Türk bilim insanları 'deprem kara kutusu' geliştirdi: 8-10 saniye zaman kazandırıyor

Türk bilim insanları 'deprem kara kutusu' olarak nitelendirilen yeni bir sistem geliştirdi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci ve ekibi tarafından geliştirilen ‘Deprem Acil Müdahale Ağı Sistemi’ küçük veya büyük muhtemel bir deprem anında apartmanda acil uyarı sistemini devreye sokuyor. Deprem anında vatandaşlara 8-10 saniye zaman kazandırdığı belirtilen cihaz sayesinde enkaz altında kalan depremzedelerle irtibat kurulabiliyor. İşte DAMAS'In özellikleri ve çalışma prensibi...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği yaşadığımız acı tecrübelerle sabit… Son olarak Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli ve çevre illeri de etkileyen depremlerde 45 binden fazla vatandaşımızı kaybetti.

Başta yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür olmak üzere deprem uzmanları hemen her gün deprem uyarıları yapıyor. Yaşanan her deprem sonrası değerlendirmeler yapan bilim insanları yüksek riskli bölgelere dikkat çekiyor, alınması gereken tedbirleri bıkmasızın dile getiriyor.

Türk bilim insanları depreme ilişkin pek çok çalışma yürütüyor. Bunlardan biri de ‘deprem kara kutusu’ olarak nitelendirilen ‘Deprem Acil Müdahale Ağı Sistemi’ oldu. Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci ve ekip arkadaşı Emrah Bekçi, deprem Acil Müdahale Ağ Sistemi (DAMAS) ismini verdikleri yenilikçi bir sistem geliştirdi. 

Apartmanların kara kutusu

Prof. Dr. Dilci, İHA’ya yeni sistemin ne işe yaracağını ve nasıl çalışacağını detaylarıyla anlattı. Cihazın özelliğinin apartmanların kara kutusu olması olduğunu söyleyen Tuncay Dilci, “Deprem olmadan önce apartmana yerleştirilen cihaz apartmana yapılan tüm giriş çıkışları, kaç kişi varsa yüz görüntüleriyle beraber alıyor ve yedi gün boyunca muhafaza ediyor. Küçük veya büyük muhtemel bir deprem anında apartmanda acil uyarı sistemini devreye sokuyor” dedi.

Yeni sistemin vatandaşlara 8-10 saniye zaman kazandırarak, bulunduğu mekânı terk etme olanağı sağlayabildiğini söyleyen Prof. Dr. Dilci şöyle devam etti:

* Enkaz altındaki kişilere ulaşma adına acil müdahale ekibinin hızlı koordinasyon ve karar hallerini hızlandırarak, hangi binada ölü veya diri kaç kişi olduğunun verilerini vererek, en azından hayatta olanların kurtarılması adına hayati önem arz ediyor. Böylelikle enkaz altında hiç kimse kalmıyor.

Enkaz altındakilerle konuşma imkanı sağlıyor

Cihazın enkaz altındaki gaz ve elektrik kaçağını yukarıya bildirebilme özelliğine sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dilci, “Sadece enkaz altında değil, herhangi bir yerin altındaki gaz kaçağı konusunda da veri verebiliyor. Enkaz altındaki kişilerle konuşma imkânı sunması da bizim için önemli bir avantaj” ifadelerini kullandı.

Cihazın faydalarına ilişkin bilgi veren Tuncay Dilci şunları söyledi:

* Cihaz, enkaz altındaki kişiye ilk yardım gerekip gerekmediğine dair bir takım psikolojik destekleri kolaylaştırıyor. Cihaz enkaz altındaki kişilerle konuşurken, bir taraftan da 2-3 gün boyunca bizlere veri verebiliyor.

* Bu durum cihazın herhangi bir GSM, internet ve elektriğe bağlı olmadan çalışabilme yeteneğine sahip olduğu anlamına geliyor. Kendi network ağı ile 300-350 metre uzaklıktan enkaz altına ulaşabilmekteyiz. Enkazın olduğu yerde yıkımlara bağlı olarak fiziksel bir temas olmaması halinde dron ile FLY DAMAS dediğimiz sistem sayesinde enkaz altında gerekli konuşma ve bağlantılar kurarak, verilere ulaşabilmekteyiz. 

'500 ton basınca dayanıklı'

DAMAS cihazının enkaz altında 400-500 ton değerindeki basınca karşı dayanıklı olduğunu söyleyen Dilci, “Böylelikle verilerimizin kaybolması hiçbir şekilde söz konusu değil. Verilerimizi yüzde 100 doğrulukla enkaz altından alabiliyoruz. Enkaz altı müdahale için eskiden yapılan ‘Susun, sessizlik. Kimse var mı?’ gibi söylemler kullanılıyordu. Şimdi ise herhangi bir bilgisayar veya cep telefonuna kurulan uygulama üzerinden direkt enkaz altına ulaşabilmekteyiz” dedi.