Suriye'ye giden gemide 313 ton patlayıcı madde var
Suriye'ye silah taşıdığı iddia edilen İskenderun Limanı'ndaki "Atlantic Cruiser" isimli gemide inceleme başlatıldı.
HATAY - Suriye'ye silah götürdüğü iddia edilen ve İskenderun Limanı'na çekilen "Atlantic Cruiser" adlı gemide inceleme başlatıldı. Antigua-Barbuda bandıralı geminin ilk olarak ambar kapakları açıldı. Daha sonra, Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü İskenderun Gümrük Muhafaza Müdürlüğü, İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü Deniz Büro Amirliği yetkilileri tarafından detaylı inceleme başladı.
Gemide, kaptanının verdiği manifestoya göre, sivil amaçlı patlayıcı madde ile termik santral projesine yönelik bazı ekipmanlar bulunuyor. Antigua-Barbuda bandıralı geminin Ukraynalı kaptanı, İskenderun Gümrük Müdürlüğü'ne gemisindeki yüke ilişkin liste (manifesto) sundu.
Bu listeye göre gemide, Türkiye'deki altı ithalatçı firmaya getirilen sivil amaçlı kullanılmak üzere 313 ton patlayıcı madde ile fitil ve kapsül bulunuyor. Listede, Türkiye üzerinden Rusya'ya götürülecek 68 tonluk rafineri malzemesi, Hırvatistan'a taşınan 31 ton sivil amaçlı patlayıcı madde yükü bulunan gemide, Suriye'nin Tartus Limanı'na teslim edilmek üzere 962 parçadan oluşan toplam 945 tonluk termik santral aksamı ve jeneratör taşındığı belirtiliyor.
Gemi Sahibi: Suriye'ye gitmeme kararı aldık
Geminin bağlı olduğu firmanın Alman temsilcisi Johan Funk, bu sabah itibarıyla yetkililerin geldiğini ve ambar kapaklarının açılarak, gemide incelemelerin başladığını belirterek, "Önümüzdeki günlerde sonucu hep birlikte göreceğiz" dedi.
Funk, "Atlantic Cruiser" adlı gemide incelemelerin başlatılmasının ardından İskenderun Limanı çıkışında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, geminin, Hindistan'ın Bombay Limanı'ndan aldığı yükü Tartus, İskenderun ve Montenegro limanlarına götürmek üzere yola çıktığını anlattı.
İlk tahliye limanının Tartus Limanı olduğunu dile getiren Funk, şöyle konuştu:
"Tartus'a yaklaşırken 70 mil kala 'Suriye direniş örgütü' adlı bir yerden tehdit e-maili geldi ve gemiyi durdurmamızı istediler. Gemide Suriye hükümetine silah taşındığıyla ilgili istihbarat aldıklarını belirterek, geminin gelmemesini istediler. Suriye kara sularına girersek saldırarak gemiyi batıracaklarını söylüyorlardı ve biz de gemiyi durdurduk. E-mailin doğru olup olmadığını incelettik, böyle bir örgütün var olduğunu, bu tür e-maillerin atıldığını, gerçek olma ihtimalinin yüksek olduğunu öğrendik."
Gemi ve mürettebatın güvenliği için Suriye'ye gitmeme kararı aldıklarını vurgulayan Funk, Alman hükümetiyle görüştüklerini ve onların da kararının bu yönde olduğunu ifade etti.
Johan Funk, ardından hemen Alman hükümetinin, Türkiye hükümetiyle temasa geçtiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Suriye'ye gitmeden gemideki yüklerin kontrol edilmesi için yardımcı olunmasını istedik ve önce İskenderun'a geldik. Zaten İskenderun'da tahliye edilecek yük vardı ama hepsinin incelenmesi için buraya geldik. Salı günü Türk hükümetinden onay geldi ve dün itibarıyla kara sularına geldik, İskenderun'a ulaştık. Dün akşam yükün kontrolü için geç olduğu için bu sabah itibarıyla yetkililer, geldi ambar kapakları açıldı ve incelemeler başladı. Yüklerin ne zaman ne şekilde tahliye edileceği konusunda acente ile gümrük ve liman yetkililerinin anlaşmaya varmasını bekliyoruz. Karardan sonra tahliye başlayacak incelemeler aralıklarla sürecek. Önümüzdeki günlerde sonucu hep birlikte göreceğiz."
"Ciddi zararımız var"
Geminin sahibinin özellikle inceleme talep ettiğini vurgulayan Funk, "Sadece geminin, mürettebatının değil Alman hükümeti ve basın mensuplarının da sonucu öğrenmesini istiyoruz" dedi.
Funk, yaşanan olaylarda kendilerinin adeta kurban olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Cuma gününden bu yana geminin kiracısı para ödemeyeceğini söyledi. Gemi, para kazanmadığı gibi ekstra masrafları biz karşılıyoruz. Kesin rakam vermek mümkün değil ama ciddi zararımız var. Biz genellikle proje malzemesi taşıyoruz. Rüzgar ve termik santraller için yükler taşırız. Türkiye'ye getirilen patlayıcı maddeler, normalde taşıdığımız ürünlerdendir. Bütün gemiler bu yükleri sertifikayla taşırlar. Tehlikeli yük taşıyacak gemilerin sertifikaları var."
Geminin radardan kaybolduğuna ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine Funk, "Geminin cihazı 4 saat boyunca, kiracısının da talebiyle kapatıldı. Güvenlik için bunu yaptık. Gemi bulunduğu yerde durmaya devam etti. Uluslararası açıdan bulunduğu yerin takibi zaten mümkün" diye konuştu.
Bu arada, gemideki ön incelemenin tamamlandığı ve ambar kapaklarının kapatıldığı bildirildi.
İncelemelerin, tahliye işlemleriyle birlikte yürütüleceği, tahliyenin de bugün öğleden sonra başlayacağı öğrenildi.