Türkiye, gayrimenkulde en iyi gelişim gösteren ülke
Bu yıl gayrimenkul piyasasında en iyi gelişim gösteren ülke olduk.
İSTANBUL - Jones Lang LaSalle ve LaSalle Investment Management tarafından hazırlanan "2010 Küresel Gayrimenkul Şeffaflık Endeksi"ne göre, 2010 yılında Avustralya dünyanın en şeffaf gayrimenkul piyasası olurken, Türkiye en iyi gelişim gösteren ülkesi oldu.
Endeks raporuna ilişkin yapılan açıklamada, küresel anlamda piyasaların üçte birinde herhangi bir değişiklik görülmediği, buna karşın pazarların çoğunda şeffaflık bakımından iyileşmeler gözlendiği, en çok iyileşme gösteren 15 ülkeden 9'unun Avrupa'da, 6'sının ise Asya Pasifik'te bulunduğu belirtildi.
Endekste, şeffaflık anlamında iyileşme gösteren ülkeler arasında Türkiye en üst sırada yer alırken, Çin, Hindistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Yunanistan ve Macaristan'da ilerlemeler gözlendiği, Avustralya'nın en şeffaf gayrimenkul piyasası olduğu, Pakistan, Kuveyt, Venezuela, Dubai ve Bahreyn gibi ülkelerde az da olsa gerileme görüldüğü, geçtiğimiz iki yıl içinde endeks kapsamında yer alan 81 pazardaki gayrimenkul şeffaflık alanındaki ortalama iyileşmenin hem 2006–2008, hem de 2004–2006 dönemleriyle karşılaştırıldığında yarı yarıya azaldığına dikkat çekildi.
Türkiye'nin endeksteki gelişimini yorumlayan Jones Lang LaSalle Türkiye Yönetici Direktörü Alan Robertson, iki sene önceki son endeksten bu yana Türkiye'nin 27 sıra yükselerek "düşük şeffaflık" kategorisinden "orta şeffaflık" kategorisine çıktığını ve 81 pazar içerisinde en çok gelişim gösteren ülke olduğunu, gelecek birkaç yıl boyunca Türkiye gayrimenkul piyasasında şeffaflığın artmasının beklendiğini vurguladı.
Güçlü şeffalık riskleri ortadan kaldırmadı
LaSalle Investment Management Küresel Strateji Başkanı Jacques Gordon ise 2010 Küresel Gayrimenkul Şeffaflık Endeksinin, geçtiğimiz iki yıl içerisinde gayrimenkul şeffaflık ilerlemesinde kayda değer bir yavaşlamanın olduğunu gösterdiğini, bu durumun küresel finans, ekonomik ve gayrimenkul piyasalarında son dönemlerde yaşanan iniş çıkışların pazar davranışlarını etkilediğini ve gayrimenkul oyuncularının piyasa ilerlemesini sağlamak yerine hayatta kalmaya odaklandığını gösterdiğini kaydetti.
2010 raporuna göre, birçok ülkede borç piyasasındaki şeffaflığın genel emlak piyasasındaki şeffaflığın gerisinde kaldığının altını çizen Gordon, kredi krizi sonrasının en önemli sonucunun, gayrimenkul borç piyasasında düzenleyici kurumlar ve özel sektör destekli bir yeniden yapılanma sürecine girilmesi olacağını ifade etti.
Gordon, son iki yıla bakıldığında güçlü şeffaflığın, yatırımcılar ya da kiracılar açısından riskleri ortadan kaldırmadığının görüldüğüne dikkati çekerek, piyasa hakkında bilginin artması ve yerel emlak kanunlarının istikrarlı bir şekilde uygulanması, emlak fiyatlarındaki değer düşüşlerini önleyemediğini ya da krediye daha iyi bir erişim imkanı yaratamadığını, ancak şeffaflığın gerçek katkısının finansal kriz sonrasında pazarların tekrar ne kadar kısa bir sürede iyileşeceği ve seri bir şekilde açılacağını kıyaslarken ortaya çıkacağını vurguladı.
Şeffaflığın, bir şehrin rekabet edebilme gücünü belirleyen en önemli faktörlerden biri olduğunun altını çizen Jones Lang LaSalle Küresel Araştırma Birimi Başkanı Rosemary Feenan de, geçtiğimiz birkaç yılda karşılaşılan zorlukların yatırımcı dostu piyasaların önemini ortaya çıkardığını, şeffaflığın iyileştirilmesi, bir şehrin yatırım noktası ya da kurumsal bir konum olarak cazibesini artıran bir özellik olarak ortaya çıkacağını belirtti.