”TSE bilançosundaki kar faaliyet gelirinden olmalı”
Bakan Ergün, "Şu anda bilançoda bir kar görünüyor ama bu mevcut kaynaklarımızın faizinden kaynaklanan bir kardır" dedi
ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türk Standardları Enstitüsü'nün (TSE) bilançosundaki karın faiz gelirinden değil faaliyet gelirinden kaynaklı olması gerektiğini söyledi.
Bakan Ergün, TSE'nin 49. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Enstitü yönetimine çeşitli önerilerde bulundu.
Enstitünün bilançosundaki karın faiz gelirlerinden değil faaliyet gelirlerinden kaynaklı olması gerektiğini ifade eden Ergün, "Şu anda bilançoda bir kar görünüyor ama bu mevcut kaynaklarımızın faizinden kaynaklanan bir kardır. Bu, hızlı bir şekilde faaliyetlerden doğan kara dönüşmelidir" dedi.
Sanayi Bakanı, kurumun ücret politikasıyla personelin performansı arasında yakın ilişki kuran uygulamalar içine girilmesi ve böylece hem kurumun performansının artması hem de personelin daha işlevsel hale gelmesi gerektiğini ifade etti.
TSE'nin deney laboratuvarlarında personel başına düşen deney sayılarında ciddi farklılıklar bulunduğunu belirten Ergün, bunun giderilmesi, işlerin laboratuvarlara ve çalışanlara dengeli, adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini dile getirdi.
Bakan Ergün, ithal ürünlerde farklı ürünlerin aynı nitelikteki numuneleri için deney sürelerinde aşırı farklılıklar bulunduğunu belirtti ve bunun giderilmesi, haksız rekabete yol açabilecek uygulamaların önlenmesi ve kuruma duyulan güvenin daha da artırılması gerektiğini vurguladı.
Deney personeliyle ithalatçı firma arasında ilişki kurulmasını önleyecek tedbirlerin artırılması ve kararlılıkla uygulanması gerektiğine de işaret eden Ergün, özellikle gümrüklerde numune alınması durumlarında, bu numunelerin 4 kişilik bir heyetle alınmasına özen gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
Laboratuvarlarda deney yapan elemanların hangi firmanın ürününün deneyini yaptığını bilmemesi gerektiğini de belirten Ergün, ara kontrollere ve iç denetime duyulan ihtiyaç nedeniyle laboratuvarlardaki fazla personelin ara kontroller ve denetim programlarına yönlendirilebilecek şekilde eğitilmesini istedi.
"Türkiye uluslararası standartların oluşmasında görev almalı"
TSE'nin başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere ürün ve hizmetlerin belgelendirilmesinde uyum çalışmalarına ağırlık vermesini ve uluslararası belgelendirme ağına üye olmasını çok önemsediklerini belirten Ergün, "Bugün TSE'nin işbirliği anlaşması imzaladığı ülke sayısının 67'ye, kuruluş sayısının ise 87'ye ulaşması, TSE'nin artık tam anlamıyla küresel bir aktör olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı (ISO) üyesi olan TSE'nin uluslararası standardizasyon kuruluşları CEN ve CENELEC'e de tam üye olması için başlattığı girişimleri hızlandırmasını ve bir an önce tam üyelik statüsü kazanmasını beklediklerini bildiren Ergün, şöyle devam etti:
"TSE'nin birçok gelişmiş ülkede faaliyet gösteren muadillerinin önünde bulunduğunu ve alanında Avrupa'nın en iyisi olmaya aday olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu noktada, ülke olarak eksikliğini çektiğimiz önemli bir sıkıntıya işaret etmek istiyorum. Uluslararası standartlar, ISO, CEN ve CENELEC gibi kuruluşlar tarafından belirleniyor. Bu standartlar oluşturulurken, sanayiciler de aktif bir şekilde görev alıyorlar. Dolayısıyla ortaya çıkan standartlar, gelişmiş ülke sanayicilerinin üretim yetenekleriyle uyumlu oluyor. Ancak bizim sanayicilerimizin, standart oluşturan bu komitelerde aktif olarak görev almadıklarını görüyoruz. Bunun neticesinde, sanayicilerimiz, gelişmiş ülke sanayicilerinin belirlediği standartlarda üretim yapmak durumunda kalıyorlar. Türkiye büyük bir ülke olma iddiasındaysa, bu standartlara uymakla yetinemez, aynı zamanda standartların oluşmasında da azami derecede görev almak zorundadır. Zira uluslararası pazarlardaki etkinliğimizi ve varlığımızı sadece üretimle belirleyemeyiz. Türkiye daha güçlü bir ülke olarak öne çıktıkça, bu alanlarda da söz sahibi olacaktır; ancak sanayicilerimizin de bu konuya aynı şekilde sahip çıkmalarını bekliyoruz ve istiyoruz."