Türk Lirası'nda kalın
MB eski Başkanı Durmuş Yılmaz, yatırımcılara Türk Lirası'nda kalmaları yönünde tavsiyede bulundu.
İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, yatırımcıya altının, gümüşün, hisse senedinin ve dövizin getirisine bakarak yatırımlarını yönlendirmesi tavsiyesinde bulunarak, "Türk Lirası'nda kal" dedi.
Yılmaz, Tüketiciler Birliği tarafından Fatih Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen toplantıda, finansal piyasalardaki gelişmeler ve finansal farkındalık ve eğitimin önemiyle iyi bir tüketici olmak için ne yapılması gerektiği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Krizlerin her zaman olumsuz sonuç vermediğini, yıkımla sonuçlanan krizler olduğu gibi, krizlerin bazen de donmuş, kendini yenilemeyen sistemlerin yenilenmesini sağlayabildiğini, doğru yöntemlerle ele alındığında fırsatlar da yaratabildiğini ifade eden Yılmaz, "2001 yılında yaşanan kriz bizim için bir nimettir. Eğer biz bu krizi o zaman değil de bugün yaşasaydık, bugün durumumuz çok daha kötü olurdu. Biz krizi o zaman yaşadık ve dersimizi aldık. 90'lı yıllarda talan ettiğimiz bankacılık sisteminin, soygunun ceremesini ödedik ama, sonunda aklımızı başımıza aldık. Bugün geldiğimiz sağlam zemin üzerinde dimdik ayakta durma noktasına geldik" dedi.
"Sicil affı yanlış"
Yılmaz, kredi ile ilgili sicillerin 1950'de yapılan düzenleme ile uygulamaya konulduğunu ve Merkez Bankası'na verilen bu görevin daha sonra Bankalar Birliği'ne verildiğini belirtti.
Durmuş Yılmaz, 2009'daki krizle birlikte ortaya çıkan sıkıntıların giderilmesi için TBMM'nin sicil affı çıkardığını belirterek, şunları söyledi:
"Bence bu son derece lüzumsuz, gereksiz ve yanlış bir işti. Ama yapıldı. Bir ülkenin uzun vadeli finansal istikrarının sağlanabilmesi ve kredi müessesesinin doğru dürüst işleyebilmesi için bireylerin ve ekonomik birimlerin geçmiş kredi sicilleri hakkında kredi verenlerin bilgi sahibi olması gerekiyor. Her ne kadar Merkez Bankası bu kayıtları sildi ise de ticari bankalar bu kayıtları silmedi. Bence silmemeleri doğrudur."
"Tasarruf oranlarını artırmalıyız"
Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin 760 milyar dolarlık bir ekonomisi, kişi başına milli gelirinin de 10 bin dolar olduğunu belirterek, bunun şu anda Avrupa ortalamasının yüzde 47-48'i seviyesinde olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2023'e kadar ortalama yüzde 10 büyümesi halinde 1,5 trilyon dolarlık bir ekonomi yapacağını, bunun da 23-24 bin dolarlık kişi başına milli gelir sağlayacağını anlatan Yılmaz, şunları söyledi:
"Üst üste kesintisiz yüzde 8-10 büyüyebilir miyiz? Çok zor. 2010 yılında büyüme hızı yüzde 9 oldu. Bu yıl yüzde 7,5 büyüme beklentimiz var. Bunlar şu anda potansiyel büyüme hızımızın iki katı. Bu büyüme hızı sürdürülemez. 1950'den 2010 yılına kadar ortalama büyüme hızımız 4,5-5. Son yıllarda sermaye yatırımlarının hızla yenilenmesinden dolayı potansiyel büyüme hızımız 5- 5,5 seviyelerine yaklaştı. Bu yüzde 9'luk 10'luk büyümeyi sağlayacak bir altyapı değil. Bizim ne yapıp yapıp potansiyel büyüme hızını büyütmemiz yazım.
Bizim büyümemiz ile cari açık arasında bir ödünleşme var. Biz büyürsek cari açık artıyor. 'Cari açık sorun olmasın, düşük, sürdürülebilir cari açık olsun' derseniz, o zaman düşük büyümeye razı olmamız lazım. Şu anda 2,5 milyon insan işsiz. Her yıl tarım kesiminden 500 bin insan çıkıyor ve emek kesiminde iş arıyor. Hizmet sektöründe 650-700 bin kişi var olan 2,5 milyon işsize ilave iş talep ediyor. Dolayısıyla bizim hızlı büyümemiz lazım. Hızlı büyümemiz için de cari açık ile büyüme arasındaki ödünleşmeyi ortadan kaldırmamız lazım. Bunun için ne yapıp yapıp tasarruf oranlarını artırmamız, üretmediğimiz ürünleri üretir hale gelmemiz lazım. Bizim sorunumuz, 60'lı 70'li yıllarda sanayileşme trenini kaçırdık, bugün onun sıkıntısını yaşıyoruz."
Yılmaz'dan yatırımcılara tavsiye
Yılmaz, yatırımcıya 5-10 yıllık dönemde altının, gümüşün, hisse senedinin ve dövizin getirisine bakarak yatırımını yönlendirmesini isteyerek, "Uzun vadede Türk Lirası daima kazandırmıştır. Onun için Türk Lirası'nda kal. Hükümetten de isteyeceğin tek şey şu olmalı; enflasyonu kontrol altına al, güveni ve istikrarı sağla. Bunu sağlandığınız sürece Türkiye'de her şey yolunda gidecek. Güven ve istikrarın olmadığı yerde para bol da olsa iş görmüyor" dedi.