Türk mühendislerin icadı 'güneş'in verimini artırdı

Demirdöküm'ün Ar-Ge'si yeni bir güneş kolektörü sistemi geliştirdi, dünyaya satıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Güneş enerjisi kaynağı açısından dünyanın en büyük üçüncü pazarı olan Türkiye, güneşin en az olduğu dönemde bile kesintisiz enerji sağlayan yeni bir sistemin ilk kez üretildiği ülke oldu.

Demirdöküm'ün Ar-Ge merkezinde tamamen Türk mühendislerce geliştirilen Roll Bond sistemi, yüzde 83.6'ya ulaşan verimi ile uluslararası patent aldı. Dünyada ilk kez üretilen sistem şimdi Vaillant İtalya tarafından da kullanılmaya başladı. Vaillant İspanya da Roll Bond teknolojisi için sıraya girdi.

Demirdöküm güneş enerjisi alanında çok önemli bir potansiyel görüyor ve bu alanda yeni ürün geliştirmek için Ar-Ge'ye önemli bir yatırım yapıyor. Şirket 'güneş'te geleceğin peşine düşünce, ABD'de düzenlenen güneş enerjisi ile çalışan tekne yarışlarına bir Türk takımının gitmesine de destek olmaya karar verdi.

11-12 Haziran tarihlerinde Iowa'da düzenlenen Solar Splash yarışması sırasında görüştüğümüz Demirdöküm Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna, güneş enerjisinin krizden en az etkilenen sektör olduğunun altını çizdi. "2009 yılında ısıtma soğutma sektörü yüzde 30 küçülürken, güneş enerjisi yüzde 10 düzeyinde geriledi" diyen Ertuna, Demirdöküm olarak bu alanda çalışmalarına 2008'de başladıklarının altını çizdi.

3 milyon TL yatırım yapıldı

Ertuna, güneş enerjisi alanında yaptıkları yatırımı şöyle anlattı: "Bu alanda amacımız sektöre bir ilk kazandırmaktı. 46 Türk mühendisten oluşan Ar-Ge birimimiz bunun üzerine çalıştı. Bozüyük'teki fabrikamız zaten Vaillant Grup içinde çok önemli üretim birimlerinden biri. Burada 2010 yılının ikinci yarısında güneş enerji kollektörlerini üretmeye başladık. Roll Bond teknolojisi ile Sunrol markası altında ürettiğimiz kolektörlerle hem dünyada hem de Türkiye'de bir ilke imza attık. Patenti Demirdöküm'e ait bir sistem bu."

Ertuna, güneş enerjisi alanına 2.5 ila 3 milyon TL seviyesinde bir yatırım yaptıklarını belirterek yatırımın karşılığını şimdiden aldıklarını, grup içinde sistemi ihraç ettiklerini anlattı. Ertuna şöyle konuştu: "Demirdöküm'ün bağlı olduğu Vaillant Group, Almanya'daki üretim tesisinde stardart bakır kolektör üretiyor. Roll Bond ise tamamen Demirdöküm tarafından geliştirilen bir teknoloji ve şimdi bunu ihraç etmeye başladık.

Vaillant İtalya, Sunrol adını verdiğimiz bu ürünümüzü satmaya başladı. Şimdi İspanya'ya da satmak için çalışıyoruz. Bu sistemin Türkiye'de üretilmesinin maliyet açısından da önemli bir avantajı var. Dolayısıyla burada Sunrol'e önemli bir ilgili ve talep var ve artmaya devam edecek."

Ertuna, kapalı bir sistem olduğu için hijyen avantajı da sağlayan yeni ürünün proje bazında Yunanistan'a ihraç edildiğini de vurguladı. Güneş enerjisi alanında çok önemli pazarlardan biri olan Çin'de Demirdöküm'ün bir satış ofisi olduğunu söyleyen Ertuna, bu ülkede de çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Demirdöküm bayileri içinde yeni bir yapılanmaya gittikleri bilgisini de veren Ertuna, "Güneş enerjisi uzmanlık işi. Bu nedenle her bayimiz bünyesinde bu alanda bizden özel eğitim almış, sertifikalı bir uzman bulunmasını zorunlu tutuyoruz" dedi.

 'Koç algısı' rahatsız etmiyor

Vaillant Group'un Demirdöküm ile birlikte Türkiye'ye yaptığı yatırımın 2011 yılı itibarıyla 726 milyon TL olduğunu söyleyen Demirdöküm Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna, "Bu bizim sektörümüzde yapılmış en büyük yatırım. 2011 yılı hedefi 34 milyon TL yatırım olarak belirlendi. Türkiye, bölgesel avantajının da etkisiyle bulunduğu coğrafyadaki pazarlara ihracatını artırarak devam ettirecek. Biz de buraya odaklanıyoruz. Kapasitemizi büyüterek burada güçlenmek istiyoruz" diye konuştu.

Ertuna, 2007 yılında Vaillant tarafından 283 milyon dolara satın alınan Demirdöküm'ün hâlâ bir Koç Grubu markası olarak algılanmasından bir rahatsızlık duyup duymadıklarına dair bir soruyu ise, "Böyle bir rahatsızlığımız yok. Bu algının değişmesini 2-3yılda bekleyemezsiniz. Kaldı ki biz Vaillant'ı ön plana çıkartıp lanse etmek yerine Demirdöküm'ü ön planda tutmaya çalışıyoruz. Bizim için Türkiye'nin markası Demirdöküm'dür. 57 yıllık, Türkiye'nin en köklü markalarından biri. Türkiye'de kombi denince ilk akla gelen marka" şeklinde yanıtladı.

