”Türkiye krizden daha hızlı çıkacak”
Bakan Babacan, Türkiye ekonomisindeki toparlanmanın, dünya ortalamasından daha hızlı başlamış durumda olduğunu söyledi
ANKARA - Devlet Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ekonomisindeki toparlanmanın, dünya ortalamasından daha hızlı başladığını belirterek, "Bizim uyguladığımız politikalarla Türkiye bu krizden diğer ülkelere göre daha hızlı çıkacak" dedi.
Babacan, Kanal 7 televizyonunda katıldığı bir programda ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.
Küresel ekonomik krizin Türkiye için bitip bitmediğine ilişkin soru üzerine Babacan, krizin dünyada tam anlamıyla bitmediğini, ancak çıkış sürecinin başladığını, dünya genelinde toparlanma görüldüğünü belirtti.
Söz konusu toparlanmanın kendi içinde ciddi riskleri de barındırdığını ifade eden Babacan, ancak dünyada krizin iyi yönetilmesi, gerekli adımların gerektiği zamanda atılması durumunda ikinci bir dalga ve ikinci bir şokun önlenebileceğini kaydetti.
Dünya ekonomisinde toparlanma başladığını anlatan Babacan, "Ancak Türkiye ekonomisindeki toparlanma, dünya ortalamasından daha hızlı başlamış durumda. Bizim uyguladığımız politikalarla Türkiye bu krizden diğer ülkelere göre daha hızlı çıkacak" dedi.
Babacan, "Türkiye, ekonomik krizden çıkmaya başladı mı?" sorusunu yanıtlarken, 2009 yılının son çeyreği itibariyle artık Türkiye'de resesyonun bittiğini ifade ederek, bu yılın ilk 3 ayında da gelişmelerin gayet umut verici olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisinin 2010 yılında Avrupa'da en hızlı büyüyecek ekonomi olarak gösterildiğine işaret eden Babacan, bunu IMF, Dünya Bankası gibi bütün uluslararası kuruluşların teyit ettiğini anımsattı.
"2009 yılının hasar tespiti nedir ve 2010 yılında Türkiye ekonomisi bunun ne kadarını telafi edecek?" sorusu üzerine Bakan Babacan, 2009 yılının tüm dünya için kayıp yıl olarak tarihe geçeceğini, ancak 2010 yılının Türkiye için 2009 yılına göre çok daha iyi bir yıl olacağını vurguladı.
Dünyada işsizlik oranlarının bu süreçte bazı ülkelerde yüzde 100 oranında arttığını anlatan Babacan, Türkiye'de işsizlik oranındaki artışın diğer ülkelere göre daha mütevazı gerçekleştiğini kaydetti.
"TMSF infaz kurumu gibi oldu"
Bakan Babacan, Türkiye'de yüzde 10-11 oranında seyreden işsizlik oranının bu süreçte yüzde 14'e çıktığını ancak Aralık ayı itibariyle işsizlik oranında fiili düşüş başladığını ifade etti. Hükümet olarak zamanında tedbirler aldıklarını, bir çok yasa çıkardıklarını anlatan Babacan, "TMSF yasası ile işini doğru yapmayan bankacıların banka sahiplerinin ya da yöneticilerinin başına neler gelebileceğini gösterdik. TMSF bankacılık sistemimizin önemli bir infaz kurumu oldu bir bakıma. Yani yanlış yapan bankacıların bir bakıma infaz kurumu haline geldi bu süre içerisinde" diye konuştu.
Hükümet olarak krizde meydana gelen bütçe açığındaki ve borç stokundaki artışı, nasıl kontrol altında tutacaklarını, nasıl azaltacaklarını geçen yıl eylül ayında ilan ettiklerini Orta Vadeli Programı açıkladıklarını anımsatan Babacan, "Zamanında bazı tedbirleri almasaydık O zaman Türkiye'ye bunun faturası çok daha büyük olurdu. Çünkü bugün milli gelirin yüzde1-2'si oranında aldığımız tedbirlerle sağladığımız istikrarı, yarın işler bozulursa yüzde 3-4 oranında tedbir dahi alsanız yeterli olmayabilir. Zemin bir kaymaya başladığı zaman artık ne yapsanız boşa gidebilir" şeklinde konuştu.
Babacan, bir çok ülkede bütçe açığı sorunu yaşandığını ancak Türkiye'de aldıkları tedbirle bütçe açığının düşüş trendine girdiğini bildirdi.
Orta vadeli programda 2009 yılı için ekonomideki daralmayı yüzde 6 olarak tahmin ettiklerini ancak son aylardaki toparlanmanın tahminlerinden daha hızlı gerçekleştiğini anlatan Babacan, şöyle konuştu:
"Son 3 aydaki toparlanma bize şunu gösteriyor ki bizim geçen yıl ki milli gelirle ilgili rakamımız yüzde 6 değil, daha düşük olacak. Yani Türkiye yüzde 6'dan, beklenenden daha az daralacak. Bu rakamlar 31 Mart'ta açıklanacak.
Orta Vadeli Programda 2010 yılı yüzde 3,5'lik bir büyüme öngörmüştük. Ama bugün itibariyle yüzde 3,7 ile 5,5 arasındaki geniş bir aralıkta tahmin ediliyor."
Babacan, bir soru üzerine, Türkiye'nin ekonomik krizde kaybettiklerini tam anlamıyla telafi etmesinin 2011 yılının sonunu bulacağını söyledi.
Bakan Babacan bir başka soruyu yanıtlarken de toplam kredi kartı borçlarının yüzde 10 kadarının takibe geçtiğini, yüzde 90'ının bugün tam ve gününde ödendiğini, bu oranın dünya ile karşılaştırıldığında düşük kaldığını belirtti.
Çek konusunun önemli olduğunu anlatan Babacan, "Çeklerdeki geri dönüş oranı geçen yıl yüzde 10'u geçmişti. Şu anda yüzde 5'e düşmüş durumda. Zaten krizin olmadığı normal dönemlerde de Türkiye'de bu oran böyledir. Yarı yarıya bir düşüş var" dedi.
Anayasa paketi
Gazetecilerin hazırlanan Anayasa paketinin özünde yargı reformunun olduğunu hatırlatmaları üzerine Babacan, tartışmaları ideolojilerden arındırılıp yapılmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:
"İdeolojik yapılanmaların hakim olduğu kurumlarda bu değerlendirmeler bazen çok sıhhatli olmuyor. Yargının bağımsızlığı tabii ki önemli. Ancak siyaset ile yargının kesiştiği, birbirine dokunduğu yerin çok iyi dizayn edilmesi gerekiyor. Bunu ekonomideki karşılığında bir örnek verelim. Bugün Merkez Bankası, BDDK bağımsız bir kurumdur. Ama bağımsız olması başka bir ülkenin merkez bankası gibi çalışmasını beraberinde getirmiyor. BDDK cumhuriyeti değil. Türkiye Cumhuriyetinin BDDK'sı.
O noktada gelişmiş demokrasilerde bu siyaset kurumu ile yargı kurumunu örtüştüğü, kesiştiği alan nasıl düzenlenmiş. Diyelim ki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu büyük bir tartışma şu anda... Onlar tamamen bakan, müsteşar olmasın diyorlar. ABD'de, Fransa'da, İngiltere'de bu böyle değil. Üst düzey yargı atamaları nasıl oluyor diye bakıyorsunuz. Bunun tamamını, tamamen koparttığınızda, ülkede gerçeklerde kopuk, kendi içinde kapalı ayrı bir organizma oluşturuyorsunuz. Bu da ne kadar sıhhatli ve ülkenin gerçekleri ile uyumludur."