Toyota, Avrupa ve Türkiye'de haziranda normale dönecek

ADANA - Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş. Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, Japonya'da yaşanan tsunami felaketinin ardından Avrupa ve Türkiye'deki fabrikaların 1 haziranda normale döneceğini, ancak, Japonya'daki fabrikadan gelecek üretim haberinin Türkiye'deki satışlarını daha çok etkileyeceğini belirtti.

Bozkurt, bir plazanın açılışını gerçekleştirmek üzere geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, yaklaşık iki ayı geçkin süredir, Japonya'daki felaketle ilgili Toyota'nın sıkıntılar yaşadığını, ancak, bunun doğrudan firmanın kendi üretim tesisleriyle ilgili olmadığını belirtti.

Deprem bölgesinde bulunan yan sanayi üreticilerinin fabrikalarında meydana gelen hasardan kaynaklı, tedarik sıkıntısından ortaya çıkmış bir problem yaşandığını ifade eden Bozkurt, "Toyota toplamda yaklaşık 500 bin adet üretim kaybı yaşadı. Şu anda, yan sanayinin yaşadığı sıkıntının tespiti çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar bu ay sonuna kadar tamamlanacak ve yan sanayi kendi üretim planını yapılandırarak Toyota'ya iletecek, Toyota da buna göre kendi üretim planını hazırlayacak" dedi.

Bozkurt, 1 hazirandan itibaren Avrupa'daki fabrikalardaki üretimin normale döneceğini, ancak, satış ayağının önemli bir bölümünü Japonya'daki üretimin oluşturduğunu söyledi.

Japonya'daki üretimin ne zaman normale döneceğiyle ilgili beklentilerin devam ettiğini anlatan Bozkurt, şöyle devam etti:

"Daha onunla ilgili henüz çalışma tamamlanmadı. Ay başını bekliyoruz. Bizi çok ilgilendiriyor. Biz ürünlerimizin bir kısmını Türkiye ve Avrupa'daki fabrikalardan temin ediyoruz ama, Japonya'daki fabrikalardan da temin ettiğimiz ürünlerimiz var. Bunlardan bir tanesi Corolla modelimizdir. Bu model, satışlarımızın yaklaşık yarısını oluşturuyor.

Önümüzdeki aydan itibaren en azından belli fabrikaların tam kapasite çalışması, tüm Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de 2,5 aydır bekletilen bazı siparişleri telafi edecektir. Bir kaç ay içinde Avrupa'daki fabrikalar, en azından açığı daha normal bir seviyeye getirecektir. Ama bizim için Japonya'dan gelecek üretim haberi çok daha önemli. Japonya, satışların yarısından fazlasının geldiği ülkedir. Ay başında bununla ilgili basın toplantısı yapacağız."

2011'de 50 bin satış hedefi

Bozkurt, Türkiye'deki tüm otomotiv sektöründe olduğu gibi Toyota'nın da geçen yılı, başarılı bir şekilde kapattığını ve 2011 yılına ümitle başladığını anımsattı.

Geçen yıl 40 bin 58 adet satış gerçekleştirdiklerini ve 20 yıllık Toyota Türkiye geçmişinde bunun tarihi bir rekor olduğunu ifade eden Bozkurt, bu yıl için de 50 bin satış hedefi belirlediklerini anlattı.

Bozkurt, yılın ilk 4 ayına bakıldığında bu 50 binlik planın üstünde bir satış gerçekleştirdiklerini, yaklaşık bin 100 adet satışla planın önünde ilerledikleri sırada deprem felaketinin yaşandığını belirtti.

"Deprem felaketi olmasaydı, 50 binlik hedefimizi rahatlıkla tutturabileceğimizi söylerdik" diyen Bozkurt, deprem felaketinin, özellikle mayıs ayında önemli ölçüde etkilediğini kaydetti.

Mevcut stokların kendilerini nisan ayına kadar taşıdığını belirten Bozkurt, "Nisan ayının son haftasında stok problemini yavaş yavaş hissetmeye başladık. Mayısta artık tamamen dama dedik. Çünkü, bizim mayısta normal şartlarda 4 bin-4 bin 500 bandında seyretmesi gereken bir satış hacmimiz olacakken, bu ay 2 bin 400-2 bin 500 adeti geçmemiz zor görünüyor" dedi.

Satışlar yüzde 5 ile 10 arasında artar

Bozkurt, otomotiv sektöründeki satışlarla ilgili yıl sonuna dönük farklı değerlendirmeler olduğunu, çok yüksek bir sıçrama yapılacağı yönünde söylentiler bulunduğunu anımsattı.

Satışların geçen yıldan bir miktar yüksek olacağını ifade eden Bozkurt, "Bu artış yüzde 5-10 arasında olacaktır. Daha afaki bir yükselme olması için herhangi bir sebep görmüyoruz" dedi.

Bozkurt, Türkiye'nin dinamikleri ve potansiyelinin aslında 1 milyonun üzerinde pazara hazır olduğunu, ancak, ülkenin içinde bulunduğu durumda, ekonomide bir miktar "soğutma çalışması" yapıldığını belirtti.

Bu çalışmaların otomotivi de etkileyeceğini ifade eden Bozkurt, "Ekonomideki önlemleri, orta ve uzun vadede toplumun refahı için pozitif anlamda alındığı için destekliyoruz. Sadece hassas bir denge vardır. Soğutma çalışmasıyla ile durdurma arasında çok ince bir çizgi vardır. Çok dikkat etmek gerekir. Ekonomiyi soğutalım derken, çok güzel bir seyre girmiş olan ekonomimizi durdurmaya doğru bir şey yaparsak, sıkıntı ortaya çıkar" dedi.