”Terörle mücadelede ne gerekiyorsa yapılıyor”
Başkan Erdoğan, Terörle mücadelenin siyasallaştırılmasının yanlış olduğunu söyledi.
ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede ne gerekiyorsa yapıldığını, kendilerinden ne talep edildiyse verildiğini söyledi.
Terörle mücadelenin uzun soluklu bir mücadele olduğunu vurgulayan Erdoğan, meseleyi siyasallaştırmanın yanlış olduğunu kaydetti.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, son terör olaylarına değinerek, değerlendirmeler yaptı.
İstanbul Halkalı askeri servis otobüsüne yapılan saldırı hakkında bilgi veren Erdoğan, 3 asker ve 17 yaşındaki çocuğun şehit edildiğini; 2'si ağır, 13 yaralının olduğunu söyledi. İstanbul, Diyarbakır, Hakkari ve Elazığ'daki saldırılarda şehit olan 16 Mehmetçiğe ve hayatını kaybeden 17 yaşındaki kıza Allah'tan rahmet ve başsağlığı, yaralı askerlere acil şifalar diledi.
Erdoğan, Gümüşhane'de yapılan operasyonda 3 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 1 tanesinin sağ ele geçirildiğini bildirdi.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu topraklar üzerinde güvenle yaşamamızı sağlayan, bu toprakları bize vatan yapan bu asil karakterdir. Orada her bir Mehmet'in gözlerinde o asaleti gördüm. Oradaki Mehmetlerimizin gözlerinde Çanakkale'deki, Sarıkamış'taki, Sakarya'daki, Dumlupınar'daki kahramanlarımızın asaletini, yiğitliğini gördüm. Şunu bir kez daha anladım ki bu milletin asaleti sayesinde ay yıldızlı bayrağımız ülkenin her karış toprağında şanla, şerefle dalgalanmaya devam edecektir. Güvenlik güçlerimiz en zor şartlar altında bile sarsılmaz bir inançla görev yapıyor. İnsani özeliklerini yitirmeden, hukuka bağlılığını kaybetmeden Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti için fedakarca mücadele ediyor.
Hükümetimiz, askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, geçici köy korucusuyla yoğun bir mücadele yürütüyor. Terörle mücadelede ne gerekiyorsa yapılıyor. Ortaya çıkan ihtiyaçlar tamamen karşılanıyor. Güçlü ve kararlı bir iradeyle bu mücadele sürdürülüyor. Teröristle etkin mücadele konusunda da, terörle çok boyutlu mücadele konusunda da AK Parti hiçbir mazerete sığınmadan, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan, hiçbir ihmale sebebiyet vermeden üzerine düşenleri üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalışıyor. İrade ise irade, kararlılık ise kararlılık, uyum ise uyum, cesaret ise cesaret, fedakarlık ise fedakarlık... Terörle mücadele için gereken her şey hükümet tarafından samimiyetle ortaya konuyor. Kimse kalkıp da şunu söyleyemez: 'Güvenlik güçlerimiz şunu talep ettiler hükümet vermedi' diyemez. Bizden bugüne kadar ne talep edildiyse A'dan Z'ye hepsini temin ettik, hepsini verdik."
"Polemik konusu yapmak yanlış"
Terörün bugünün sorunu olmadığını, uzun yıllardır devam ettiğini, sabahtan akşama bitecek bir sorun olmadığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin onlarca yıldır terörle mücadele ettiğini kaydetti. "Ama bazı çevreler terörle yeni tanışmış" diyen Erdoğan, bu çevrelerin ilk kez böyle bir olayla tanışmış gibi tepki verdiklerini kaydetti.
Uzun soluklu bu mücadelede azmi, inancı ve kararlılığı yitirmeden, sabır ve kararlılıkla yol almak gerektiğini belirten Erdoğan, terörün, içeride ve dışarıda mücadele ile ilgili kapsamlarının olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, "Bunların hepsi masaya yatırılmış, hepsinin üzerine de bu şekilde gidiliyor: Sorunla yeni tanışmış gibi şaşkınlık yaşamak, ürkmek, yılgınlığa düşmek, inancını yitirmek ne kadar yanlışsa meseleyi siyasallaştırmak, polemik malzemesi yapmak, haksız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunmak da o kadar yanlıştır" diye konuştu.
Erdoğan, terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin moralini bozmak, toplumda, yılgınlık üretmek, iç çekişme görüntüsü vermenin terör örgütünün işine geleceğini, terörün ekmeğine yağ süreceğini ifade ederek, terörlü mücadelenin sadece devlet, hükümet ve güvenlik güçlerinin meselesi olmadığını kaydetti. Erdoğan, "Muhalefet de sivil toplum da medya da kendisini bu mücadelede bir taraf olarak görmeli, sorumsuz davranışlardan kaçınmalıdır" diye konuştu.
Medyada bu konuda yapılan yayınlara yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Medyanın böyle bir milli meselede kalkıp evin içine girerek, canı, içi yanık annelerin tavırlarını her taraftan çekerek bunları sürekli göstermesi, oradaki ayılıp bayılmalarla ilgili bu görüntülere yayınlaması kime hizmet eder? Ülkeye mi terör örgütüne mi? Terör örgütünün en önemli amacı kendi propagandasını yaptırmaktır. Kusura bakmasınlar burada medya ne yazık ki bilerek veya bilmeyerek burada medya terör örgütüne ciddi manada yandaşlık yapmaktadır. Bu kadar ağır konuşuyorum. Artık buruda meseleyi hükümetin üzerine yıkıp buradan sıyrılmak, kaçmak kimsenin haddine değil. Herkes görevini bilecek. Medyası da, STK'lar da bilecek. Ele ele verilecek ve bu mücadele birlikte sürdürülecek.
Zira bu konuya eğer milli bir dava olarak bakmıyorsak, o zaman bakmayanlar da kendilerini lütfen ilan etsinler. Terör konusunda taraf olmak sadece bir ülkeye, bir vatana bağlılık ile de izah edilemez. Terör konusunda taraf olmak insan olmanın, vicdan sahibi olmanın, hak, hukuka önem vermenin de bir gereğidir.
Maalesef uzun yıllardır terörle mücadele veriyoruz ama terör karşısında nasıl muhalefet yapılır, nasıl yayıncılık yapılır, nasıl tavır takınılır, nasıl eleştiri yapılır bunu bilemiyoruz. Öyle eleştiriler getiriliyor, öyle yayınlar yapılıyor; muhalefet olsun diye öyle söylemler üretiliyor ki bu terörle mücadele destek vermekten çok terör örgütünü sevindiriyor, terörün amacına hizmet ediyor. Geldiğimiz bu noktada durup düşünmeli, özeleştirimizi yapmalı ve sorumlu davranmanın, yapıcı olmanın yollarını öğrenmeliyiz. Aksi halde millet olarak, toplum olarak kaybederiz, başkalarını sevindiririz."