Türkşeker yeniden yapılandırma istiyor
Türkşeker Genel Müdürü Aksu, "Özelleştirme safhasında yaşanan belirsizlikler, şirketimizin performansına yansımaktadır" dedi.
ANKARA - Türkiye Şeker Fabrikaları (TÜRKŞEKER) AŞ Genel Müdürü Azmi Aksu, şirketin 10 yıldır özelleştirme kapsam ve programında bulunduğunu belirterek, özelleştirme işlemlerinin tamamlanmasında kararlılık gösterilmesi veya sektörde yeniden yapılandırılmaya gidilmesi gerektiğini kaydetti.
Aksu, maliyetleri yüksek olan 5-6 şeker fabrikasının kapatılıp, bu bölgelerdeki çiftçinin ürünü başka fabrikalarda işlenip, söz konusu fabrikalardaki işçiler başka fabrikalarda görevlendirildiği takdirde bugünkü maliyetin yüzde 30 altına inebileceklerini söyledi.
KİT Komisyonu'nda TÜRKŞEKER'in 2008, Şeker Kurumu Başkanlığı'nın ise 2006, 2007, 2008 yılı hesapları görüşülmeye başlandı.
TÜRKŞEKER Genel Müdürü Azmi Aksu, komisyona yaptığı sunumda, 2008 yılının 3 milyon 193 bin lira dönem karı ile kapatıldığını, genel satış hacminin 1 milyar 957 milyon lira olduğunu, ülke ekonomisine 547 milyon dolar katma değer yaratıldığını söyledi. Aksu, "Dahilde işleme, tahsis belgesi ve ihraç kaydıyla yapılan 167 bin 329 ton şeker satışından 151 milyon 669 bin lira zarar oluştu. Bu zarar şirketimiz bünyesinde kalmamış olsaydı, 2008 yılı faaliyetlerimiz 154 milyon 862 bin lira dönem karı ile kapatılmış olacaktı" diye konuştu.
2002 yılından itibaren kapatılan bölge şefliği sayısının 60'a, kapatılan kantar sayısının 184'e ulaştığını belirten Aksu, halen tarımsal faaliyetlerin 133 ziraat bölge şefliği ve 273 pancar alım merkezinde sürdürüldüğünü söyledi.
TÜRKŞEKER'in 2000 yılında başlayan özelleştirme sürecinin 10 yıldır devam ettiğini kaydeden Aksu, Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararına göre, şirkete ait şeker fabrikalarının 6 portföy halinde belirlendiğini, alıcılara özelleştirmeden sonra 5 yıllık üretim şartının getirildiğini, şekerde kotaların Şeker Kurulu tarafından tespit edildiğini, bu kotalara göre üretimin devam edeceğini hatırlattı.
Azmi Aksu, Portföy B ve Portföy C'deki satışlara ilişkin Danıştay'ın ihalenin yürütmesinin durdurulması kararı verdiğini hatırlatarak, bu konuyu Danıştay'dan esastan gelecek karara göre Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) tekrar neticelendireceğini söyledi.
Zamanında ve sürüncemede olmayan bir özelleştirme
TÜRKŞEKER'in ekonomik olmayan fabrikalar nedeniyle üstlendiği yüklerin azaltılabilmesi için etkin yapıya kavuşturulması gerektiğini de ifade eden Aksu, şöyle konuştu:
"Özelleştirme uygulamasının bu bağlamda değerlendirilmesi, alınan kararların ve uygulamaların ülke menfaatlerini dikkate alan iç ve dış dinamiklere duyarlı bir sektör oluşturma çabası doğrultusunda olduğunun bilinmesi gerekiyor. Ancak, buradaki özelleştirmeden kasıt zamanında ve sürüncemede olmayan bir özelleştirmedir. Özelleştirme safhasında yaşanan belirsizlikler, çalışanların moral ve motivasyonunu negatif etkilemekte bu da şirketimizin performansına yansımaktadır. Ümit ediyoruz ki özelleştirme öncelikle bu sorunların çözülmesinde şimdiye kadar yapılamayanların yapılması anlamında bir fırsat yaratabilir. Hem bu noktada hem de özelleştirmenin en az hasarla atlatılabilmesi noktasında, bir an evvel özelleştirme işlemlerinin tamamlanmasında kararlılık gösterilmesi veya sektörde yeniden yapılandırılmaya gidilmesi gerekmektedir."
