Turizmden iyi haber var
Fame Residence Hotels Koordinatörü Kara, turizmdeki gelişmeleri DÜNYA'ya değerlendirdi.
Önder BARLAS
ANTALYA - Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki halk ayaklanmaları beklendiği gibi Türk turizmine olumlu olarak yansıdı. Türk turizmciler 2010 yılını toparlanarak geçirirken, bu yıl önemli bir yükseliş yakaladı. Turizmin önemli destinasyonlarından olan Antalya'ya ilk 4 ayda gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33.16 oranında arttı. Yerli turistin de içinde olduğu hesaplamaya göre Antalya'ya gelen turist sayısındaki artış yüzde 30.77 oldu.
Bu artışta özellikle Mısır ve Tunus'a giden turistlerin Türkiye'yi ve özellikle Antalya'yı tercih etmesi etkili oldu. İlk dört ayda Antalya'ya gelen Rus turist sayısının 89 binden 185 bin kişiye yükseldiğini belirten Fame Residence Hotels Koordinatörü Erkut Kara, turizmdeki gelişmeleri DÜNYA'ya değerlendirdi.
2009 yılının küresel krizin gölgesinde önemli kan kaybıyla geçtiğini belirten Kara, "2010'dan ümitliydik, gerçekleşti. 2010 güzel bir yıldı. 2011 de güzel geçiyor. Çok iyi başladı. Şubat ve Mart ayları Mısır'da güzel sezon olmasına rağmen oradaki sıkıntılar Türkiye'ye olumlu yansıdı. Ayrıca Antalya'da havalar da sıcaktı. Bu dönemde özellikle Mısır ve Tunus'u tercih eden Rus turistler, Antalya'da da tatil yapılabileceğinin farkına vardılar. Bu önemli bir gelişme. Bundan sonra sezon uzayabilir. Çünkü Ruslar, şubat ve mart aylarında havaların Antalya'da da iyi olduğunu gördü" diye konuştu.
'Gevşememek gerekli'
Ancak bu iyi haberlerle turizmcilerin gevşememesi gerektiğini belirten Kara, "Bu yıl iyi geçiyor ama gelecek yıl sıkıntılı olacak. Çünkü rakiplerin ne yapacağını kestiremiyoruz. 2012 için sezgimiz yok, agresif gideceğini tahmin ediyoruz. Rahat davranır fiyat artışlarını anlamsız yaparsak olmaz. Çünkü Mısır ve Tunus'ta ciddi aksiyonlar bekleniyor. Gelen ziyaretçilere alışveriş çeklerinin verildiğini öğrendik.
Havaalanında veya acentalar aracılığıyla ziyaretçileri 200-300 dolar veriliyor. Boş uçak koltukları devlet tarafından sübvanse ediliyor. İndirimler yapılıyor. Tunus'ta 'bir tatil yapana bir tatil bedava' yönünde kampanyalar yapıldığı duyumunu aldık. Bir dönem yine Mısır'da patlamalar olmuş ve turist sayısı azalmıştı. 2000'li yıllarda piramitler, mumyalarla ilgili yazılan bir çok kitap ve çekilen bir çok film sayesinde ülkeye giden turist sayısı tekrar artmıştı. Aynı bu şekilde şimdi kaybettikleri turist potansiyelini geri almak için ellerinden geleni yapıyorlar. Buna hiçbir tüketici kayıtsız kalamaz. Son derece etkili, kesenin ağzını sonuna kadar açıyorlar. Bu nedenle sektör olarak bu yıl rahatlar ve gelecek yıl da böyle geçecek dersek, Arap baharı Türk kışına dönebilir" uyarısında bulundu.
'Messi, Lara'da tatil yapsın'
Bu yıl iyi giden kış operasyonlarında gelecek yıl sıkıntı yaşama ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Kara, rakip destinasyonların ne zaman ne yapacağının belli olmadığını, sektörün pamuk ipliğine bağlı olduğunu, bu nedenle Türkiye'nin de kendilerine göre önlemler alması gerektiğini söyledi.
