Twitter'la iflas ilanının perde arkası
Dumankaya İnşaat ve Fi Yapı geride binlerce mağdur bıraktı. Şimdi bu kervana İnanlar İnşaat eklendi. Sektör, bu sürecin daha dikkatli yönetilmesi gerektiği görüşünde...
Leyla İLHAN
İnanlar İnşaat’ın sahibi Serdar İnan’ın Twitter’dan iflasını ilan etmesi, gözleri gayrimenkul sektörüne çevirdi. Ancak sektörün önde gelen temsilcilerine göre paniğe gerek yok... İnanlar’ın iflası münferit bir olay. Özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında gözaltına alınan isimlerin, daha sonra serbest bırakılsa dahi iş yapamaz hale geldiklerine dikkat çekiliyor. “Damgalanan firmalar, iflasa sürükleniyor.
Kayyum atansa dahi, marka ismi zarar gördüğü için kimse oradan konut almıyor” diyen gayrimenkulculere göre bu tip özel durumlar emlak sektörünün genelini etkilemeyecek. Sektör temsilcileri ayrıca ortada bitmiş inşaatlar olduğunu, ev alanların mağduriyetinin giderilmesinin birçok yatırım aracına göre daha kolay olabileceğini belirtiyor.
Dumankaya İnşaat yöneticileri FETÖ üyeliği nedeniyle hapse atılınca geride şirketten ev alan binlerce mağdur bıraktı. Geride binlerce mağdur bırakan başka bir şirket Fi Yapı oldu. Buna şimdilerde inşaat sektörünün bir dönem öne çıkan firmalarından İnanlar İnşaat da eklendi.
Şirketin patronu Serdar İnan Twitter üzerinden yaptığı açıklamada şirketinin iflasa gitme gerekçesi olarak 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ertesinde FETÖ üyeliği iddiası ile gözaltına alınmasını gösterdi. İnan, bu süreçten sonra şirketinin maddi manevi yıkıma uğradığını belirterek, iflasını isteyen isimlerden oldu.
Yaşanan olayların sektöre etkilerini değerlendiren gayrimenkul sektörünün önde gelen temsilcileri günümüz koşullarında FETÖ'den dolayı gözaltına alınmanın dahi bir şirketin batmasına neden olduğunu belirterek, dolayısıyla bu tür olaylarda mahkeme sonucu kesinleşinceye kadar daha dikkatli davranılması gerektiğine dikkat çektiler. Diğer türlü FETÖ'yle bir şekilde adı geçen şirketlere hem bankaların hem piyasanın 'cüzzamlı' muamelesi yaptığını, bunun da şirketleri kaçınılmaz olarak iflasa sürüklediğini aktaran temsilciler, "Kayyum atansa dahi, marka ismi zarar gördüğü için kimse gelip oradan konut almıyor. Dolayısıyla kayyuma yapacak birşey kalmıyor" yorumunu yaptılar.
Piyasada kısır döngü yaratıyor
Serdar İnan'ın geldiği durumun sektöre etkilerini değerlendiren EYG Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, "Bir kurum FETÖ'cü muamelesi ile gözaltına alınıyor. Ancak o çıktıktan sonra piyasa ona artık cüzamlı muamelesi yapıyor. Aklandı çıktı diye kimse bakmıyor. Böyle olunca da bankalar kredisini çalıştırmıyor, müşteriler de alışverişini kesmeye çalışıyor. Mal verenler vadeyi kısaltmaya çalışıyor. Haliyle zar zor giden iş, çıkmaza giriyor. Çıkmazın sonucunda böyle sonuç kaçınılmaz oluyor" diye konuştu. "Dolayısıyla ticaret hayatında olan insanların gözaltına alınırken sonrasında yaşanan durumlar şirketleri zorladığı için bu süreçlerde piyasayı ve oyuncuları rahatsız etmeden bunları yapmak lazım" diyen Çelik, "Aksi halde bu kısır döngü birbirini tetikler. Serdar İnan da gözaltına alındıktan bir hafta sonra çıktı, Ancak piyasa, 'çıktığına göre bu suçsuz' demedi. Cüzzamlı muamelesi yaptı" dedi.
Sektörde sıkıntı yaşayan şirketlerin bankalarla oturup kredisini yapılandırma şansı olduğunu aktaran Çelik, "Ama FETÖ'dan gözaltına alınıp bırakılınca bu süreçlerin hiçbiri işletilemiyor. Problem burada. Sonuçta FETÖ operasyonuyla kayyuma gidenleri kayyum götürüyor. Dolayısıyla suçluluğu ispatlanana kadar kamuoyuna yansımalarına dikkat etmek gerekiyor "yorumunu yaptı.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım da, Serdar İnan vakasında, aktarılanlara göre İnanlar'ın varlığının borcundan daha yüksek olduğunu kaydederek, "Borcunun karşılığı olduğu için burada bir mağdur yaratamayabilir. Diğer taraftan gayrimenkul alanlar sözleşme ile aldılar. Dolayısıyla bunların karşılığı yerine gelecektir" dedi. Durbakayım, yaşanan olumsuzluklara rağmen en sağlamının yine gayrimenkul olduğuna işaret ederek "Çünkü ortada bir gayrimenkul var "dedi.
"Bu tip şirketlerin ayakta kalması zor"
Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu ise bankaların bu şirketin kredilerini kesmesi ve müşterilerin taleplerinin düşmesinden dolayı piyasada İnanlar'a karşı bir çekingenlik oluştuğunu belirterek, "Dolayısıyla sonuç kaçınılmaz oldu. Sonuçta bunca birikimi olan bir şirketin bu hale düşmesi Türkiye için bir kayıptır. Bir şekilde bu firmaların ayakta tutulması gerektiğine inanıyorum" diye konuştu. Kayyuma devredilen projelerin tamamlandığını kaydeden Aşçıoğlu, ancak bu noktada güven kaybından dolayı satışların gerçekleşemediğini, dolayısıyla kayyumun da yapacak bir şeyi olmadığını dile getirdi.