ABD'de yarışmaya katıldılar, üniversiteler onlar için sırada İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) okuyan bir öğrenci 2004 yılında "Öğrendiklerimi nasıl pratiğe dönüştürebilirim" diye düşünürken, aklına güneş enerjisi ile giden model tekneler yaparak okulun ortasındaki gölette yarıştırma fikri geldi. İnternetten "Nasıl yaparız" diye araştırdı ve ABD'de üniversite öğrencilerinin gerçek tekneler yapıp güneş enerjisi ile bu tekneleri yüzdürdüğünü gördü.

"Yaşıtlarımız gerçeğini yaparken biz niye oyuncağını yapalım" düşüncesi ile İTÜ'nün Solar Splash yarışması macerası da başlamış oldu. İTÜ takımı bu yıl Solar Splash yarışmasına üçüncü kez katıldı ve kıta dışından gelen tek yabancı takım olarak 3'üncü oldu.

İTÜ takımının Demirdöküm sponsorluğunu alması da tam bir "girişimcilik" hikayesi. 50 bin dolara ulaşan maliyeti bu yıl karşılayamayacaklarını anlayan takım üyeleri bizzat gitmiş Demirdöküm'e ve yarışmayı, geliştirdikleri teknolojiyi, dünyada ilk kez kullandıkları teknikleri anlatmış. Çok etkilenen Demirdöküm yönetimi de takımı desteklemeye karar vermiş.

Yarışta İTÜ'lü öğrenciler sadece tekneleri ile değil, teknenin yarış stratejisini planladıkları bilgisayar yazılımı ve sistemi ile de ABD'li rakiplerine fark attı. Takımdaki öğrenciler geceler boyu uykusuz çalışmanın, not ortalamalarından fedakarlık yaparak bu yarış için verdikleri saatlerin karşılığını da almaya başladı.

Son olarak takımın bir üyesi not ortalaması yetmemesine rağmen bu takımın bir üyesi olduğu için Almanya'dan Aachen Teknik Üniversitesi'nden kabul aldı. Gençler gelecekten umutlu; hayallerinde önce biraz çalışmak, sonra yüksek lisans yapmak ama en sonunda "ekibi toplayıp" yepyeni sistemler yaratmak var.

ABD'de yarışmaya katıldılar, üniversiteler onlar için sırada

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) okuyan bir öğrenci 2004 yılında "Öğrendiklerimi nasıl pratiğe dönüştürebilirim" diye düşünürken, aklına güneş enerjisi ile giden model tekneler yaparak okulun ortasındaki gölette yarıştırma fikri geldi. İnternetten "Nasıl yaparız" diye araştırdı ve ABD'de üniversite öğrencilerinin gerçek tekneler yapıp güneş enerjisiile bu tekneleri yüzdürdüğünü gördü.

"Yaşıtlarımız gerçeğini yaparken biz niye oyuncağını yapalım" düşüncesi ile İTÜ'nün Solar Splash yarışması macerası da başlamış oldu. İTÜ takımı bu yıl Solar Splash yarışmasına üçüncü kez katıldı ve kıta dışından gelen tek yabancı takım olarak 3'üncü oldu. İTÜ takımının Demirdöküm sponsorluğunu alması da tam bir "girişimcilik" hikayesi. 50 bin dolara ulaşan maliyeti bu yıl karşılayamayacaklarını anlayan takım üyeleri bizzat gitmiş Demirdöküm'e ve yarışmayı, geliştirdikleri teknolojiyi, dünyada ilk kez kullandıkları teknikleri anlatmış. Çok etkilenen Demirdöküm yönetimi de takımı desteklemeye karar vermiş.

Yarışta İTÜ'lü öğrenciler sadece tekneleri ile değil, teknenin yarış stratejisini planladıkları bilgisayar yazılımı ve sistemi ile de ABD'li rakiplerine fark attı. Takımdaki öğrenciler geceler boyu uykusuz çalışmanın, not ortalamalarından fedakarlık  yaparak bu yarış için verdikleri saatlerin karşılığını da almaya başladı. Son olarak takımın bir üyesi not ortalaması yetmemesine rağmen bu takımın bir üyesi olduğu için Almanya'dan Aachen Teknik Üniversitesi'nden kabul aldı. Gençler gelecekten umutlu; hayallerinde önce biraz çalışmak, sonra yüksek lisans yapmak ama en sonunda "ekibi toplayıp" yepyeni sistemler yaratmak var.

Enerji Verimliliği Yasası etkisiyle sektörde konsolidasyon bekliyoruz

Demirdöküm Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna Türkiye'deki güneş enerjisi sektöründe ciddi bir konsolidasyon beklendiğini söyledi. Ertuna, "Sektörde üç grup şirket var. Birincisi global bazda çalışan firmalar, ikincisi kurumsallaşmaya çalışan firmalar, üçüncü ise çok basit ürünler üreten yerel üreticiler. Pazarın halen yüzde 60'tan fazlası bu üçüncü grupta. Global firmalarınpayı ise yüzde 5'in biraz üzerinde.Şimdi Enerji Verimliliği yasası sonrasında bir konsolidasyon beklentisi var. Biz bu yüzde 5'lik payın 5 yıl içinde yüzde 30'ların üzerine çıkacağını öngörüyoruz" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir