Tarım fiyatlarına kooperatif ve lisanslı depo önlemi masada
Dizginlenemeyen tarım ürünleri fiyatları için iki önlem gündemde. Tarım Kredi Kooperatifleri toptancı hallerinde işlem yapmaya başlayacak. Arz kontrolünü sağlamada da lisanslı depoculuk sisteminden yararlanılacak
HÜSEYİN GÖKÇE
ANKARA - Gerek doğal felaketler gerekse spekülatörler yüzünden fiyatı aşırı artan tarım ürünlerinde fiyatı kontrol altına almak amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan kurul, toplantıda resmi karar almasa da bazı politikalara uygulamaya sokuyor. Buna göre ilk etapta spekülasyonların önlenmesi için bakanlık kontrolündeki Tarım Kredi Kooperatifleri toptancı hallerinde işlem yapmaya başlayacak. İkinci uygulamada ise arz kontrolünü sağlamak amacıyla lisanslı depoculuk sisteminden yararlanılacak.
Özellikle Merkez Bankası raporlarına da yansıyan ve son dönemlerde enflasyonun temel kaynaklarından birisi olan tarım ürünlerindeki fiyat artışını önlemek için kurulan komisyonun teknik düzeydeki çalışmaları ilk meyvesini verdi.
Nisan ayında resmi ilk toplantısını yapan komisyonda sürekli gündemde olan patates için özel görüşmeler de yapıldı. Tarla ürünlerinin çıkmaya başlamasıyla birlikte fiyatların durulacağı ve fiyatın 1 hafta içinde düşeceği görüşü savunuldu. Ancak çarşı pazarda fiyatlar kurulun beklentisi ölçüsünde gerilemedi. Tarım ürünlerinin üreticiden çıktığı fiyatın kat kat üstünde tüketiciye ulaştığı gerçeğinden hareketle, özellikle hallerde yapılan fiyat spekülasyonlarının önüne geçmek için Tarım Kredi Kooperatifl eri gibi nispeten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kontrolündeki kurumlar önemli bir işlev üstlenecek. Bu kurumların toptancı hallerinde yürüteceği aracılık işlemlerinde fiyat hareketleri daha rahat kontrol edilebileceği için, spekülatif yükselişlerin önüne geçilecek.
Bu kapsamda ikinci önlem olarak ise Tarım Kredi Kooperatifl eri, lisanslı depoculuk şirketi kurmak için resmi başvurusunu yaptı. Bu sistemde, itici güç olarak, ürününü lisanslı depoya teslim eden çiftçiye kira desteği sağlanmasına ilişkin daha önce mevzuatta yapılan değişiklik kullanılacak. Buna göre, fiyatı en çok tartışma konusu olan patates de buğday ve pamuk gibi lisanslı depo kapsamında desteklenecek ürünler arasına dahil edilecek. Bunun dışında teknik olarak depolanması mümkün olan ürünler de yine bu kapsamda değerlendirilerek, depolanması halinde üreticiye kira desteği verilecek. Bu politika, arz sorunu ortaya çıktığı durumlarda devreye girilerek depolardaki ürünlerin piyasaya sürülmesini öngörüyor. DÜNYA’ya bilgi veren kaynaklar, kısa vadede gerçekleştirilebilecek bu önlemler yanı sıra sektöre yönelik yapısal tedbirlerin de bir an önce hayata geçirilmesiyle, soruna daha kalıcı çözüm bulunabileceği görüşünü savundular. Özellikle daha çok su kullanımı, sertifikalı tohum kullanımın yaygınlaştırılmasıyla birlikte artacak verimin arz miktarını da artıracağına vurgu yapan kaynaklar, böylece spekülatif fiyat hareketlerinin önüne daha rahat geçilebileceğini bildirdiler.
Hayata geçirilecek iki önlem
1- Toptancı hallerinde fiyat spekülasyonunu önlenmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kontrolündeki kurumlar devreye girecek ve ürünlerin, üretici fiyatı ile tüketici fiyatı arasındaki makasın açılmasını engelleyecek.
2- Lisanslı depoculuk destekleri genişletilecek. Depolanmaya uygun ürünler belirlenerek bunlara depo kira desteği sağlanacak. Bu amaçla Tarım Kredi Kooperatifleri lisanslı depoculuk şirketi kurmak için girişimlere başladı.
Zam şampiyonları hep tarımdan
Yılbaşından bu yana açıklanan üç enflasyon bülteninde de fiyatı en çok artan ilk 5 maddeyi tarım ürünleri oluşturdu. Ocakta patlıcanda yüzde 61.19 gibi oldukça yüksek oranlı artış dikkati çekti. Ancak düşük gelirli ailelerin en çok tükettiği ürünlerden birisi olan patates fiyatlarındaki aşırı yükseliş de gözden kaçmadı. Uzun süre kilosu 4-5 liradan satılan patates fiyatları bir miktar durulsa da halen 4 lira bandında seyrediyor.
"Tarladan başlayarak acil önlemler alınmalı"
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, nisan ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, döviz kurlarındaki artışın, özellikle doların yükselişin, başta petrol ve doğalgaz olmak üzere, gübre, tohum, ilaç gibi ürünlerin TL bazında artmasına neden olduğunu söyledi. Dolarla alınan girdilerin üreticilere ek yük getirdiğini ve birim maliyetleri yükselttiğini belirten Çandır, doğal olarak bunun da pazara ve cebe yansıdığını vurguladı. Enflasyonun yüksek gittiğini, gıdada ise daha da yüksek seyrettiğini ifade eden Çandır, özetle şu ifadeleri kullandı: “Enflasyonun düşmesi için, tarım politikalarının gözden geçirilmesi ve devrim niteliğinde kararlar alınması gerektiğini biliyoruz. Üretici para kazanmazsa, üretim sekteye uğrar, tüccar da ihracatçı da tüketici de kaybeder. Ne yapılmalı? Tarladan başlayarak acil olarak önlemler alınmalı. Çiftçinin, kullandığı temel girdiler olan mazot, gübre, elektrik, ilaç, tohumda maliyetler düşürülmeli. Bunun yolu belli. Bu girdilerden mazot, gübre ve elektrikte yüzde 18 ilaç ve tohumda yüzde 8 olan KDV oranı tarımda yüzde 1’e çekilmeli. Zaten, döviz kurlarındaki artışla, hammaddeleri ithal edildiği için fiyatları daha da artan bu girdilere bir de yüksek vergiler bindirilmemeli. Çiftçi, düzenli makul bir gelir elde edecek ki tarlasında kalsın, üretimi sürdürsün. Aksi takdirde ucuza üretim ve tüketim olanağı yok. İnsanımızın sebze meyve cenneti olan ülkemizde, 6 liraya patates tüketmesinin izahı mümkün değil. Ülkemizin, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi üretim planlaması yapması ve tarımını yönlendirmesi gerekli.”