Son çeyrekte not artırımı ve tedbirlerle borsa coşar

Ata Yatırım Genel Müdürü Bülent Altınel, ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerin etkisini yılın son çeyreğinde göstermesini bekliyor. Altınel, tedbirlerin sonuçlarının görülmesiyle beraber not artırımı bekliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

İSTANBUL - Ata Yatırım Genel Müdürü Bülent Altınel, kredi notu artışı ve alınan önlemlerin etkisinin görülmeye başlanmasıyla beraber yılın son çeyreğinde sermaye piyasalarının güzel günler yaşayacağını anlatarak endeksin o süreçte 72-75 bin seviyelerine çıkacağını tahmin etti.

Bu yıl 20. yılını kutlayan Ata Yatırım'ın Genel Müdürü Bülent Altınel ile piyasalardaki gelişmeleri ve şirketin hedeflerini konuştuk. Altınel, beklentilerini aktarırken Türkiye'de cari açığın yıllardan beri ortalama yüzde 6 düzeyinde olduğuna değindi ve şu değerlendirmede bulundu:

"Biz büyümeye devam edeceğiz. Büyümeyi sürdükçe cari açığımız da büyüyecek. Merkez Bankası geçen yılın son çeyreğinde mevduat munzam karşılıklarını artırıp, politika faizlerini düşük tutarak bir yandan sıcak paranın cazibesini azaltırken diğer yandan  kredi maliyetlerini arttırdı. Bu yöntemle artan iç talebi, tüketimi frenleme düşüncesi vardı. Fakat bunun sonuçları üç-beş ayda alınmıyor. Etkisi 6-9 ayda ortaya çıkıyor. Bu döneme yavaş yavaş giriyoruz.

Öte yandan dünyadaki büyüme trendi düşüş göstermeye başladı, dolayısıyla dünyada daralmayla birlikte petrol fiyatlarında gerileme görünüyor. Son çeyrekte enerji maliyetlerinin azalması, iç talebin para politikası önlemleriyle frenlenmesini bekliyorum. Sene sonuna doğru bugüne kadar yapılan tedbirlerin semeresini alacağız ve ortalama yüzde 6 seviyelerine yakınsayacağız. Son çeyrekte cari açık sorununun alevi sönecek."

Türkiye primli fiyatlanmalı

Yılın son çeyreğinde not artırımı gelmesini beklediğini kaydeden Altınel, bu gelişmenin de etkisiyle piyasaların çok daha hızlı tepki vereceğini tahmin etti. Altınel, "Yaz aylarında bir kredi notu artışı beklemiyorum. Seçimlerin bitmesi ve cari açık konusunda önünü gören kredi derecelendirme kuruluşları not artırımına gidebilir" dedi.

Türkiye'nin fiyat kazanç oranlarına bakıldığında yüzde 10 ortalamada olduğunu ifade eden Altınel, "Karşılaştırma yaptığımız ülkelerin durumları bizden parlak değil, biz değil iskontolu, primli bile fiyatlanabiliriz. Türkiye gelişmekte olan ülkeler ortalamasının daha üzerinde fiyatlanabilir" dedi.

Faizler yüzde 8'lere inebilir

Sanayi şirketlerindeki büyümenin devam ettiğini, fakat bankalardaki büyüme hızının geçtiğimiz yıllar gibi olmayacağını ifade eden Altınel, "Genel olarak not artırımı da gelirse endeksin rahat rahat 72-75 seviyelerine çıkacağını düşünüyorum. Faizler ise not artırımı ile beraber yaşanacak para girişiyle yüzde 8'in altına inebilir.

Euro/dolar paritesi kısa vadede 1.44-1.45 aralığında hareket edecektir. Saydığımız senaryolar gerçekleşirse gerek direkt yatırımlar, gerekse de  portföy yatırımları  Türkiye'ye akacaktır. Bu durumda TL/ dolarda 1.50 seviyeleri görülebilir" diye konuştu.

