Stratejik hamleler seçimi belirleyecek
7 Haziran seçimlerinde stratejik oy kullanacak seçmenlere dikkat çeken Prof. Ali Akarca, AK Parti'ye uyarı vermek isteyenler ile HDP’nin baraj durumunun stratejik oyların yönünü belirleyeceğini söyledi
TAYLAN BÜYÜKŞAHİN - İSTANBUL
Chicago’daki Illinois Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Ali Akarca, 1950’den 2014’e kadar Türkiye’de yapılmış bütün seçimleri ekonometrik yöntemlerle analiz ederek bir denklem geliştirdi. Bu denklem sayesinde seçim sonuçlarına dair tahminlerde bulunan Akarca, seçmenlerin belirli etmenler sonucunda karar vererek sandığa gittiğini ortaya koyuyor. İktidarın oy oranını belirleyen etmenleri ‘Taraf tutma ve değiştirme, stratejik oy verme, iktidar maliyeti, iktidar avantajı, ekonomik performans’ şeklinde açıklayan Akarca, özellikle stratejik oylara dikkat çekti. Akarca, şöyle konuştu: “Stratejik oyda; birinci tercihine değil de ikinci, üçüncü tercihine oy veriyor seçmen. Bir taktik yürütüyor burada. Aykırı bir partiye değil de yakın bir partiye oy verebiliyorlar. Bu, tüm dünyada böyle. Yerel seçimlerde daha çok oluyor. ABD’de başkanlık dönemi ortasına gelen kongre seçimlerinde de görülüyor. Beyaz Saray’daki parti devamlı oy kaybediyor. 120 yıldır sadece 2 seçim hariç hep böyle olmuştur.”
Seçmenin uyarıda bulunmak için hareket ettiğini söyleyen Akarca, “Mesela ekonomik durum iyi değilse onları cezalandırmak veya teşvik etmek için oy vermiyor. Geçici bir süre ile bunu yapıyor. Düzelince tekrar oy veriyor” dedi.
Yerel seçim davranışları farklı
Yerel seçimde herkesin kendi partisine oy verdiğini ifade eden Akarca, genel seçimde partilerinin barajın altında kalacağını düşünen seçmenlerin başka partilere oy verdiklerini belirtti. Akarca, “Saadet Partisi’nin mesela genel seçimlerdeki oyu yüzde 2 iken, yerel seçimlerdeki oyu yüzde 4 civarındadır. Yüzde 2’lik seçmen stratejik olarak başka partilere oy veriyor. Bu seçimde HDP’nin barajı geçme durumu olduğu için stratejik oylar daha da önemli olacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş yüzde 9.8 oy almıştı. Onun bir sebebi şu: Partinin aday göstermediği yerlerde veya milletvekili çıkartacak kadar oyu olmadığı yerlerde, HDP taraftarları başka partilere oy veriyorlardı. Bu sefer barajı geçsin diye oy verebilirler. Bir de şöyle olabilir bu seçim için; birinci oy tercihi CHP olan biri HDP barajı geçemezse AKP Anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşacak diye düşünüp HDP’ye emanet oy verebilir” diye konuştu.
‘Enflasyonun yüzde 1 artması, oyları 0.12 oranında düşürüyor’
Seçmenin büyümeye enflasyondan daha çok önem verdiğini dile getiren Akarca, sözlerine şöyle devam etti: “Yüzde 1’lik büyüme 0.80 kadar oy getiriyor. Enflasyonun yüzde 1 artması, oyları 0.12 oranında düşürüyor. Bir de seçmen son 1 yıla bakıyor. Bu da seçim ekonomisini doğuruyor. Diyor ki iktidara ‘Son 1 yıl gaza bas.’ Ancak AKP bunu hiç kullanmadı. 1990’laraki gibi 1-2 puan fark ile iktidarı kaybetme durumu yok çünkü. İktidarın bir de maliyeti var. İktidardaki her yıl, oylarınızın yüzde 5.8’i eriyor. Vaatte bulunuyorsunuz, yerine getiremiyorsunuz, hata yapıyorsunuz, verdiğiniz kararlar herkesi memnun etmiyor ve bunlar birikiyor. Bunlara karşın iktidarın avantajı da var. İcraat yapıyor deniyor. Bu avantajlarla dezavantajlar birbirini törpülüyor.”
Koalisyon algısının stratejik oya etki ettiğini anlatan Akarca, muhalefetin de ümit vermeyi ve pozitif olmayı keşfettiğini sözlerine ekledi.