”Türkiye ile Arap ülkeleri arasında potansiyel çok büyük”

Bakan Babacan, "Zemin hazır, bütün malzemeler hazır, herşey hazır. Geriye siyasi irade kalıyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin potansiyelinin çok büyük olduğunu belirterek, "Zemin hazır, bütün malzemeler hazır, herşey hazır. Geriye siyasi irade kalıyor" dedi.

Babacan, Arap Bankalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Merkez Bankası işbirliğiyle düzenlenen "Krizden Mali İstikrara" konulu Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesinde, hem bir Avrupa, Asya, Karadeniz, Akdeniz, hem de Hazar, Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkaslar ülkesi olan Türkiye'nin pek çok uluslararası kuruluşa üye olduğunu ve pek çok uluslararası kuruluşun da kurucusu pozisyonunda bulunduğunu söyledi.

Bir yandan kendi içinde demokrasisini ilerletirken bir yandan da AB müzakere sürecini sürdüren Türkiye'nin güçlü kültürel ve tarihi bağları olan bölge ülkeleriyle de bağlarını güçlendirme yönünde yoğun çaba harcadığını ifade eden Babacan, şöyle konuştu:

"Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin potansiyeli çok büyük. Zemin hazır, bütün malzemeler hazır, herşey hazır. Geriye siyasi irade kalıyor. Halkımız zaten bunu istiyor. Türk halkıyla Arap ülkelerinin halkları zaten bunu istiyorlar. Ara ara yaşanan kopukluklardan sonra bir yeniden buluşma coşkusu şu anda halklarımızda, toplumlarımızda yaşanıyor. Zihinlerdeki bariyerleri kaldırdığınız, işi doğal akışına bıraktığınız zatan zaten olması gereken bu."

"Arap Bankacılık Zirvesi finansal ilişkilere katkıda bulunacak"

Babacan, "Krizden Mali İstikrara" konulu Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Arap ülkeleriyle olan ticaret hacmi 2002 yılında 7 milyar dolar iken, bu rakamın 2008 yılında 37 milyar dolara çıktığını, bu dönem içinde 5 katın üzerinde bir ticaret hacmi oluştuğunu vurguladı.

Arap ülkelerinden Türkiye'yi ziyaret eden misafirlerin sayısının 1,5 milyona ulaştığını, şu anda 2 binin üzerinde Arap şirketinin Türkiye'de yatırımının bulunduğunu belirten Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Arap Bankalar Birliğinin 420 üye bankası ve 2 trilyon doların üzerindeki toplam aktif büyüklüğü ile böyle bir programı Türkiye'de yapması, bundan sonraki dönemde Türkiye ile Arap dünyası arasında özellikle finansal ilişkilerin de daha iyi noktaya gelmesi için önemli vesile teşkil edecektir. Çünkü bakıyoruz ticarete, insan trafiğine, siyasi ilişkilere... Ama finansal akımlar, finans ilişkileri açısından diğerlerinden daha gerideyiz. Siyasi ilişkiler ilerde, ticari ilişkiler hızla gidiyor, turizm iyi ama finansal akımlarda gerideyiz. Dolayısıyla bankalarımızın da birbirleriyle daha çok iş yapmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de temel hazır. Zaten çok sayıda bankanın Türkiye'de operasyonu var. Ancak biz bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz. İlişkileri geliştirmek istediğiniz zaman hükümetleri yanınızda göreceksiniz. Biz Türk hükümeti olarak her türlü yardımı, desteği vermeye hazırız. Sizlerin geldiği ülkelerin hükümetlerinin de aynı arzu ve istekte olduğunu biliyorum. Gerek Türk bankalarının Arap bankalarıyla iş yapmasını, gerek Arap bankalarının Türkiye'de iş yapmasında bizler hükümetler olarak kolaylaştırıcı iş yapmaya hazırız. Yeter ki problemlerden haberimiz olsun. Hiç çekinmeyin, açık açık söyleyin, 'bizim şöyle bir sorunumuz var.' Bazen bankacılık sektörü doğası gereği ketum olacak. Bankacılık sırrı önemlidir. Hepsini anlıyorum ama problemleri açık konuşmazsak çözüm üretemeyiz. Biz sorunları dinlemeye ve çözüm üretmeye hazırız."

Ali Babacan, konuyla ilgili "Biz herkese açığız, eşit rekabet ortamı söz konusu" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir