Sukukla sermaye akacak

İSTANBUL - Kuveyt ve Türk hükümetleri işbirliğinde faizsiz banka çalışmaları çerçevesinde 1989'da 10 milyon dolar sermaye ile kurulan Kuveyt Türk Bankası, bugün 158 şubesi ve 850 milyon liralık büyüklüğüyle Türk bankacılık sistemi içinde ortalarda bir konumda bulunuyor.

Bankanın büyük ortağı Kuwait Financial House CEO'su Mohammed S.Al- Omar, Türkiye'de inşaat, tekstil ve elektronik sektörlerine fon ayıracaklarını belirtirken, faizsiz yatırım aracı olan sukuk sayesinde Türkiye'ye daha çok sermaye geleceğini bildirdi.

DÜNYA'nın sorularını cevaplandıran Omar, Türkiye'deki 48 banka içinde yüzde 2'lik payları bulunduğunu ifade ederek, Türkiye'de büyüme için bulunan olanakları da kullanabileceklerini bildirdi. Kuveyt Financial House'ın Kuveyt içinde yüzde 33 payları bulunduğunu vurgulayan Mohammed Omar, bu payla sektörde ikinci sırada olduklarını anlattı. Türkiye'de reformlarla birlikte gelen büyümenin kendilerini oldukça sevindirdiğini vurgulayan Mohammed Omar, şunları söyledi: "Türkiye'de de inşaat, tekstile, elektronik ve emlak sektörlerine de bir fon ayırarak yatırımı düşünüyoruz. Bu gelişmeler karşısında ben inanıyorum ki Türkiye'deki Kuveyt Türk gelecekte Kuveyt Financial House'dan daha fazla büyüyecek."

Türkiye ana kaynak durumunda

Dışarıdan bakıldığında Türkiye'deki bankacılık sektörünü yatırımcılar için çok çekici olduğunu dile getiren Omar, "Zaten belli başlı büyük bankalar için büyük kazancın Türkiye'den geldiğine inanıyorum. Son küresel krizle birlikte Avrupa ekonomilerinin küçüldüğünü gördük, kayıplar karşısında radikal önlemler almasından yakındık. Türkiye'de ise operasyon çok iyi işledi. Türkiye yabancı bankacılar için yatırımlarını artırmalarında bir ana kaynak durumunda" dedi.

Kuveyt Financial House'ın bankacılık dışında ALFACO isimli bir havacılık şirketinde yüzde 62 hissesi bulunduğunu söyleyen Omar, bu şirket aracılığıyla THY'ye 9 uçak kiraladıkları bilgisini verdi.

Bireysel şirket kurma hakkı verilmeli

Türkiye'de daha çok yatırım yapılabilmesi için yabancılara bireysel şirket kurma hakkı verilmesi gerektiğini anlatan Mohammed S.Al- Omar, "Bu en büyük problem olarak görülüyor. Ayrıca turist sayısını artırmak için de vize uygulamasının kaldırılması gerekir. Dil probleminin de yavaş da olsa aşılabilmesi için çaba sarf edildiğini görmeye başlıyoruz. Körfez ülkelerinden gelecek olan turistleri karşılayacak tesisler, yollar, havalimanları zaten Türkiye'de mevcut. Körfez ülkelerinden gelen turistler için Türkiye'nin bir başka çekici tarafı da aynı kültürel bağlara sahip olunmasıdır" diye konuştu.

Omar Türikye'nin son dönemlerde bölgeye yakınlaşmasının, Kuveyt hükümetinin 137 milyar dolarlık bütçe ayırdığı altyapı projelerinden daha çok Türk şirketinin pay almasına yardımcı olacağını bildirdi.

Yüksek enflasyonda biz reel sektörü destekledik

Faizsiz bankacılık sektöründe paranın doğrudan reel ekonomiye gittiğini ifade eden Mohammed Omar, "Yüksek enflasyon ve yüksek faiz oranları varken birçok banka hükümet tahvili (fon) aldılar. Ama biz kapitalimizi reel ekonomiye yatırdık. Türkiye'de küçük ve orta ölçekli işletmelere finanse etmeye yöneldik. İyi bir müşteri altyapımız mevcut. Daha sonra ekonomiyi rahatlatmak için Türkiye'de reformlar yapıldı ve enflasyon ile faizler düştü. Bu dönemde reel ekonomiye büyük yönelimler yapmayan bankalar yeniden başlamak zorunda kaldılar. Bugünkü bankacılık sistemine ek olarak aktif varlığın, kazancın temel alınarak reel ekonomiye aktarıldığı bir bankacılık modeli oluşturduk. Oluşturduğumuz bu model Türkiye'de Kuveyt Türk olarak yüksek derecelendirilmemizi de sağladı" dedi.