TİM üyeleri 250 bin yeni istihdam planlıyor

Firmaların yaklaşık yüzde 56'sı ilk çeyrekte üretimlerinin, 55'i ihracatlarının, 52'si ise kapasite kullanım oranlarının arttığını ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)  tarafından gerçekleştirilen ihracatçı eğilim araştırması 1. çeyrek sonuçlarına göre, firmaların yüzde 75,4'ü girdi maliyetlerinin, yüzde 50,8'i hammadde birim ithalat fiyatlarının arttığını, yüzde 50,2'si ise genel karlılık ve ihracatta karlılık düzeylerinin düştüğünü belirtti.

Araştırmaya katılan firmaların yaklaşık yüzde 56'sı 2010'un ilk çeyreğinde üretimlerinin, yüzde 55'i ihracatlarının, yüzde 52'si ise kapasite kullanım oranlarının arttığını ifade etti.

Araştırma sonuçları, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin düzenlediği basın toplantısıyla açıklandı.

İlk çeyrek sonuçları, firmaların yüzde 42'sinin yeni pazarlara girebildiklerini ortaya koyarken, ikinci çeyrekte girilmesi planlanan yeni pazarlar nezdinde Orta Doğu ülkelerinin giderek önem kazandığı, özellikle İran, Suriye ve Irak'ın hedeflendiği dikkat çekiyor.

2010 yılının ilk çeyreğindeki gelişmeler 2009'un aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, gelişmeler yılın firmalar açısından olumlu başlamadığına işaret ederken, firmaların yüzde 75,4'ü girdi maliyetlerinin, yüzde 50,8'i hammadde birim ithalat fiyatlarının arttığını, yüzde 50,2'si ise genel karlılık ve ihracatta karlılık düzeylerinin düştüğünü dile getirdi.

Araştırmaya katılan firmaların yaklaşık yüzde 56'sı 2010'un ilk çeyreğinde üretimlerinin, yüzde 55'i ihracatlarının, yüzde 52'si ise kapasite kullanım oranlarının arttığını belirtti.

Her 4 firmadan biri yeni çalışan istihdam etmeyi hedefliyor

Firmaların istihdamla ilgili konulara yönelik düşünce ve beklentilerine de yer verilen araştırmada, Ocak-Mart 2010'da beyaz yakalı çalışan ortalama sayısı 25, mavi yakalı çalışan ortalama sayısı 130 ve Ar-Ge personeli ortalama sayısı ise 5 olarak hesaplandı.

Firmaların yarısı bu dönem içerisinde yeni çalışan istihdam ettiklerini belirtirken, işe yeni alınan çalışan sayısı 10 olarak gerçekleşti.

İstihdam bulguları geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, en yüksek artış yüzde 35 ile mavi yakalı çalışan sayısında görülürken, en yüksek düşüş yüzde 20,4 ile yine mavi yakalılarda oldu. Bu da mavi yakalıların, işçilerin sirkülasyonlarının yüksek olduğu ve firmaların yaşanan sıkıntılarda ilk önlem olarak işçileri işten çıkarttıklarının en temel göstergesi olduğuna dikkat çekildi.

Her 4 firmadan ancak biri bu çeyrekte yeni çalışan istihdam etmeyi hedeflediğini ifade etti. Yıl sonuna kadar yeni çalışan istihdam edeceklerini beyan eden firmalar genelin yüzde 46'sını temsil ederken, ortalama 20 kişinin işe alınacağı hesaplanıyor.

Yılın ilk çeyreği mevcut pazarlar açısından değerlendirildiğinde, firmaların yüzde 60'ı mevcut pazarlarda yeni müşterilerden sipariş aldıklarını, yüzde 47'sinin ise mevcut pazarlarda müşteri kaybettiklerinin altı çizilirken, bulgu, firmaların mutlak değer olarak bu çeyrekte daha çok sayıda firma ile çalıştıklarına işaret ediyor.

Büyükekşi, anket sonuçlarının değerlendirilmesiyle, TİM Üyelerinin 2010'a sonuna kadar 250 bin civarında yeni istihdam yaratacağının tahmin edildiğini söyledi.

