TOBB, stok affı ve matrah artırımı da istiyor
Hisarcıklıoğlu, borçlar yapılandırılma kapsamına, şirketlerin odalara olan borçları ile stok affı ve matrah artırımının da eklenmesinde fayda gördüklerini söyledi.
ANKARA – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel ekonomik kriz sonrasında, kamu idaresi ile reel sektörü barıştırmak, beyaz bir sayfa açmak açısından, kamuya olan borçların yeniden yapılandırılması kapsamına, şirketlerin odalara olan borçları ile stok affı ve matrah artırımının da eklenmesinde büyük fayda gördüklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, vergi yükümlülüklerini zamanında yerine getiren mükellefleri ödüllendirmek ve teşvik etmek bakımından, sosyal güvenlik primindeki 5 puanlık indirime benzer bir uygulamanın yapılmasının da son derece yerinde olacağını kaydetti.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 6. Türkiye Ticaret Ve Sanayi Şurası'nda yaptığı konuşmada, kamuya olan borçların yeniden yapılandırılmasında kapsamın geniş tutulmasının önemine dikkat çekti. "Ticaret ve Sanayi Şurası"nın ekonominin kanaat liderleri olan oda ve borsa başkanlarının, görüş ve önerilerini doğrudan kamu idaresine aktardıkları ilk ve en büyük istişare platformu olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu sayede reel sektörün yaşadığı pek çok problemin gündeme getirilmesi ve hükümetin iradesiyle çözülmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Devamlı dile getirdikleri yüksek gecikme faizlerinin de, son yapılan değişikliklerle beraber makul oranlara indirildiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, küresel ekonomi krizi sonrasında, kamu idaresi ile reel sektörü barıştırmak, beyaz bir sayfa açmak açısından, kamuya olan borçların yeniden yapılandırılması kapsamına, şirketlerin odalara olan borçları ile stok affı ve matrah artırımının da eklenmesinde büyük fayda gördüklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, vergi yükümlülüklerini zamanında yerine getiren mükellefleri ödüllendirmek ve teşvik etmek bakımından, sosyal güvenlik primindeki 5 puanlık indirime benzer bir uygulamanın yapılmasının da son derece yerinde olacağını kaydetti.
"3 yılda 1.5 milyon istihdam sağlanacağına inanıyorum"
Öte yandan Orta Vadeli Program'a göre önümüzdeki üç yılda istihdamda 1.5 milyonluk artış beklendiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, özel sektör olarak 3 yılda 1.5 milyon yeni istihdam sağlanacağına inandığıını söyledi. Sadece son 1 yıl zarfında, özel sektörde sigortalı çalışan sayısının 920 bin kişi arttığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Yani hem istihdamı artırıyoruz, hem de kayıtlı ekonomiyi büyütüyoruz. Öte yandan daha yüksek bir büyüme hedefi benimser ve bu hedefle uyumlu istihdam piyasası reformlarını hayata geçirirsek, istihdamı daha da fazla artıracağımıza inanıyorum" diye konuştu.
"Döviz konusunda denge politikasına ihtiyaç var"
Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemde döviz kazandırıcı faaliyetlerde, döviz kuruna dayalı sıkıntıların devam edecek gibi gözüktüğüne dikkat çekti. Orta Vadeli Programda, döviz kurlarında enflasyonun üzerinde bir yükselme öngörülmediğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Döviz kurlarındaki gerileme sürdükçe, ihracat ve turizm gibi döviz kazandıran faaliyetleri cezalandıran, ithalatıysa teşvik eden bir ülke haline geliyoruz. Burada bir denge politikasına ihtiyaç var. Hem sanayicimiz, turizmcimiz rekabet edebilir olsun, hem de yurtiçinde enerji ve finansman maliyet artışları sınırlı kalabilsin. Bunun sağlamak üzere sanayide ve turizmde rekabet gücümüzü korumamızı sağlayacak yeni politikalara ihtiyaç var" dedi.
"Sanayinin rekabet gücü artırılmalı"
Hisarcıklıoğlu, reform alanlarını 3 ana başlık altında topladı. Bunlardan birincisinin girdi maliyetlerinin düşürülerek, sanayinin rekabet gücünün artırılması olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
"Mademki döviz kurları kontrolümüz dışında, üretim ve taşıma maliyetlerini nasıl düşürebiliriz diye çalışmalıyız. Reel sektörümüzün daha ucuza akaryakıt, elektrik, doğalgaz, banka kredisi alabilmesini sağlamalıyız.
Sektörel ve bölgesel perspektif kazandırılan yatırım teşvik sistemini geliştirmeye devam etmeliyiz. Böylece farklı bölgelerdeki müteşebbisler nezdindeki adalet duygusunu korumalıyız. Ayrıca son yıllarda önemli iyileşmelerin sağlandığı, istihdam üzerindeki vergi ve benzeri yükleri azaltmaya devam etmeliyiz. Bunun yanında ihracatın üzerindeki harç yükleri de oldukça yüksektir. Hatta ne yazık ki dünyada bir numarayız. Şirket kuruluşuna ilişkin maliyetleri dünya ortalamasının altına çekmiştik. Benzeri bir çalışmayla ihracat üzerindeki tüm maliyetleri de dünya ortalamasının altına çekmeliyiz."
"Perakende sektörü mutlaka düzenlenmeli"
Perakende sektörünün de mutlaka düzenlenmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, dünyanın hiçbir yerinde, 500 milyar dolarlık bir pazarın, büyüklerin tahakkümü altında, haksız uygulamalarla, KOBİ'leri ezen bir anlayışta bırakılmadığını vurguladı.
"Adil rekabet temin edilmeli ki, hem kobilerimiz ayakta kalabilsin, hem de uzun vadede piyasaların oligopolleşmesi önlenerek, halkın tüketim ürünlerine rahat ve ucuza ulaşımı mümkün olsun" diyen Hisarcıklıoğlu, adil rekabetin sağlandığı piyasaların, aynı zamandan Türkiye için sermaye birikimi modeli olduğunu bildirdi. Hisarcıklıoğlu, esnafın önce KOBİ olduğunu, sonra işini büyütüp sanayici olduğunu vurgulayarak, bunları baştan yok edersek, yarının dünyasında Türkiye'nin adını duyuracak küresel milli şirketlerden de mahrum kalınacağını kaydetti.