Tanklar Hama'dan çekiliyor

ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ordusunun operasyonlar düzenlediği Hama şehrine giden Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon'un verdiği ön bilgiler itibarıyla, Hama şehrinden tankların ve ağır silahların çekildiğinin teyit edildiğini bildirdi.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bugün sabah Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Önhon'un Suriye ordusunun operasyon düzenlediği Hama'ya gittiğini ve oradan kendisi ile iki kez görüştüğünü söyledi.

Önhon'dan Hama şehrindeki son durumla ilgili bilgileri aldığını ifade eden Davutoğlu, Önhon'un Hama Valisi ve diğer yetkililerle temasının ardından halkla da doğrudan temas etme imkanı bulmasının önemli olduğunu belirtti.

Büyükelçi Önhon'un ekibiyle birlikte Hama şehrinin bütün ara sokaklarını ve çevreyi dolaştığını, öğle namazını Hama halkıyla birlikte oradaki camide kıldığını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Onun verdiği ön bilgiler itibarıyla söylüyorum, Hama şehrinden tankların çekildiği, ağır silahların çekildiği teyit edildi. Ama tabii şehirde yeterli hareketliliğin, canlılığın olmadığı anlaşılıyor. Tabii yaşananların etkisi, sonuçları olarak da değerlendirebiliriz. Ama Büyükelçimizin Hama'ya gitmiş olması, oralarda bizzat gözlem yapmış olması önemlidir."

Şehirler basına açılmalı

Bakan Davutoğlu, Esad'a çok açık bir ifadeyle "Bu bilgilerinize tabii ki itibar ediyoruz. Dost bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, çok yakın dostluk ilişkilerine sahip olduğumuz bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak bu söyledikleriniz bizim için önemlidir, ama uluslararası toplumun ve Suriye halkının bu söylediklerinizle ilgili olarak sağlam kanaat sahibi olması için bu şehirlerin diplomatik temsilcilere ve özellikle basına açılması önemlidir" dediğini aktardı.

Önemli bir gelişme olarak sadece Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Ömer Önhon değil, bazı basın mensuplarının da Hama'ya gidebildiklerini belirten Davutoğlu, Büyükelçi Önhon'un kapsamlı bir rapor yazacağını ve bu rapor kapsamında da değerlendirmeler yapacaklarını kaydetti.

Davutoğlu, "Ancak dediğim gibi, olumlu olan, büyükelçimizin bu seyahati yapabilmesi, bazı basın mensuplarımızın burayı ziyaret edebilmesi. Daha sonra Deyr Ez Zor için de benzer gelişmeler söz konusu olabilir" dedi.   

Şu an gelen bilgilerin Hama'dan bütün tankların ve ağır silahların çekildiği yönünde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Hama civarında da çevresinde de böyle bir yığılma yok, ama karayolu üzerinde bir askeri mevcudiyet var. Bazı kontrol noktaları şehir içinde var. Ancak dediğim gibi bu çatışma ya da ağır silahlı bir varlık halinde değil" diye konuştu.

Gelişmeleri takip etmeye devam edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, dün Esad'la prensipte anlaştıkları üzere, gelecek bir iki gün içerisinde bazı basın mensuplarını Türkiye'den Hama'ya ve Deyr Ez Zor'a götüreceklerini bildirdi.

Türkiye'nin pozisyonu ilkesel bir pozisyon

Davutoğlu, bu seyahate Türkiye'deki uluslararası basın mensuplarının da katılımının sağlanabileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Önemli olan Suriye'nin bütün bu gelişmeler takip edilecek şekilde dünyaya açılmasıdır" diyen Davutoğlu, spekülasyonların ve tartışmaların bitmesinin en önemli aracının bölgeye medyanın ulaşımının sağlanması olduğuna işaret etti.

Görüşmede çok spesifik ve somut konuları ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, ilk adımın bu şekilde atılmış olmasının da önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Ama dediğim gibi, yakından takip etmeye devam edeceğiz. Sayın Başbakanımız da biraz önce İl Başkanları Toplantısında açık bir şekilde vurguladılar. Türkiye'nin pozisyonu ilkesel bir pozisyondur. Dost ve komşu Suriye'nin geleceği, Suriye halkının talepleri bizim için önemlidir. Yakından bunları takip edeceğiz. İnşallah Suriye'nin istikrar ve huzur içinde demokratik dönüşümünü tamamlayarak halkın iradesinin tecelli ettiği bir yapıya kavuşması için elimizden ne geliyorsa yapacağız."         

Referansımız Suriyelilerin talepleri

Uluslararası toplumun da konuyu yakından takip ettiğini belirten Davutoğlu, Suriye'den döndükten sonra çok sayıda mevkidaşıyla onların talepleri doğrultusunda pek çok görüşme gerçekleştirdiğini, bugün de görüşmeler yapacağını söyledi.

Davutoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cude, Brezilya Dışişleri Bakanı Antonio de Aguiar Patriota ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile gece neredeyse sabaha kadar telefonda görüştüğünü anlattı.

Bugün Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil Elarabi ile görüşeceğini ifade eden Davutoğlu, Brezilya Dışişleri Bakanı Patriota ile yaptığı görüşmede, Brezilya, Güney Afrika ve Hindistan özel temsilcilerinden oluşan bir heyetin Şam'da bugün yaptığı ziyaretin de konuşulduğunu söyledi.

Her üç ülkenin de BM Güvenlik Konseyi'nin üyesi olduğuna işaret eden Davutoğlu, bu ülkelerin attıkları adımlarda Türkiye ile yakın istişare içinde olmaya önem verdiklerini kaydetti.

Brezilya Dışişleri Bakanı Patriota'nın, kendisinin intibalarını alarak aynı kanaatleri paylaştığını dile getirdiğini aktaran Davutoğlu, bundan sonra atılacak adımlarla ilgili detaylı verileri de muhataplarıyla paylaştığını söyledi.

Patriota'nın bu konuda Türkiye'nin getirmiş olduğu perspektifin, yaklaşımın, Şam'ı ziyaret eden heyetçe de dile getirileceğini vurguladığını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Burada da şunu hedeflemeye çalışıyoruz: Uluslararası toplumda, Suriye'nin geleceğine dönük olarak katkı verici bir durumun oluşması ve bu noktadaki görüş farklılıklarının mümkün olduğunca giderilmesi. Eğer Suriye içinde Suriye halkının iradesi doğrultusunda adımlar atılmaya başlanır, akan kan durur ve bu yönde adımlar atılırsa, uluslararası toplum bu konudaki ilkeli tutumda tek ses halinde birleşebilirse bu süreç herkesin kaygılarını giderici tarzda ilerleyebilir.

Ama yok Suriye'de tabii bütün bu uyarılara rağmen sivil kayıplar devam ederse istediğimiz neticeye ulaşmak mümkün olmaz. Ümit ederiz önümüzdeki dönemlerde, günlerde daha olumlu gelişmelere şahit oluruz. Ama bugün dediğim gibi önemli olan ziyaretimizin üzerinden neredeyse 24 saat geçmeden beklediğimiz ilk adımın atılmış olmasıdır.

Bundan sonraki adımları da inşallah atarız. Suriye ile birlikte el ele güzel bir geleceğe yürürüz, hedefimiz de budur. Burada da nihai referans noktamız Suriye halkının talepleri ve iradesidir."