Döviz yatırım aracı değil

Yatırımcının risk tercihine bağlı olarak önerilerde bulunan Altınel, risk profili yüksek olmayan yatırımcılara yüzde 35-40 hisse senedi pozisyonu, geri kalanını ise sabit getirilerde değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu. Altınel, risk seven yatırımcılara ise yüzde 60-65 hisse senedi önerisinde bulunurken, dövizi ise bir yatırım aracı olarak görmediğini ifade etti. Altınel, iç talebe dayalı tüm sektörlerde, özellikle sanayi şirketlerini önerdi..Öneri listesinde olan şirketler Anadolu Cam, Arçelik, Aygaz, Bizim Toptan, Ford Otosan, Şişecam ve İş Bankası.

Piyasa hızlı büyüyecek

Hisse senedi piyasasında şuanda 30-40 bin civarında aktif müşteri olduğunu belirten Altınel, "Sermaye piyasalarında sürekli olarak sınırlı yatırımcı sıkıntısından bahsediyoruz. Sermaye piyasalarının potansiyelinden bahsedince henüz emekleme dönemindeyiz diyorum. Zira Türkiye'nin potansiyelini göz önüne aldığınızda şu anda sermaye piyasası talep açısından emekleme döneminde.  Bu büyüme potansiyelini sadece biz de görmüyoruz. Hem yurt içinden hem yurt dışından sermaye piyasasına yatırım yapmak isteyen yeni yatırımcılar çıkacaktır. Varlık yatırımı şirketleri kuruluyor, aracı kurum almak isteyenler de olacaktır" dedi.

Türkiye'nin hem arz hem de talep tarafında ilk defa çok önemli gelişmeler sağladığına değinen Altınel, ürün çeşitliliği son yıllarda sağlanmaya başlandı, ekonomik ortam, faiz piyasasının tek haneye yerleşmesi  pozitif gelişmeler. Bunların karşılığının zamanla alınacağını ve bir noktadan sonra hızlı büyüme yaşanacağını dile getirdi. Altınel, "Sermaye piyasasının hem gidişatı pozitif hem de potansiyeli çok yüksek. Yatırımcı sayısı yok denecek kadar az olduğu için muazzam bir artış bekliyorum" diye konuştu.

Direkt yatırımda 20 milyar doları tekrar zorlayacağız

Bülent Altınel, büyük montanlı şirket alımlarının geçmişe oranla azaldığını, fakat orta ve büyük ölçekli şirketlerde el değiştirecek özel sektör firması olduğunu söyleyerek, "Yabancılar da zaten onlara odaklanmış durumda. Artık çok fazla sektör tercihi kalmadı. İyi getiri olan her türlü sektöre yatırımcı talebi var. 2003-2007 döneminde yaklaşık ortalama 20 milyar dolar düzeyinde direkt yatırım oldu. Bunun içinde özelleştirmeler de vardı. 2008 krizinde direkt yatırımlar  küresel piyasalardaki kriz sebebiyle bıçak gibi kesilse de 2009-2010 bir miktar giriş sağlandı.. Dolayısıyla bundan sonraki trend yeniden ortalama 15-20 milyar dolar düzeyine yıllık bazda yaklaşmaya yönelik olacak. Halen devam eden özelleştirmeler var. Elektrik dağıtım ihaleleri, Milli Piyango gibi.. Bundan sonra da orta ve büyük ölçekli pek çok sanayi şirketinde yabancı yatırımcı direkt yatırım yapar " değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa, Amerika değil Körfez'den de ciddi pay alacağız

Ülke olarak bugüne kadar Körfez bölgesinden çok fazla yatırımcı çekemediğimizi, fakat bundan sonra söz konusu ilginin sağlanacağını kaydeden Altınel, konuya yönelik şunları söyledi:

"Bu bir süreç ve tabii zaman alıyor. Yabancı direkt yatırımların gelişmesi ve sonuçlanması vakit alıyor, kolay değil. Direkt yatırımlar bugüne kadar Avrupa ağırlıklı oldu. Ancak Körfez'in ilgisi gittikçe artıyor,  sermaye birikimini de petrolün yükselmesiyle 3-5 yıldan beri arttı. Bu coğrafya içerisinde özellikle gelişmiş olan ülkelerdeki sıkıntıları dikkate alınca en sağlıklı en yatırım yapılabilir ülke Türkiye. Gerek son yıllarda sağlanan istikrar gerekse de Körfez'e olan yakınlık Türkiye için büyük avantaj. Türkiye  kısa vadede yatırım yapılabilir noktaya geldiği takdirde önemli bir merkez olacak. Dolayısıyla sadece Avrupa - Amerika menşeli fonlar değil Körfez'den de hem yakınlık hem de coğrafya açısından en yatırım yapılabilir ülke olduğumuzdan ciddi bir pay alacağımızı inanıyorum."

