TEPAV: Et ithalatı çözüm değil
TEPAV, canlı hayvan ve et ithalatında daha büyük bir krizin yaşanmaması için piyasanın düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.
ANKARA - Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), artan et fiyatlarına karşılık et ithal etmenin çözüm olmadığını, daha büyük bir krizin yaşanmaması için piyasanın düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.
TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti Sarp Kalkan Araştırmacı ile Hüseyin Ekrem Cünedioğlu tarafından hazırlanan, "Et fiyatlarındaki artışa nasıl bakılmalı?" başlıklı politika notu yayımlandı.
Notta son dönemde et fiyatlarında yaşanan artışın 2007 yılında yapılan politika hatalarından kaynaklandığı belirtilerek, et fiyatlarını yem ve süt fiyatlarıyla birlikte incelemek gerektiği ifade edildi.
Türkiye'de yem fiyatıyla süt fiyatı arasındaki dengenin kırmızı et arzında belirleyici olduğuna dikkat çekilerek, şöyle denildi:
"Belirli bir gelir akımını istikrarlı hale getirmeye çalışan çiftçi, süt üretimiyle et üretimi arasında tercih yapmaktadır. 1 kilo süt ile alınabilecek yem miktarı azaldıkça, süt üretimi karlılığını yitirmektedir. Bu durum, süt üretimini engellemekte, besicileri kesime ve et üretimine yönlendirmektedir. Benzeri bir şekilde, yem fiyatlarının göreli olarak düştüğü dönemlerde de et üretiminin gerilediği, süt üretiminin arttığı gözlenmektedir."
2009'un ikinci yarısında başlayan fiyat hareketinde de bu mekanizmanın etkili olduğu ifade edilerek, 2006'da yaşanan kuraklığın etkisiyle 2007 yılında yem fiyatlarının yüzde 22 arttığı, ancak girdi maliyetindeki bu artışa rağmen süt fiyatlarındaki artışın yüzde 9 ile sınırlı kaldığı hatırlatıldı. Bu nedenle de süt üretiminin karlılığını yitirdiği ve kesilen et miktarının yüzde 31 arttığı kaydedildi.
Üretilen kırmızı et miktarının 2008'de yüzde 16, 2009'da ise yüzde 14 azaldığı belirtilerek, şöyle denildi.
"Bu gelişmeler sonucu 2009'un ikinci yarısından itibaren arz sıkıntısına bağlı olarak fiyat artışları oldu. Hayvancılığın daha büyük bir kriz yaşamaması için piyasanın düzenlenmesi gerekiyor.
Et ithalatına izin verilerek fiyatların dizginlenmeye çalışılması kısa vadeli bir çözüm ve politika belirsizliğinin devam ettiğini gösteriyor. Bu tür kararlar alınırken kırmızı et, süt, yem ve hatta beyaz et sektörlerindeki dinamiklerin ve fiyatlama mekanizmalarının gözden geçirilmesi gerekiyor.
Yem fiyatları artarken et ve süt fiyatlarının sabit kaldığı veya düştüğü bir ortamda hayvan sayılarının giderek azalabileceği, bunun da et ve süt piyasalarında dışa bağımlılığı artırabileceği unutulmamalı."
Notta Et ve Balık Kurumu'nun ithalat yetkisini kullanırken sadece et fiyatlarının nasıl düşürüleceğini değil, hayvancılık piyasasının geleceğinin nasıl olması gerektiğini de göz önünde bulundurması gerektiği, hayvancılık politikasının tüm piyasaları düzenleyecek, fiyatlama aksaklıklarının oluşması durumunda dengeleme mekanizmalarını da içerecek şekilde hazırlanmasının son derece önemli olduğu vurgulandı.