Spekülatörlerin tek rakibi Çin olabilir
Atılım Murat
Oscar Wilde'ın sözünü biraz değiştirirsek: 'ABD Doları'nın düşmanı yok, ondan hiç hoşlanmayan arkadaşları var, özellikle Çin gibi önemli yatırımcılar'. Günler kur tartışmaları ile geçiyor. Hemen her gün bir üst düzey yetkiliden kur açıklaması geliyor. Çin, Kore, Japonya, Tayland, İsviçre kura müdahale eden önemli ülkeler. ABD karşısında ticaret fazlasına sahip olmaları, bu ülkeleri ortak bir noktada topluyor. Fed'in yeni tahvil alımlarına başlayacağını düşünen piyasa oyuncuları, Dolar satıyor. Dolar'ın değer yitirmesi, belirttiğim ülkeleri rahatsız ediyor. Kurlara müdahale ediyorlar. Herkesin kendine göre bir sebebi var. Japonya yeni bir deflasyon krizine girmek istemiyor. Gerçi ABD, Japonya'ya kolayca sözünü geçirebiliyor. Japonya, askeri açıdan ABD'ye bağımlı. Döviz kuru politikası, birçoklarına göre, ABD'ye hizmet ediyor. ABD, Dolar'ı devalüe edip istihdam sorununu çözmeyi hedeflerken, Japonya'nın genel tavrından memnun. Çin'in durumu daha farklı. Çin, politik bir sarsıntı yaşamak istemiyor. ABD kamuoyu Çin konusunda hassas. Bunu bilen ABD yönetimi, seçimler öncesinde Çin'e yükleniyor. Temsilciler Meclisi'nden geçen bazı kararlar, henüz Senato'da görüşülmedi. Bu tarz önlemlerin dışında ABD'nin en büyük kozu yeni bir tahvil alım programı. ABD en başta Çin olmak üzere diğer ülkelere meydan okuyarak: 'Kurları serbest bırakmazsanız dünya piyasalarını likiditeye boğarım… Sermaye akımları ile ekonomileriniz ısınır… İşçi maliyetleriniz artar… Bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok ' diyor. ABD kısmen haklı olabilir. Japonya Merkez Bankası (JPM), hızla değerlenen Yen'e üç hafta önce müdahale etmişti. Pek işe yaramadı. Bugünkü kur, müdahale edilen seviyenin de altında (JPY daha değerli). Spekülatörlerin karşısında JMB duramıyor. Duramaması normal karşılanabilir. JMB'de çalışanlar bankaya para kazandırdıklarında 'ikramiye' almıyorlar. Kendilerini fazla zorlamalarına, yaratıcı olmalarına gerek yok. Spekülatörlerin tek rakibi Çin Merkez Bankası olabilir. Çünkü banka, hedge fonlardan da fazla para kazanmayı seviyor. Banka çalışanları, para kazandırdıklarında ödüllendiriliyor. Kaynak ve yaratıcılık konusunda da zenginler. Bazen aklımdan, 'Yuan'ın değerini serbest bıraksalar da, spekülatörlerin Çin Merkez Bankası ile mücadelesini izlesek' düşüncesi geçiyor.
Diğer ülkelere ders vermeyi isteyen ABD'nin yeni bir tahvil alım programına başlaması, ekonomisinde fazla bir şeyi değiştirmez. İlk tahvil alım programı 1,5 sene önce başlamıştı. Belirgin bir etki görülmedi. 2010'un son çeyreği ve 2011'in ilk çeyreğinde büyüme rakamları beklentilerin altında gelebilir. ABD bu strateji ile kendisine zarar da verebilir, çünkü likidite beklentisi emtia fiyatlarını da yükseltiyor. ABD'de tatil ve alışveriş sezonu yaklaşırken, benzinin galon fiyatı 3 doların üzerine çıktı. Tarımsal ürün fiyatları da çok arttı. Zorunlu ihtiyaçların fiyatları artarken, ücretlerde bir değişiklik yok. İşsizlik artıyor. Gerçek işsizliği gösteren U-6 oranı yüzde 17,1'e yükseldi. Emtia fiyatlarının bu şekilde artması, ABD ekonomisini olumsuz etkileyebilir. ABD ava giderken avlanan konumuna düşebilir.