Şirketin özelleştirme programında bulunması nedeniyle son yıllarda yatırımlara çok düşük miktarda ödenek tahsis edildiğini anlatan Aksu, 2010 yılı yatırım programında şirkete toplam 14 milyon 800 bin lira ödenek tahsis edildiğini, ancak özelleştirme gerçekleşene kadar yaşanacak süreçte çevre yatırımlarının yapılması zorunluluğu olduğunu kaydetti. Aksu, 2010 yılı yatırım programında şirkete tahsis edilen ödeneğin 35 milyon 710 bin liraya revize edilmesi taleplerinin karşılanması beklediklerini söyledi.
Aksu, kurumun özelleştirme kapsamında bulunması nedeniyle teknik ve idari personel ihtiyacının karşılanması konusunda sıkıntı yaşadıklarını da kaydetti.
Azmi Aksu, alt komisyon raporundaki önerilere ilişkin olarak da şeker üretim maliyetinin düşürülmesi, çevre yatırımları ve fabrikaların rehabilitasyonu kapsamındaki çalışmaları anlattı.
"Maliyetleri yüzde 40-50 indirebiliriz"
Bir soru üzerine, Aksu, 2000 yılından bugüne şirketin özelleştirme kapsam ve programında olduğunu, "bugün, yarın satılacak" diye yatırım yapılamadığını, 10-11 yıldır personel alamadıklarını belirterek, "Eğer özelleştirme uzarsa şirketin zarar göreceğini, şirketin özelleşmeyecekse programdan çıkarılmasını, özelleşecekse de o güne kadar yatırım yapabilmeleri ve yatırımların aksatılmaması gerektiğini" ifade etti.
Maliyetleri yüzde 40-50 indirebileceklerini kaydeden Aksu, bir fabrikanın 3 bin ton, bir fabrikanın 180 bin ton şeker ürettiğini, bir fabrikada şekerin kilogramı 1 liraya mal olurken, bir diğerinde 5 liraya mal olduğunu anlattı.
Personel eksikliği
Denetim elemanı eksikliği konusunda ise Aksu, şirketin 2009 yılı memur kadrolarına göre Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesinde 3 başmüfettiş, 6 müfettiş ve 6 müfettiş yardımcısı kadrosunun boş olduğunu söyledi. Aksu, bu ihtiyacın karşılanması için yetki dahilinde açıktan atama izni konusunda ÖİB'e 24 Nisan 2009'da yazı yazdıklarını henüz cevap gelmediğini söyledi. Aksu, ayrıca şirketin merkez ve taşra teşkilatındaki fabrikalar ile diğer iş yerlerinde acil personel ihtiyacını, 30 Eylül 2009'da yazdıkları yazı ile ÖİB'e bildirdiklerini, toplam 312 sözleşmeli personel ile 818 kampanya ve mevsimlik işçi için açıktan atama izni talep ettiklerini anlattı.
MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy'un geçici işçilerin kadroya alınıp almadığı sorusu üzerine, Azmi Aksu, 2006'daki Bakanlar Kurulu kararı gereğince, 2006'da 180 iş gününün üzerinde çalışan 4611 kişinin kadroya geçtiğini anlattı.
Aksu, 15 Eylül'den itibaren fabrikaların 24 saat çalıştığını, kampanya dönemi biten fabrikalardaki teknik eleman ve işçilerin ihtiyaç olan fabrikalarda geçici olarak görevlendirildiğini kaydetti.