Tüketici borçlarının milli gelire oranı yüzde 16,88'e ulaştı
Merkez Bankası verilerine göre tüketicilerin borçlarında ilk sırada 141 milyar 336 milyon TL ile kredi borçları yer alıyor.
ANKARA - Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, tüketicilerin borcunun milli gelire oranının yüzde 16,88'e tırmanarak tarihi bir rekor kırdığını belirtti.
Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, Merkez Bankası haftalık verilerine göre 6 Mayıs 2011 tarihi itibariyle tüketici kredileri borcunun 141 milyar 336 milyona, kredi kartı borçlarının ise 45 milyar 251 milyona çıktığını, böylece tüketici borcunun 186 milyar 642 milyona dayandığını belirterek, TÜİK'in yayımladığı 2010 yılı milli gelirinin ise 1 trilyon 105 milyar olduğunu, böylece tüketicilerin borcunun milli gelire oranının yüzde 16,88'e tırmanarak tarihi bir rekor kırdığını ifade etti.
Yoksulluk oranının kırsal kesimde dayanılmaz noktalara ulaştığını işaret eden Çetin, 2009 yılında kırsal kesimin yoksulluk oranının yüzde 38,69 olduğunu, buna karşılık 2010 yılında trilyoner sayısına 5 bin 600 kişinin daha katıldığını bildirdi. Çetin, OECD'nin, Türkiye'de açlık sınırında yaşayan çocuk sayısının yüzde 24,6 olduğunu açıkladığını da kaydetti.
TUİK verilerine göre, ülke nüfusunun binde 48'inin yani 339 bin kişinin açlıktan ölme sınırında olduğunu belirten Çetin, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:
"12 milyon 751 bin kişi ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Türkiye ortalaması böyle iken kent ve kırsal ayrımına indiğimizde yoksulluk kırsalda yüzde 38,69 ile dayanılmaz boyutlardadır. Kırsal kesimde her üç kişiden biri yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu olağanüstü yoksullukta AKP'nin tarım, hayvancılık ve akaryakıt politikaları baş rol oynamıştır. AKP iktidara geldiğinden bu yana bilinçli bir şekilde ülke tarımını, hayvancılığını yok etmiştir. Bu tablo AKP'nin eseridir.
Tütün, pamuk, şeker pancarı, buğday ve diğer tarım ürünlerinin ekimleri azaltılmış, fabrikalar satılmış bunun yerine özellikle başta ABD olmak üzere tarım ürünlerinde net ithalatçı bir konuma gelinmiştir. Bu AKP'yi iktidara taşıyan dış etki odaklarına ödenen bir minnet diyetidir. Aynı biçimde akaryakıtta sürekli artan ÖTV-KDV vergileri ile mazot çiftçi tarafından kullanılamaz hale gelmiş, traktörler kapı önlerinde çürümeye terkedilmiştir. Gübre fiyatları el yakar olmuş, hibrit tohumluklarla çiftçi yine yabancı gıda şirketlerine teslim edilmiştir."
AKP döneminde gelir dağılımı bozuldu
Çetin, TUİK verilerini göre, AK Parti'nin iktidar olduğu 2002 yılında, Harcama Esaslı Göreli Yoksulluk Sınırının yüzde 19,86 iken yıllar itibariyle artarak krizin patladığı 2009 yılında yüzde 34,20 olduğunu belirtti.
AK Parti döneminin aynı zamanda gelir dağılımının bozulduğu ve bozukluğun gittikçe arttığı yıllar olduğunu ifade eden Çetin, TUİK'in yayımladığı "Gelire sıralı yüzde 20'lik grupların harcama türleri içindeki payı"nın bu gerçeğin altını çizdiğini bildirdi.
Türkiye ortalamasına bakıldığında, en az geliri olan ilk yüzde 20'lik grubun gelirinin yüzde 23'ünü gıdaya, yüzde 28'ini kiraya, yüzde 14'ünü otobüs-dolmuşa (ulaşıma), yüzde 5'ini giyime, yüzde 4'ünü ise içki ve sigaraya yatırdığını belirten Çetin, yoksul kesimin ise gelirinin yüzde 75'i ile "ölmemek için yediğini, çıplak gezmemek için örtündüğünü", en az parayı ise toplam yüzde 3,8 ile ise sağlığa ve eğitime ayırdığını kaydetti.