STK'lardan YSK üyeleri için suç duyurusu
Bazı sivil toplum kuruluşları, 'veto' kararına ilişkin olarak YSK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
İSTANBUL - Bazı sivil toplum kuruluşları, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), bazı bağımsız milletvekili adaylıklarının iptali yönündeki kararına ilişkin olarak YSK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Adliyesinde toplanan Mazlum-Der ve Hukuk Dernekleri Platformu üyeleri, YSK'nın bazı milletvekillerinin adaylıklarını iptal kararının ülkede kargaşa yarattığını iddia etti.
Mazlum-Der İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Devecioğlu, YSK'nın aldığı kararın, Anayasa ve bazı kanun hükümlerine dayandığı savunmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, mevcut Anayasa ve kanunların, toplumsal barışı korumak için yetersiz olduğunu söyledi. Devecioğlu, "Bu durum, mevcut Anayasa'nın, demokratik ve özgürlükçü bir siyasi sistem inşa edecek yeni bir anayasa ile değiştirilmesinin acil bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha göstermiştir" dedi.
Mehmet Ali Deveciğolu, önceden tespiti mümkün olmayan bazı eksikliklere dayanan YSK kararının, seçim sonrası oluşacak TBMM'yi tartışmalı hale getireceğini ifade ederek "Bu karar, toplumsal ve siyasi barışı bozacak, seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldıracak, siyaset alanını daraltacak nitelikte, hatalı ve kabul edilmesi düşünülemeyecek bir karardır. Bu hatalı karara karşı, tepkilerin toplantı ve gösterilerle ifade edilmesi temel bir hak olmakla birlikte gösterilerin şiddete dönüşmesi hem de güvenlik güçlerinin göstericilere karşı orantısız güç kullanması kabul edilemez bir durumdur" diye konuştu.
Açıklamanın ardından Mazlum-Der üyeleri, YSK üyeleri hakkında "görevi kötüye kullanmak" ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama" suçlarını işledikleri gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Daha sonra Hukuk Dernekleri Platformu adına açıklama yapan Şule Recepoğlu da YSK'nın seçimlerin yargısal denetimini yapan ve yüksek hakimlerden oluşan bir kurum olduğunu hatırlatarak, "Hemen her siyasal kesimden insanların ve tüm hukukçuların ittifak ettiği üzere, veto kararları, veto edilen bazı adaylar açısından memnu hakların iadesi ve erteleme hükümleri çerçevesinde tartışmaya muhtaçtır" dedi.
Recepoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mecelle madde 1792'de belirtildiği üzere hakim, hakim olmalıdır, fehim olmalıdır, müstakim olmalıdır, emin, mekin ve metin olmalıdır. Oysa YSK'nın veto kararını oy birliği ile aldığı dikkate alınacak olursa, ne yazık ki YSK'daki yüksek hakimlerin hiçbirinin, bu vasıflara sahip olmadığını görmekteyiz. Bu vasıfları taşımayan YSK üyeleri ülkede neden oldukları kaotik ortam ve kargaşanın sorumluluğunu alarak birazcık olsun hukuka ve hukukçu kişiliklere saygıları varsa topluca istifa etmelidirler."