TURMOB'un kritik görevi
Dursun Ali YAZ / SMM
Doksan üç bini belgeli, stajyer ve sektör çalışanları ile toplam 200 bine yaklaşan kişiyi doğrudan ilgilendiren TURMOB seçimleri bu hafta sonu Ankara'da gerçekleştirilecek. TURMOB başta olmak üzere tüm meslek odalarımız, muhasebe mesleğinin itibarını artırmak ve hak ettiği ücreti alabilmeleri için projeler geliştirmektedir. Bu projeler, meslek odalarının âdeta var oluş nedenidir.
Mesleğimiz, diğer ülkelerden farklı olarak bize özgü alt kırılımlara bölünmüştür. Buna rağmen, YMM, Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi unvanı olanları hamama götürüp bir güzel keseleyince her birinin altından muhasebeci çıktığını göreceksiniz. Muhasebecilerin, sözleşme imzaladığı şirketlere olduğu kadar devlete ve halka karşı da önemli sorumlulukları vardır. Kendisine yüklenen misyonu layıkıyla yerine getirebilmenin vazgeçilmez unsuru ise "bağımsızlık"tır.
İşini yaparken kimseye taviz vermemesi, yönlendirmelerden arınması, kanunların çizdiği sınırlar dahilinde çalışması bağımsızlığı ile doğru orantılıdır. Meslek odalarının önemli gündem maddelerinden birisi de, meslektaşlarına bağımsız çalışma ortamı sağlamaktır.
Hâlihazırda ülkemizde uygulanan muhasebe hizmetine karşılık ücret ödeme sistemi, gelişmesini tamamlamış, vergi bilincinin kişi ve kurumlarca içselleştirildiği ülkelerde uygulanabilecek bir model olup kanımca, ülkemize fazla bol gelen bir gömlektir.
Bağımsız çalışmak istediği için ofis açan bir YMM veya SMMM'nin, sabit ve değişken giderleri karşılamak ve bunun yanında para kazanmak için müşteri bulması, sözleşme imzalaması ve hizmet üreterek bedelini tahsil etmesi gerekir. Bu süreç gayet mantıklı ve olması gereken aşamalardır. Ancak bizdeki gibi, parasını ödediği hiçbir şeye saygı duymayan bir ekonomik ortamda, size ödeme yapan şirketlerin kendi menfaatine ve devletin aleyhine olan isteklerine engel olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Meslek literatürünün bizim hakkımızdaki bağımsız tanımlaması kâğıt üzerinde kalmış bir modeldir. Çünkü bağımlısınızdır. Duruma uygun bulduğum en hafif atasözü ise ‘Bağlı koyun yerinde otlar' gerçeğidir.
Tahsilat sorunu ve bağımsızlık olgusunu birlikte ortaya koyduğumuza göre aralarındaki illiyet bağına bakalım. Meslektaşın tahsilat problemi aynı zamanda bir bağımsızlık sorunudur. Her ikisi birleştiğinde ortaya ne çıkar biliyor musunuz? Meslektaşlarımızın ümitle peşinden koştuğu; ‘İtibar veya saygınlık'.
Formüller, anlamanın kısa yoludur mantığından hareket edersek; Tahsilât Sorunu + Bağımsızlık = İtibar.
Veysi Seviğ Hocamızdan dinlemiştim: Gelişmiş ülkelerde çalışan meslektaşlarımızın ücretleri anlaşmalı bankalara ödenerek, meslek mensubunun doğrudan gelir elde etme algısı silinerek bağımsızlığının derecesi yükseltilmeye çalışılmaktadır. Bu aşamanın gerçekleşmesinde mesleki kuruluşların önemli görev ve sorumluluklar üstlendiğini anlatırken, mükellef ile meslektaşın herhangi bir para alışverişine girmediğinin altını çizmişti. Muhasebe, müşavirlik ve danışmanlık ücretleri doğrudan mesleki kuruluşun bankadaki havuz hesabına yatırılmakta ve oradan üye kişi veya kuruluşa aktarılmaktadır.
Genel hatlarıyla bahsettiğim çerçevenin, meslektaşlarımızın bağımsızlığını artırmak adına tahsilât sorununa neşter vurmayı hedeflediğini belirtelim. Söz konusu örnek uygulamaların tecrübeli ve dünyayı bilen duayenlerimize danışılarak gerekli alt yapının entegrasyonu TURMOB'un kritik görevlerinin başında yer almaktadır.