Torba Yasa arifesinde mükelleflerin banka hesaplarına konulan e-hacizler mükellefleri mağdur etmektedir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Mustafa ALPASLAN / SMMM

Bilindiği gibi, TBMM'de  görüşülmekte olan 6108 sayılı Torba Yasa'nın  son  şekline gelinmiştir. Bu yasada vergi ve sigorta borçlarının yeniden yapılandırılması  amaçlanmaktadır. Özellikle Maliye Bakanlığı'na bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları yeniden yapılandırılarak tahsilatın  hızlandırılması  hedeflenmektedir.  (Kanunun 1. maddesin "a" bendi).

Ancak, TBMM'de görüşülmekte olan  tasarı  süreç olarak uzamıştır. Bu zaman içerisinde vergi daireleri sürekli e-haciz uygulayarak mükellefleri ve banka hesaplarını mağduriyetlerine neden olmaktadır.  Özellikle, bankalardan kredi kullanan mükellefler bankalar yönünden hesapları bloke edildiği zaman  bütün ticari ilişkileri zedelenmektedir.

Aynı durum kendisine ihtiyati haciz uygulanan mükellefler yönünden bir kat daha artmış ve ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk uygulamaları mükelleflerin adeta  kalbine giden can damarlarını tıkar hale gelmiştir. Bilindiği gibi, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk  uygulamaları çok ender durumlarda uygulanan bir yöntemdir. 6183 sayılı AATUHK'nı  9. ve 13. maddelerine temas eden durumlarda  bu yönteme  başvurulabilmektedir. (Amme borçlusunun  adresinde bulunmayışı, edindiği malları dolaylı  yollardan  kaçırması, hileli işlemler yapması, yurtdışına kaçma ihtimalinin olması vs.)

Bankacılık sistemi son yıllarda önemli bir hale gelmiş, çoğu esnaf ve tüccar bankalarla normal koşullarda çalışamaz durumdadır. Zira, bankalar esnaftan, tüccardan, sanayicilerden teminat  istemektedirler.  Bu uygulamalar taahhüt ve inşaat  sektöründe teminat mektubu alınmasında daha da önemli bir hal almaktadır.

Sonuç olarak, geldiğimiz noktada yeniden yapılandırma veya af yasası diye ifade ettiğimiz bu "bazı alacakların yeniden yapılandırmasına dair 6108 sayılı yasa" yakın zamanda yasalaşıp, Cumhurbaşkanı'nın imzasından sonra Resmi Gazete'de yayımlanarak uygulamaya konulacaktır. Bu arada vergi daireleri Gelir İdaresi Başkanlığı üzerinden e-haciz uygulayarak mükelleflerin banka hesaplarına  bloke tatbik etmektedirler.  Böyle bir uygulama Türkiye'de mükelleflerin banka sicillerini ve  Türk bankacılık sistemine  telafisi güç ve tamiri imkansız  maddi ve manevi zararlar vermektedir.

Mükellef nüfusunun giderek azaldığı, mükelleflerin çoğunun ise aktif ticari mükellefiyetlerini sonlandırıp, daha çok gayrimenkul sermaye iradı elde etmeye yönelik  mükellefiyet biçimini tercih ettikleri görülmektedir. Aktif  ticari, zirai, sınai faaliyetlerin terk edilerek mükelleflerin rantiyer kısmına geçmeleri önemli bir konudur. Geldiğimiz noktada Türkiye'de istihdam önemli bir problem haline gelmiştir. İşsizlik  giderek  artmaktadır. Böyle bir ortamda işsizliğin giderilmesi ve kayıt dışılığın önlenmesi en önemli problemlerimizdendir. Türkiye'de mükellef nüfusunun artırılması  ve  istihdamın  teşvik edilmesi en önemli  amaçlardan biri olmalıdır.