Tarımsal kuraklık tehlikesi kapıda!
TZD Başkanı Yetkin, hububatta alarmın çaldığına dikkat çekerek, yağış sıkıntısının tarımsal kuraklığın habercisi olduğunu söyledi
ANKARA - Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, bu yılın yağış ve iklim durumunda gelecek 30-50 günlük sürede önemli bir değişim olmazsa, Türkiye'nin ciddi bir tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalacağını bildirdi. Yetkin, "Hububatta alarm zilleri çalıyor. Ekmeklik buğday ihtiyacımız için bile önemli ölçüde ithalat yapmak zorunda kalabiliriz" dedi.
Yetkin, TZD Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bu yıl Türkiye genelinde yağışların geçen yıla oranla yüzde 40 azaldığını belirterek, Türkiye'nin bu yıl kurak bir mevsim geçirdiğinin bilindiğini ancak kimsenin bunun beslenme ve gıda harcamalarına etkisinin üzerinde durmadığını öne sürdü.
Türkiye'de bir yılda ortalama 18 milyon ton buğday tüketildiğini ifade eden Yetkin, buğday üretiminin ise bu miktarın biraz üzerinde olmasına rağmen ekmeklik buğday üretiminde yeterli kalite tutturulamadığı için her yıl bir miktar ithalat yapmak zorunda kalındığını kaydetti.
Türkiye'nin geçen yıl iklimsel açıdan bol yağışlı ve uygun koşullu bir yıl geçirdiğini, bunun sonucunda ürün rekoltelerinin genelde yüksek olduğunu hatırlatan Yetkin, Türkiye'nin uzun yıllar ortalamasına bakıldığında yıllık 34 milyon ton tahıl, 20 milyon ton civarında da buğday ürettiğini ifade etti.
Bu yılın yağış ve iklim durumunda gelecek 30-50 günlük sürede önemli bir değişim olmazsa Türkiye'nin ciddi bir tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalacağını belirten Yetkin, şunları kaydetti:
"Nitekim, tüm bölgelerden aldığımız bilgiler, özellikle buğdayda yeterince köklenme olmadığını, bitkinin tutunma sıkıntısı yaşadığını, sararmalar ve pörsümelerin başladığını göstermektedir. Bu durum devam ederse geçtiğimiz sonbaharda yapılan ekimden bir çok yerde yeterli sonuç alınamayacağını, bitkinin gelişme bozuklukları göstereceğini, hastalıklara açık hale geleceğini ve üretim düşerken kalitede de ciddi bir bozulma olacağını söyleyebiliriz. Bu durumda ümidimiz, önümüzdeki bir aylık dönemde yeterli yağışın gerçekleşmesidir.
Bu gerçekleşmezse hidrolojik kuraklık ile de karşı karşıya kalabiliriz ki, bunun sonuçları çok daha büyük olur.
Hububatta alarm zilleri çalıyor. Ülkemizde ortalama 20 milyon ton buğday üretimi yaptığımızda bile buğday ithal etmek zorunda kaldığımızı düşünürsek, ciddi bir kuraklık sonucu, ekmeklik buğday ihtiyacımız için bile önemli ölçüde ithalat yapmak zorunda kalabiliriz"
Uluslararası Hububat Konseyi'nin raporuna göre, dünyada bu yıl hububat üretiminin yüzde 41 oranında artacağının öngörüldüğünü belirten Yetkin, "Bu yıl ülkemizde buğday ve tahıl üretiminde düşüş beklenirken, dünyada üretim artışı bekleniyor. Dünyada buğdayın bollaştığı koşullarda ülkemizde ithalata bağımlı duruma düşerse, ithalat baskısı artacak ve zaten zor durumda olan hububat üreticisi çiftçimiz içinde ortaya ciddi sorunlar çıkacaktır" dedi.
Yetkin, hem üreticileri hem tüketicileri ilgilendiren böyle bir durum karşısında başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkili kurum ve kuruluşların, alınacak önlemleri üretici ve uzman kuruluşların katılımlarıyla belirlemek için harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Patatesin fiyatı 6 liraya kadar çıkabilir"
Son dönemde bir çok gıda ürününde çok ciddi fiyat artışları olduğuna dikkati çeken Yetkin, "Patateste en erken hasat nisanda yapılacak. Şu anda 4 liraya satılan patatesin fiyatı 6 liraya kadar çıkabilir. Fasulye adeta et noktasına geldi. İnsanlar fasulye yerine nohuda yöneldi. Bu durum nohut fiyatlarını da artırır. Meyve-sebzede fiyatlar artıyor, topyekün bir artış var. Tarıma ayrılan kaynakların artırılması lazım. Bakliyatta Türkiye'nin düzenleyici bir kuruma ihtiyacı var" diye konuştu.