Türkiye Partisi AİHM'e başvurdu
Hazine yardımı almayan parti, en az hazine yardımı alan MHP'ye ödenmesi gereken 58,5 milyon liralık tutarın kendilerine de ödenmesi istemiyle dava açtı.
ANKARA - Hazine yardımı alamayan Türkiye Partisi, en az hazine yardımı alan MHP'ye 2011 yılında ödenmesi gereken 58,5 milyon liralık tutarın kendilerine de ödenmesi istemiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, seçimlere girme hakkına sahip 12-13 siyasi parti olmasına rağmen, Siyasi Partiler Kanununa göre, yalnızca AK Parti, CHP ve MHP'nin Hazine yardımı aldığını belirtti.
2011 yılı bütçesinden AK Parti'nin 190,8, CHP'nin 85,5, MHP'nin 58,4 milyon lira seçim yardımı alacağını bildiren Şener, "Necip Fazıl'ın dizeleriyle, bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa" dedi.
AK Parti'nin, siyasi partilere yardımla ilgili kanunu kendi çıkarlarına göre düzenlediğini iddia eden Şener, bu düzenlemenin mevcut yasalar ve Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi.
Anayasa Mahkemesi'nin, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun, "Siyasi partilere hazine yardımının hangi koşullarda yapılacağını" düzenleyen maddesinin iptal istemini reddine ilişkin 2008 yılında karar verdiğini anımsatan Şener, bu karar sonrasında iç hukuk yolları tükendiğinden AİHM'e başvurma kararı aldıklarını anlattı.
Başvuru dilekçesini 13 Kasım 2010'da postayla AİHM'e gönderdiklerini bildiren Şener, başvuru dilekçesinde, "düzenlemenin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırı olduğunu, haklarının ihlal edildiğini, bu nedenle en az Hazine yardımı alan parti MHP'ye 2011 yılında ödenmesi gereken 58,5 milyon liralık tutarın Türkiye Partisine de ödenmesini istediklerini" bildirdi.
Avrupa ülkelerinden örnekler veren Şener, bu ülkelerde mecliste tek bir milletvekiliyle temsil edilen partilerin hazine yardımından yararlandırıldığını da söyledi.
Gazetecilerin soruları üzerine, üç generalin açığa alınmasını değerlendiren Şener, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, hukuktan doğan yetki ve sorumlulukların kullanılabileceğini belirtti. Şener, "Ama hukukla zulmetmek de mümkündür. Her şeyi hukuka uygun yapınca ortaya adalet çıkar demek her zaman mümkün değil, bazen hukuka uyarak zulmetmek de mümkündür" diye konuştu.