Türkiye'nin boğaz resti
Yıldız, 'altın frank' olarak adlandırılan boğazlardan yüksek geçiş ücreti alınmasının uygulamasına gerekirse başvurulabileceğini belirtti.
ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Montrö Boğazlar Sözleşmesinden kaynaklanan ve "altın frank" olarak adlandırılan yüksek geçiş ücreti hakkına dönük bir maddenin de bulunduğunu, bu uygulamanın önemli bir geçiş ücreti bariyeri oluşturduğunu söyledi. Yıldız, doğalgazdaki kontrat devirleriyle ilgili BOTAŞ Yönetim Kurulunun önümüzdeki hafta içerisinde karar alıp, işlemi başlatacağını bildirdi.
Yıldız, TKİ tesislerinde enerji sektöründe 2010 yılı değerlendirmesi ve 2011 yılı beklentilerine ilişkin düzenlediği bazın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Yıldız, bir gazetecinin Hidroelektrik santrallerine (HES) ilişkin sorusu üzerine 2011 yılında devreye girecek HES'ler bulunduğunu, şu anda yaklaşık 15 bin 700 megavatlar civarındaki HES kapasitesinin 1-1,5 yıl gibi bir sürede yaklaşık 2 bin megavat civarında artacağını bildirdi.
Bunun önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Yıldız, bir diğer önemli gelişmenin ise 22 bin megavatlar civarında olan irili, ufaklı, rezervuarlı ve nehir tipi HES'leri harekete geçirmek olduğunu kaydetti.
Yıldız, doğalgaz santrali kurmanın kamu ve özel sektör için kolay olduğuna işaret ederek, özel sektör yatırımcılarından, doğalgaz santrallerinden önce özellikle HES ve RES'lerle ilgili çabalarını yoğunlaştırmalarını istedi.
Boğazlardan geçiş
Boğazlardan geçişe ilişkin bir başka soru üzerine de Boğazlarla alakalı Montrö Anlaşmasının yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduklarını, boğazlardan geçişin bir gönüllülük ilkesine dayandığını belirten Yıldız, Montrö Boğazlar Sözleşmesinden kaynaklanan ve "altın frank" olarak adlandırılan yüksek geçiş ücreti hakkına dönük bir maddenin de bulunduğunu, bu uygulamanın önemli bir geçiş ücreti bariyeri oluşturduğunu söyledi.
Yıldız, bunun kullanılmasını ve bu rakama başvurulmasını temenni etmediklerini, ancak zorda kaldıkları takdirde bunu gündeme getirebileceklerini söyledi.
Altın frank uygulamasının nasıl bir getiri sağlayacağının sorulması üzerine de bu uygulamanın bir takım komplikasyonları, yan tesirleri bulunduğunu, çünkü boğazlardan geçiş ücretlerini ciddi oranda artırdığını ifade etti. İstanbul'u hukuki ve uluslararası haklardan kaynaklanan gerekçelerle hiç bir şekilde riske atamayacaklarını belirten Yıldız, şöyle devam etti:
"Montrö Antlaşması 1936 yılında şunu söyler (buradan geçmek isteyen herhangi bir uluslararası taşımacılık, buradan geçer). Biz bu anlaşmaya sadığız ve bağlıyız, ama Montrö'nün diğer maddelerine baktığımız zaman orada Türkiye'ye sağlanan bazı haklar var, bu dikkatle uygulanması gereken Ulaştırma, Dışişleri ve Çevre Bakanlıklarımızın beraber yürüttüğü bir koordinasyonla uygulamaya geçecek bir kalemdir. Dikkatli kullanılması gereken bir argümandır. "
Boğazlardan geçişte ücretlerin artırılmasının Türkiye'yi rahatlatacağına, ancak taşımacılık ve üretim yapan bazı firmaların maliyetlerini artıracağına dikkati çeken Yıldız, "Biz öyle bir optimum nokta bulmalıyız ki hem tarihi hem doğal güzellikleriyle İstanbul riske edilmemeli" dedi.
Gittikçe artan petrol arama faaliyetleriyle birlikte geçişlerin de arttığına işaret eden Yıldız, örneğin BTC petrol hattıyla bugüne kadar taşınan petrol miktarının 1 milyar varili geçtiğini, bu hat yapılmamış olsaydı, bunların hepsinin boğazdan geçeceğini söyledi.
Bu konuyu konuşuyor olmalarının nedenini boğazlar konusunda hassasiyetlerinin son noktaya gelmesi olduğunu ifade eden Yıldız, "o yüzden alternatif çözümleri sunarak, ne geçişleri sıkıntıya sokacak ne de İstanbul'un, Çanakkale'nin güzelliklerini sıkıntıya sokacak bir durum oluşmamalıdır" dedi.
Şu anda Boğazlardan yılda 150 milyon ton petrol geçtiğini ve 150 milyon dolar gelir elde edildiğini anlatan Yıldız, günde ortalama 18 büyük tanker geçişi olan boğazlarda kaza tehlikesi ile karşı karşıya kalmayı istemediklerini belirtti.