Suriye'de ne gerekiyorsa yapmaya hazırız

İSTANBUL - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile Çırağan Sarayı'nda görüştü. Yaklaşık 30 dakika süren görüşme sonrası Davutoğlu ve Zarif, ortak basın açıklamasında bulundu. 

Geçen hafta annesi vefat eden Zarif'e başsağlığı dileyen Davutoğlu, mevkidaşını İstanbul'da ağırlamaktan dolayı büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde İran'ı ziyaret edeceğini belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "İnşallah Sayın Başbakanımızın bu ayın sonunda İran'a ziyaretlerini planlıyoruz. Şubat ayında da bu kez Sayın Ruhani'nin Türkiye'ye gelmesi söz konusu. Şubat ve mart ayında da Sayın Zarif'i ülkemizde ağırlayıp, Türkiye, İran, Azerbaycan üçlü toplantısını yapmayı planlıyoruz. Dolayısıyla dışişlerimizle çok tempolu ve süreklilik arz eden süreç işliyor. Bundan çok büyük memnuniyet duyuyoruz" 

Bugün Zarif ile yaptıkları görüşmelerde ele aldıkları konulardan bahseden Davutoğlu, "Görüşmelerimizde hem ikili konuları hem de bölgesel konuları ele aldık. İkili bağlamda önemli bazı kararlar aldık. Türkiye ile İran arasında diğer komşu ülkelerde olduğu gibi, 'Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi' kurulması kararı aldık. İnşallah bunun hazırlıklarını Başbakanımızın ziyaretine kadar tamamlamayı planlıyoruz" diye konuştu. 

Davutoğlu, önümüzdeki hafta Karma Ekonomik Komisyon toplantıları için iki ülke ekonomi bakanlarının da bir araya geleceğini söyledi. Önümüzdeki ay Türkiye ve İran enerji bakanları arasında da bir istişarenin planlandığına dikkati çeken Davutoğlu, önümüzdeki günlerde çok farklı anlamda iki ülke arasında yoğun temaslar olacağını vurguladı. 

Türkiye ile İran arasında ticaretle ilgili görüşmelerin de olacağına işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"İnşallah 2015 yılı içerisinde, bu seneye kadar düşüş gösteren ticaretimizin, kısa sürede 30 milyar doları, daha sonra 50 milyar doları bulmasını hedefliyoruz. Bunun için de hukuki altyapının sağlanması yönünde atılması gereken bütün adımları atacağız. Ayrıca görüşmelerimizde bölgesel konuları da ele aldık. Kasım ayında Sayın Zarif'in de diplomatik bir başarı olarak paylaştığı P5+1 - İran müzakerelerinde sağlanan anlaşmayı Türkiye büyük bir memnuniyetle karşılamıştır"

Ateşkes çağrımıza rağmen saldırılar durmadı

Görüşmede, başta Suriye olmak üzere bölgedeki gelişmelerle ilgili istişarelerde bulunduklarını ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tahran ziyaretimde Suriye konusunu ele almış ve birlikte ateşkes çağrısında bulunmuştuk. Ama maalesef o günden bugüne, ateşkes çağrımıza rağmen saldırılar durmadı. Özellikle son dönemde Halep'te ve birçok bölgede yaşanan saldırılar ve açlık sebebiyle ölümlerin artması, insani bakımdan bizi ciddi bir şekilde kaygılandırıyor. Önümüzdeki dönemde Cenevre'de soruna siyasi çözüm için ciddi çabalar sarf edilecek. Bütün bu konularla ilgili İran'la görüşlerimizi açık bir şekilde paylaşıyoruz. Suriye bizim için aziz bir dost ülkedir. Suriye'de acıların sona ermesi ve Halep'te yoğunlaşan insani trajedinin bir an önce durdurulması için ne gerekiyorsa bundan sonra da yapmaya hazırız. Bu çerçevede görüşlerimizi paylaştık, bundan sonra da paylaşmaya devam edeceğiz"

30 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi zorunlu bir hedef

Cevad Zarif de Stratejik İşbirliği Konseyi anlaşması, tercihli ticaret ve diğer bazı alanlarda işbirliğini öngören anlaşmaların imzalanmasını umduğunu belirtti.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin önümüzdeki aylarda Türkiye'ye yapacağı ziyaretin, ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesine vesile olması dileğinde bulunan Zarif, "İran ve Türkiye'nin 30 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi, ulaşılabilir ve zorunlu bir hedeftir. Umarım üçüncü ülkeler, İran ve Türkiye halklarının faydasına ve bölgenin istikrarına, barışına katkısı olan iki ülkenin ilişkilerine karışmaktan kaçınırlar ve daha da gelişmesi gereken bu ilişki devam eder" şeklinde konuştu. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu ile görüşmelerinde bölgesel konularda fikir teatisinde bulunduklarını anlatan Zarif, "İran ve Türkiye, bölgedeki sorunların çözülmesi, çatışma, savaş ve kardeş kavgasının önlenmesi, aşırılıkla mücadele, bölge halklarının iradesine saygı ve bölge halklarının da kabul edebileceği çözüm önerisi konusunda birçok alanda ortak görüşe sahip" ifadelerini kullandı.