Türkiye, büyüyen enflasyon baskısıyla karşı karşıya

ADANA – Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner,  AGİAD ve ADSİAD tarafından düzenlenen "Ekonomi Değerlendirme Toplantısı"na katıldı.

Boyner, küresel finansal krizin yansımalarının dünyada ve Türkiye'de halen devam ettiğini belirterek, küresel dengesizliklerin, krizin başlangıcındaki düzeltmeye rağmen, dünya gündemindeki ağırlığını hale sürdürdüğünü kaydetti.

Gelişmiş ekonomilerden krizden çıkış ve toparlanma anlamında devam eden bu sorunlara karşılık, gelişmekte olan piyasa ekonomileri toparlanma sürecinin yükünü üstlenmiş durumda olduğuna dikkat çeken Boyner, "İki vitesli dünya ekonomisinin, daha hızlı kesimini temsil eden bu ekonomiler arasında hızlı büyüme yarışı devam etmekte" dedi.

Kriz sürecinde maliye politikası için yeterli alana sahip olan, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bu ekonomilerin, maliye politikaları yoluyla krizi yönetmeyi başardığını ve krizden çıkış sonrası güçlü ve kalıcı bir toparlanma süreci yakaladıklarını belirten Boyner, "Ancak, bu ekonomilerin çoğunda, büyümeye rağmen istihdamın yavaş artışı önemli bir sorun olarak ortaya çıkarken, diğer yandan da aşırı ısınma, enflasyon baskısı veya cari açık sorunları gündeme gelmekte. Bu sorunların oluşumunda, yüksek küresel sermaye dalgasının rolü hemen herkes tarafından kabul görmektedir" ifadelerini kullandı.

Büyüme açısından ortaya konulan bu tablonun memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Boyner, buna rağmen, yine de, büyümenin yapısını ve diğer makro değişkenler üzerindeki yansımalarını irdelemekte fayda olduğunu dile getirdi.

Boyner, "Türkiye ekonomisinin bugün geldi noktada, başarılı krizden çıkış ve toparlanma sürecine, enflasyon ve faizlerde gelişmiş ekonomilere yaklaşan oranlara rağmen, işsizlik, yüksek iç-düşük dış talep, artan ithalat bağımlılığı, artan dış ticaret ve cari işlemler açığı ve dünya enerji-emtia fiyatlarıyla birlikte büyüyen enflasyon baskılarıyla karşı karşıya olduğunu söylememiz mümkündür" dedi.

Enerjimizi boşa harcıyoruz

Seçime hazırlık döneminin herkesin Türkiye'nin sorunlarının ve bunlara siyasi partilerin getirecekleri çözüm önerilerinin tartışılacağı bir dönem olması gerektiğin belirten Boyner, "Maalesef biz siyasetin siyaset içermeyen konularla yapıldığı bir çamur atma dönemini yaşıyor, enerjimizi boşa harcıyoruz" dedi.

Seçim sonrası dönemi fırsat olarak yakalamalıyız

Boyner, seçim sonrası dönemin bir fırsat olarak yakalanması gerektiğini vurgulayarak, bu dönemin yıllardır biriktirilen sorunların yeni bir toplumsal mutabakat ile çözme fırsatı olduğunu kaydetti. Boyner, "Ötekileştirmeden, yok saymadan, kadınlarımızla, gençlerimizle, bizi biz yapan tüm farklılıklarımızla, zenginliklerimizle, ama bir arada, birlikte çözme zamanı. Bilmeliyiz ki önümüzdeki eşiği atlamak için, birinci ligde tüm vatandaşlarımızın mutlu, özgür ve müreffeh yaşayabilmeleri için anlaşmamız, birbirimizi anlamamız ve halının altına süpürülenleri, hep beraber temizlememiz gerekiyor. Korkmadan, yılmadan, korkutmaya çalışanlara karşı koyarak. Kendimize ve bu ülkenin Güneydoğu'sundan, Kuzeybatı'sına, sahilinden yaylasına kadar eşit ve özgür vatandaşlar olarak birlikte, bir arada ve huzurla yaşama hakkımız olduğuna inanarak ve güvenerek" diye konuştu.

Boyner yüzde 18 istedi

İşkadınları Derneği'nin (İŞKAD) onuruna verdiği öğle yemeğinde de konuşan Boyner, Türkiye'nin modernleşmesi için kadınların istihdama katılımının büyük önem taşıdığını belirtti. Boyner, "Kadının toplumdaki etkinliğinin, ekonomiye ve istihdama katılımının yanı sıra siyasetteki etkinliğinin yerlerde süründüğünü biliyoruz" dedi. Boyner, şunları söyledi:

"Avrupa'daki hemcinslerimize göre istihdama katılımda çok gerilerdeyiz. Avrupa'da yüzde 50'lerde olan bu oran, Türkiye'de yüzde 23'ler seviyesinde. Bu oranı, kadının toplumdaki etkinliğini artırmak için hepimize görevler düşüyor. Önünüzde bir seçim var. TBMM'deki kadın milletvekili oranı yüzde 4'lerden yüzde 9'a geldi. Bu sefer yüzde 18'i bulursak kendimizi şanslı sayacağız."

Boyner, bu dönemde kadın derneklerinin, Anadolu'nun dört bir yanında daha fazla çaba sarf ettiğini bildiğini vurgulayarak, "Biz de TÜSİAD olarak bu konuya büyük önem veriyoruz. Çünkü, kadınların karar mekanizmalarında etkin olmadığı bir toplumun gelişmiş toplum olmasına imkan yok. Nüfusun yarısını temsil eden kadınları dışarda bıraktığınızda, gelişmiş, demokratik bir ülke olmanıza da imkan yok" diye konuştu.