Türk işadamlarının AB ile vize sorunu ele alındı

BRÜKSEL - Devlet bakanı Zafer Çağlayan, AB Komisyonu'nun dış ticaretten sorumlu Üyesi Karel de Gucht'la bir araya geldi. Görüşmede, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasından kaynaklanan sorunlar ve Türk işadamlarının vize sorunu ele alındı.

AB temasları öncesinde, Brüksel bölge hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır ve Belçikalı Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle kahvaltıda buluşan Zafer Çağlayan, Avrupa başta olmak üzere dünyanın her köşesine dağılan Türklerin, Türkiye'nin ihracat artışında çok önemli rol oynadığını vurguladı.

Brüksel bölge hükümetinde Türk kökenli bir devlet bakanı bulunmasının kendisinde büyük memnuniyet yarattığını anlatan Çağlayan, hükümet olarak yurtdışındaki Türklere büyük önem verdiklerini ve asimile olmadan yaşadıkları ülkelere entegrasyonlarını teşvik ettiklerini belirtti.

Türklerin yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığına geçerek, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel tüm haklarını kullanmalarının önemini vurgulayan Çağlayan, Fransa'yı örnek göstererek bu ülkede yaşayan Türk ve Ermeni kökenlilerin 400-500 bin aralığındaki nüfuslarıyla sayı olarak neredeyse eşit olmalarına rağmen Türklerin sadece dörtte birinin Fransız vatandaşlığı bulunduğunu, oysa tamamı vatandaş olan Ermenilerin siyasetteki ağırlıklarının çok daha fazla olduğunu dile getirdi.

Türk ekonomisindeki gelişmelere de değinen Çağlayan, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın her tarafında hissedilen küresel ekonomik krizde Türkiye'nin çok başarılı bir sınav verdiğini söyledi.

Küresel kriz nedeniyle geçen yıl ihracatta yaşanan 29 milyar dolarlık düşüşün yüzde 70'inin (21 milyar dolar) Avrupa pazarındaki daralmadan kaynaklandığını belirten Çağlayan, "Aslında ihracatımızın yarısını gerçekleştirdiğimiz Avrupa pazarındaki daralmayı, diğer pazarlara ağırlık vererek kısmen telafi ettik. Bunu yapmamış olsaydık geçen yılki ihracatımız 102 milyar dolar yerine 90 milyar dolarda kalırdı" tespitini yaptı.

Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olmasına rağmen AB'yle yaşanan ticari sorunlara dikkati çeken Çağlayan, "hatalı imzalanan" Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye açısından birçok sorun getirdiğini, AB'yle serbest ticaret anlaşması (STA) imzalayan Meksika ve Cezayir gibi bazı üçüncü ülkelerin Türkiye pazarına gümrüksüz mal satma hakkını elde ettikleri için tekrar Türkiye ile anlaşma imzalamaya yanaşmadıklarını anlattı.

"Türkiye'nin ekseni dünyanın eksenidir"

Dünyanın hemen her köşesine yoğun ikili ziyaretlerle geçmişin hatalarını telafi etmeye çabaladıklarını belirten Çağlayan, Türkiye'nin bugün hemen her gün bir yabancı bakanı ağırlayan, dünyada söz sahibi çok önemli bir ülke haline geldiğini söyledi.

Zafer Çağlayan, "Bugünlerde Türkiye'de suni bir eksen kayması tartışması yaşanıyor. Türkiye'nin ekseni dünyanın eksenidir" dedi.

İki haftada bir toplanan Bakanlar Kurulu'nda değişmeyen gündem maddelerinden birinin AB üyelik reformları olduğunu ve Türkiye'nin dış ticaretinin yaklaşık yarısını AB'yle gerçekleştirdiğini hatırlatan Çağlayan, buna rağmen Türkiye'nin AB'den vazgeçtiğinin iddia edilmesini anlamakta zorlandığını dile getirdi.

Çağlayan, "Çeşitli engellemelere ve Türkiye'ye zaman zaman farklı muamele edilmesinin yarattığı moral bozukluğuna rağmen Türkiye'nin AB üyelik kararlılığında en ufak bir değişim olmadığını" ifade etti.

Bakan Çağlayan, AB'de yaşlanan nüfus nedeniyle buradaki üretimin zamanla Türkiye'ye kayacağını ve AB'ye enerji transferinde transit ülke olarak Türkiye'nin öneminin gittikçe artacağını belirterek bu açıdan bakıldığında Türkiye'nin AB'ye dahil olmasının çok büyük önem taşıdığını vurguladı.

Brüksel bölge hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır

Brüksel bölge hükümeti Devlet Bakanı Emir Kır ise Türkiye'nin AB üyelik reformlarını kararlılıkla sürdürerek Avrupa'daki Türkiye karşıtlarının ellerindeki kozları aldığını söyledi.

Türkiye'nin bölgesinde barış için Balkan ülkeleri, Rusya, Arap ülkeleri ve yakın komşularıyla başlattığı diplomatik girişimleri öven Kır, "Bölgesinde barışı öven bir Türkiye'nin burada güçlü yansımaları oluyor. Son 7-8 yıl içinde Türk dış politikası çok aktifleşti. Son dönemde AB de bunu anlamaya başladı. Eğer Türkiye, bölgesinde ortak pazarlara öncülük ederse bu Avrupa'da bazılarını düşündürecektir. Avrupalı siyasetçiler son dönemde Türkiye konusundaki görüşlerini değiştirmeye başladı" dedi.