Yurtdışında Türkiye'nin güneyindeki turizm şehirleri ve Antalya için sadece "deniz-kum-güneş üçgeni" algılaması olduğunu ifade eden Kara, "Deniz, kum, güneş üçgeninde kaldık. Kültürel dokuyu pazarlayamadık" dedi. Bu imajı değiştirmek gerektiğini belirten Kara, Aspendos'ta çok özel festivaller olduğunu ancak bunu turistlerin duymadığını, Efes'in tarihi güzelliklerinden bazı turistlerin bihaber olduğunu anlatttı. Bu konuda yeterli tanıtımın yapılmadığını kaydeden Kara, "Kış aylarında Antalya'ya 1500 takım geliyor. Biz de ortalama 40 takım ağırlıyoruz. Neden bu takımların arasında Barcelona, Chelsea olmasın? Niye Messi Lara'da tatil yapmasın. Bir kurumsal yapının bunu üstlenmesi lazım. Devlet destekli işler olmasa da olmuyor. Mesela Temel Bey (THY Genel Müdürü Temel Kotil) bu konuda da bir adım atsa ne kadar iyi olur" diye konuştu.
Dil bilen polis, deodorant kullanan taksiciler olmalı
Turizmin 52 sektörü peşinden sürüklediğini belirten Kara, destinasyonların ucuzluğunun da sadece otellerle ilgili olmadığını söyledi. Bir şehre turist çekmenin yanı sıra turistlere doğru, düzgün ve güvenilir hizmet vermenin de önemli olduğunu söyledi. Turist çeken şehirlerde taksi şoförlerinin temizliğinden, dil bilen polislere, kalifiye personelden, güvenilir esnafa kadar çok önemli faktörler bulunduğunu ifade eden Kara, turizm bölgelerini bu anlamda üzerine düşeni yapmaları gerektiğini savundu.
"Antalya bu yıla kadar toplu taşıması olmayan tek havalimanıydı" diyen Kara, "Dışarıda 2 euroya Lacoste satılıyor. 200 dolarlık halı için turistten 25 bin dolar, 10 liralık yemek için 10 euro isteniyor. Bunların hepsi düzelmeli. Dil bilen polis, deodorant kullanan taksici olmalı. Bütün bunlar destinasyonun değerini belirliyor" dedi.
Turizm Bakanlığı'nın icracı bakanlık olarak algılanmadığı sürece yapılan çalışmalar kısıtlı kalacağını belirten Kara, "Hükümet kriz sürecinde ilk paketten itibaren içinde turizm olacak diyordu. 2009'da 5 paket açıklandı, ama biz hiçbirinde turizmi göremedik. Kriz bizi teğet geçmedi. Yüzde 14-15'ler civarında ciro düştü. Yüzde 2-3 kayıpla karşılaştık. Sanırım Ankara'da 'Hiçbir şey verilmese de bunlar başının çaresine bakıyor' diye algılandı. Turizme olan algı değişmeli" diye konuştu.
İstanbul'da şehir otelciliği yapacak
Antalya'nın artık tesise doyduğunu ileri süren Kara, bu nedenle küresel krizin etkileri geçtikten sonra büyüme planlarında İstanbul ve Mısır bulunduğunu ancak Mısır'daki son gelişmelerden sonra bunu askıya aldıklarını kaydetti. Mısır'da görüşmeler yaptıklarını ancak son aşamaya gelinmeden oradan çıktıklarını belirten Kara, "Daha sonra olaylar patlak verdi. Bir nevi Mısır'da direkten döndük" dedi.
Fame isminin otellerin sahipleri Fatma ile Mehmet'in kısaltması olduğunu belirten Kara, "1988'den beri bu sektördeyiz. 2600'ün üzerinde yatak kapasitemiz var. Tek işimiz bu. Antalya'da yatırım doyma noktasına geldi. Şu an İstanbul'da bir otel arıyoruz. 5 yıl içinde İstanbul'da fırsat kaçmış olacak. Bunun için planlarımız var. Şehir otelciliğini düşünüyoruz" dedi.