Firmaların yüzde 60,4'ü kur riskinden korunma önlemi almıyor

Büyükekşi, TİM tarafından gerçekleştirilen ihracatçı eğilim araştırması 1. çeyrek sonuçlarına ilişkin düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, araştırmanın ilk 1.000 firma içinde yer alan ve 24 sektörde faaliyet gösteren 313 firma ile yapıldığını, sayıyı önümüzdeki dönemde 500'e çıkarmayı hedeflediklerini, araştırmayı geleneksel hale getirerek her 3 ayda bir açıkladıkları anket haline getireceklerini söyledi.

Araştırmada dikkat çeken bir olgu da firmaların yüzde 60,4'ünün kur riskinden korunmak için herhangi bir önlem almadıkları tespiti olurken, yüzde 22,4'ü forward, yüzde 18,2'si vadeli işlem, yüzde 8'i opsiyon, yüzde 1,3'ü swap'ı tercih ediyor.

Yılın ikinci çeyreğinde kapatılması gereken kredilerin tüm krediler içerisindeki ortalaması yüzde 18,5, nisan-haziran döneminde yenilenmesi gereken kredilerin toplam krediler içindeki payı ise yüzde 16,3 olurken, bu oran firmaların orta vadeli borçlanabilme imkanlarının olduğunu gösteriyor.

Firmaların yaklaşık yarısı yılın ilk çeyreğinde yurtiçinde hiç yatırım yapmadıklarını beyan ederken, yılın ikinci çeyreğinde ise yurtiçinde yeni tesis kurma ve satın alma yapmayı düşünenlerin oranı yüzde 11,5 oldu. Yüzde 43,8'i ise bu dönemde hiçbir yatırım yapmayı düşünmediğini ifade etti.

İhracatçıların piyasaya dair beklentilerinde de yıl sonu enflasyonu 9,02, gecelik faiz oranı yüzde 8,55 olarak tahmin edildi. Nisan-haziran döneminde dolar/TL kur tahmini 1,49, yıl sonu tahmini 1,55, aynı döneme dair diğer tahminler ise sırasıyla euro-TL'de 2,01 ve 2,08, euro/dolar paritesinde 1,35 ve 1,34 olarak belirtildi.

Firmaların 2010 yılı genel ekonomik beklentilerine göre ise sektörlerinde yüzde 50,8 oranında daha iyi, yüzde 37,7 oranında aynı kalacağı, yüzde 11,5 oranında daha kötü olacağı beklentisi söz konusuyken, Türkiye ekonomisine ilişkin yüzde 45,4'ü daha iyi olacağını, yüzde 40,9'u değişmeyeceğini, yüzde 13,7'si kötü olacağını düşünüyor.

Sıcak paranın kontrol altına alınması

Önceden IMF ile bir anlaşma yapılmasına sıcak bakmadıklarını dile getirdiklerini hatırlatan Büyükekşi, şöyle devam etti:

"IMF heyetinde yer alanlar cuma günü de TİM'i ziyaret etti. Raporlarını tuttular, görüşlerimizi teknik olarak onlarla paylaştık. Biz 'aslında IMF'nin bize para vermesi veya vermemesinden değil, bunların çıktılarından, neticelerinden şikayet ediyoruz' demiştik. Netice, IMF anlaşmasının Türkiye'ye sıcak para girişiyle ilgili... IMF anlaşmasıyla sıcak para girişinin döviz kuru üzerinde olumsuz etki yaptığını söylemiştik. IMF raporunun bir yerinde de Türkiye'ye sıcak para girişinin kontrol altına alınması gerektiğinden bahsediliyor. Biz bunu daha önce gündeme getirmiştik. Tobin vergisi gibi benzeri bir verginin Türkiye'de de uygulanıp, sıcak para girişinin kontrol altına alınması gerektiğini söylemiştik. Şu anda IMF de bundan şikayet ediyor."

Geçtiğimiz hafta açıklanan mali kurala işaret eden Büyükekşi, "Mali kuralın mutlaka olması gerekiyor. Mali kuralı TİM olarak da çok önemsiyoruz ve destekliyoruz. Ama özellikle sıcak paranın kontrol altına alınması ve Merkez Bankasının bu konuda proaktif olup döviz rezervlerini güçlendirmesi konusunda adım atmasını, döviz kuru meselesinin çıkmasıyla tekrar dile getirmek istiyoruz" diye konuştu.

 

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir