirler (Vergi Dairesine yapılan iade başvurusu talebinden itibaren 60 gün içinde vergi dairesinden herhangi bir yanıt gelmez ise, bu durum zımni ret sayılır ve çalışan yanıt alamadığı 60. günden itibaren 30 gün içinde dava açabilir.)

Çalışanlar kanunun ilk dönemlerine kadar (2006) ücretler üzerinden

ödenen fazla ödenen vergiyi isteyebilir mi?

İstenir de Danıştay kararları dikkate alındığında sonuç almak çok zayıf bir ihtimal. Konuyu doğrudan yargıya götürebilmek mümkün değil. Önce düzeltme talebinde bulunulacak, daha sonra, bu talep reddedilirse konu davaya götürülebilecek.

Şahıslar vergi dairelerine başvurup, işverenlerinin oran hatası yaparak kendilerinden fazla vergi kestikleri iddiası ile düzeltme talebinde bulunacaklar. Bunun üzerine vergi dairesi bu talebi ya yazıyla reddedecek ya da sessiz kalacak. Yazıyla talebin reddi halinde 30 gün içinde, sessiz kalınmışsa 60 gün bekledikten sonra yine 30 gün içinde dava açılabilir.

Danıştay bu tür hukuken ihtilaflı konuları düzeltme çerçevesinde yargılanabilecek olaylar olarak görmüyor. ''Başlangıçta itiraz edip dava açacaktın, sonradan bu tür konular düzeltme mekanizmasından yararlanmak suretiyle, geriye dönük olarak yargıya taşınamaz.'' şeklindeki Danıştay kararları müstakar hale gelmiş vaziyette.

Bir kısım gazete haber ve yorumlarında bir takım emsal kararlardan da söz ediliyor ama neyin kastedildiğini görmeden anlayamadım. Varsa yayınlansın biz de görüp değerlendirelim.

Bizim elimizdeki çok sayıda yargı kararı aksini söylüyor.

Bu nedenle de geçmişe dönük talepler için harcanacak para, enerji ve zaman kaybını dikkate aldığımda dava açma konusunda bir kez daha düşünün diyorum.

Dava açılırsa, kazanma olasılığı nedir?

Kesin bir beyanda bulunamamakla birlikte, ihtirazi kayıt üzerine zamanında açılmış davaların kabul edilme ihtimalinin olduğunu düşünüyoruz. Anayasa''ya aykırı olduğu gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen, ancak kararın yürürlük tarihi ertelendiği için uygulaması devam eden yasa kurallarının, ihtilaf konusu yapılması durumunda, yargılaması devam eden uyuşmazlıklarda uygulanamayacağı yönünde çok sayıda Danıştay Kararı mevcuttur.

Davanın muhtemel sonucu ne olabilir?

1. Olasılık:  %27'nin üzerindeki kısım için de %27 oranı uygulanarak, %27 ile %35 arasındaki 8 puanlık farktan hareketle hesaplanan farkın iadesine kara verilebilir.

2. Olasılık:  Parlamento ücretliler için yeni bir üst oran belirler. Mahkemeler, ücretlilere bu yeni oranı uygulayarak bu yeni oran ile %35 arasındaki farktan hareketle fark hesaplanmasına karar verebilir.

3. Olasılık: Mahkemeler davayı reddeder. Talebi, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürütülmesi olarak algılayabilir.

Biz, zamanında, ihtirazi kayıt üzerine açılan davalarda, ikinci olasılığın daha mümkün olacağını düşünüyoruz.

Dava açarken, davaların olumsuz sonuçlanma olasılığına göre, ilk mahkeme için dava tutarının binde 3.6; temyiz aşamasında binde 7,2 oranında yargı harçlarının da dikkate alınmasını tavsiye ediyoruz.

Davalar ne kadar sürer?

Vergi Mahkemesi aşaması yaklaşık 1 yıl, temyiz / itiraz aşaması ise 1-1,5 yıl kadar sürebilir.

Bu konularda ilginizi çekebilir