Son 10 yıldır dindarlar değil, devler büyüdü

Mehmet FİLOĞLU

İSTANBUL - MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, AKP iktidarı döneminde söylenenin aksine büyük şirketlerin 'dindar kesim'den katbekat daha fazla büyüdüğünü söyledi.

Rakamlara bakıldığı zaman son 10 yıl içinde 'dev'lerin kapasite, ciro ve karlılık bakımından, büyüdü denilen kesimden çok daha fazla geliştiğinin görüleceğini belirten Vardan, "Bundan gocunmuyoruz. Ülke büyüdüğünde herkes kazanıyor" dedi.

28 Nisan'da başkanlık görevini bırakacak olan Ömer Cihad Vardan, Basın Komisyonu Başkanı Kemal Yamankaradeniz ve MÜSİAD'ın yeni genel başkanı olması beklenen Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nail Olpak ile birlikte Dünya Gazetesi'ne veda ziyareti yaptı.

MÜSİAD ve Türkiye'yi değerlendiren Vardan, MÜSİAD'ın 3 bin 500'ü asil, 5 bin 500 üyesinin 15 bin firma ile Türkiye'nin ihracatının yüzde 15'ini gerçekleştirdiğini, GSYİH'ye olan katkılarının ise 105 milyar doları bulduğunu açıkladı. Başkanlık koltuğunu oturduğu 2008'de GSYİH'ye katkılarının tahminen60-70 milyar dolar olduğunu aktaran Vardan, "Türkiye geliştikçe bizim üyelerimizin de gelişmişlik düzeyi arttı. İlk ve ikinci 500 büyük firma arasında 50'şer üyemiz bulunuyor. Zaten iyileşme olmazsa bir problem var demektir" diye konuştu.

'Fikirlerimiz bazı iktidarlarca dikkate alınmadı'

MÜSİAD'ın kuruluş amacının sadece bir araya gelip, işbirlikleri kurup, para kazanmak olmadığını dile getiren Vardan, "MÜSİAD, kurulduğu zaman hem Anadolu'ya hitap eden hem de Anadolu'nun potansiyelinin olduğunu gösterip, onların da bir şeyler yapabileceğini söyleyen bir başka kuruluş yoktu. Bu boşluğu doldurmak istedik" dedi. Türkiye'nin gelişmesinde kendi katkılarının dışında ortamın da katkı sağlaması gerektiği tespitinde bulunan Vardan, şöyle konuştu:

"MÜSİAD şimdi 22 yaşında. Bu zamanın son 10 yılında AK Parti hükümetinin olduğunu düşünürsek, ondan önceki 12 yılında çok farklı hükümetler gördük. Bu dönemlerde sizin düşüncelerinin tatbik edileceği bir ortamın oluşması lazım. Fikirlerinize itibar edilmiş olunması lazım. Fikirlerimiz geçmişteki bazı iktidarlar döneminde dikkate alındı, bazılarındaysa rafa konuldu. Bakıyorsunuz, o gün de inanarak doğru şeyler söylemişsiniz, bugün de söylüyorsunuz. Zaten ülke kalkındığı zaman hemen herkes de kalkınıyor.

Bazen bu dönemde dindar kesim çok daha fazla zenginleşti deniliyor. Halbuki bunun dindarlıkla hiçbir alakası yok. Firmanın büyüklüğü küçüklüğü ile daha doğru orantılı olabilir bu hadise. Büyük firmaların geçtiğimiz son 10 sene zarfında kapasite, ciro ve karlılık bakımından zenginleşti denilen kesimden kat be kat kazandığını görüyorsunuz. Bundan gocunmuyoruz. Ülke büyüdüğünde herkes kazanıyor."

ABD'nin bugün savunma harcamaları 740 milyar doları geçtiğini ve bunun da bir Türkiye demek olduğunu ifade eden Vardan, "Önemli bir mesafe katettik ama dünyada ulaşmak istediğimiz yerlere baktığınızda daha önümüzde çok mesafe var. Bu yüzden kişisel bazda bir değerlendirmeden ziyade Türkiye'nin toplam resmine bakıp, dünyanın neresinde olduğuna bakmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Tabii ki Türkiye geliştikçe bizim üyelerimizin de gelişmişlik düzeyi arttı. Zaten iyileşme olmazsa bir problem var demek" dedi.

Başkanlığın verdiği gücü korumaya çalışmak zararlı

22. yaşına giren MÜSİAD, 28 Nisan'da 5. genel başkanını seçecek. MÜSİAD gibi kurumlarda başkanlık koltuğunda uzun süre oturmanın hem kuruma hem de ülkeye zarar vereceğini belirten Vardan, 4 yılın ardından başkanlığa tekrar aday olmamasının nedenlerini şöyle açıkladı.

"MÜSİAD, başkanlığına gelip, o koltuktan güç alarak kendimize bir gelecek oluşturmak isteseydik başka tartışmalar olacaktı. Başkanlığı belirli bir süreyle sınırlayarak birkaç şeyi birden hallediyoruz. İnsan nefis taşıyor. Belirli bir zaman sonra pozisyonunuzda gerçekten güzel işler de yapıyorsanız, onun verdiği gücü üstünüze alarak pozisyonunuzu muhafaza etmeye çalışıyorsunuz.

Bu çok sıkıntılı bir şey. Ne kuruma ne de ülkeye fayda getiriyor. İkinci neden yeni gelenlerin önünü açmak. Gelecek olan arkadaşların dinamizmi kuruma yansıyor. Sadece başkanlıkta değil yönetimde de değişiklik yapıyoruz. Her gelen arkadaş kendi düşüncelerini uygulama imkanı buluyor. Bu da kuruma canlılık getiriyor."

İşinin başına geçiyor

Vardan, MÜSİAD Başkanı olduğu zaman her pazartesi işinin başında olmayı planladığını ancak MÜSİAD'daki işlerin yoğunluğundan bunu gerçekleştiremediğini söylüyor. Başkanlığı bırakmasının en önemli sebepleri arasında kendi işlerinden uzak kalmasını belirten Vardan, "MÜSİAD'a bu kadar emek verirken, kendi işlerimizden geri kalıyoruz. İki işi bir arada yapanlar olabilir ama ben o kadar becerikli değilim. İşime dönmemle birlikte girmemiz gereken farklı alanlara girmek için çalışacağım. İnsanlara söylediğim şeyleri ben yapacağım şimdi" diyor.

28 Şubat iki yıl daha tuttu eşinin izniyle geri döndü

MÜSİAD'a 1991'de ilk duyduğu zaman, kimseyi tanımadan üye olduğunu aktaran Vardan, kurumda uzun yıllar yöneticilik yaptığını, MÜSİAD'ın ilk bilgi bankası ve ilk web sitesi gibi önemli projeleri yaptığını söyledi.

Vardan, MÜSİAD'dan kısa bir süreliğine ayrılıp, geri gelmesini ise şöyle anlatıyor: "Çocuğumla ilgilenmek için MÜSİAD'da aktif olarak çalışmayı 2 sene için bıraktım. Aslında MÜSİAD'dan daha önce ayrılacaktım ama o sırada 28 Şubat oldu. Ben de 'Gemi batarken ilk kaçanlar fareler olur' demesinler diye 2 yıl daha kaldım, sonrasında aktif olarak çalışmayı bıraktım. Sonra ise o dönemki başkanımız Ömer Bey, eve gelip eşimden izin aldı ve böylece tekrar yönetime girdim."

İstemedim ama para da kazandım

MÜSİAD'ın kendisi için bir okul olduğunu belirten Vardan, MÜSİAD'a 28 yaşında girdiği kaydederek "Tüm amacım bu harekete yardım etmekti. Ancak sonuçlar böyle olmadı tabi ki. Isıtma sistemleri sattığımız için üyelerimizin çoğunluğu fabrikaların ısıtma sistemleri için bana danışır, mümkünse de benim cihazlarımız kullanır oldular. Yani MÜSİAD üyeliği size ticari olarak yansıyor" dedi.

'Cihad ve MÜSİAD'ın kitabını yazdı

Vardan, MÜSİAD'da başkanlık yaptığı dönemi Cihad ve MÜSİAD isimli kitapta anlattı. Kitabı genel kuruldan önce dağıtacağını açıklayan Vardan, şu bilgileri verdi: "Kitapta MÜSİAD'ın başkanlığını yapmış olan bir şahsiyetin gözlemleri bulunuyor. Biraz güleceğiniz, biraz üzüleceğiniz hikayeler var. Çok fazla detaya girmedim."