Ata Yatırım 20. yıl etkinlikleri

Konuşmasında Ata Yatırım'ın hedeflerini ve planlarını da anlatan Altınel, bu yıl 20. yıllarını kutladıklarını hatırlatarak kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında son 5 yıldır ABD'de düzenlenen yatırımcı konferanslarını Türkiye'de düzenlediklerini belirtti. Altınel, 3 ayrı kıtadan 40 yatırımcının söz konusu konferansa katıldığını dile getirerek yine 20. yıl etkinlikleri kapsamında Anadolu'da Gelişen İşletmeler Piyasası'nın tanıtımına yönelik konferanslara başladıklarını aktardı. Altınel, bunun ilkini Denizli'de yaptıklarını ifade ederek, bu konferansların yıl boyunca süreceğini belirtti.

Ağustos-eylül gibi foreks işlemlerine başlarız

Sermaye Piyasası Kurulu'nun ağustos-eylül gibi foreks işlemlerine yönelik tebliği tamamlayacağını tahmin eden Altınel, "Biz hemen foreks işlemlerine başlayabilecek durumdayız. Bu anlamda hazırlıklarımızı tamamladık, hatta iletişim kampanyasına kadar projelerimiz hazır durumdu. Foreks piyasası büyük bir pazar ve çok fazla illegal firmaların yer aldığı bir piyasa. TSPAKB olarak da bu işin kanunla belirlenmesi ve sermaye piyasasına bağlı ciddi şirketlerin bu işin danışmanlığını yapması ve işlemlerde aracılık yapması için çok uğraştık. Bu piyasanın 3 milyar dolarlık bir piyasa olduğu söyleniyor" ifadelerini kullandı.

Çok yakında serbest fonumuzu ihraç edeceğiz

Varlık yönetiminde ciddi gelişmeler olduğunu, tek haneli enflasyonla birlikte reel getirilerin düşmesiyle yatırımcıların para piyasalarından sermaye piyasalarına kaydığını ifade eden Altınel, "Muazzam bir akım yok ama varlık yönetimine doğru talep var. Her geçen gün yönettiğimiz portföylerin tutarı artıyor. Bu sene serbest fon izni aldık ve kurduk. Çok yakın zamanda ihracını yapacağız. Serbest fonla beraber 8 fonumuz var. Yeni fonlar çıkarmaya devam edeceğiz. Risk profillerine göre yeni fonlar da gelecek. Serbest fonun ciddi bir talep görmesini bekliyoruz. Şu anda 190 milyon liranın üzerinde varlık yönetiyoruz, danışmanlık yaptığımız varlıkların toplamı 1 milyar TL'den fazladır".

Borsa'daki KOBİ sayısı artacak

Ata Yatırım ve Ata Online olarak 30 bine yakın yatırımcılarının olduğunu dile getiren Bülent Altınel, "Piyasa büyüdükçe pazar payımızı artıracağız. Odaklandığımız özellikle aktif müşteri sayısını artırmak, Ata'nın servis kalitesini gerçek yatırımcılarla tanıştırabilmek" dedi. Altınel, "Biz sürekli yenilik peşinde koşan, sektörde örnek model olmaya çalışan bir kurumuz, gelecek aylarda gerek trading araçlarında gerekse de varlık yönetiminde yeniliklerle yatırımcılarımıza yeni servisler sunacağız" bilgisini verdi. Halka açılmak isteyen şirketlerle görüşmelerinin sürdüğünü de dile getiren Altınel, "Piyasada bundan sonra küçük ve orta ölçekli şirketlerin sayısı artacak" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir