Somut bilgiler ortaya koymazsa iddiaların altında kalır
Kılıçdaroğlu, WikiLeaks'te açıklanan belgelerde Başbakan Erdoğan'ın İsviçre'de 8 ayrı bankada bulunduğu belirtilen hesapları hakkında konuştu.
ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, WikiLeaks'te açıklanan belgelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsviçre'de 8 ayrı hesabının bulunduğu iddiasının yer aldığını belirterek, Erdoğan'dan kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama beklediklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kardemir'de sendika değiştiren 276 işçinin işine son verildiğini anımsatarak, "İnsanların ekmeğiyle oynamak bu kadar kolay mı? Onların çocukları, ailesi ne olacak? O işçilere sonuna kadar sahip çıkacağız. Hukuk desteği gerekiyorsa hukuk desteği vereceğiz" diye konuştu.
WikiLeaks'te açıklanan belgelerle ilgili değerlendirmeler de yapan Kılıçdaroğlu, açıklanan belgelerin "dünyanın gündemine bomba gibi düştüğünü" ifade etti.
Türkiye ile ilgili çok az belgenin açıkladığını, daha çok belgenin açıklanacağını belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "eteklerindeki taşları döksünler sonra konuşuruz" dediğini anımsattı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Benim bildiğim kadarıyla demokrasisi, insan hakları, ahlaki değerleri gelişmiş bir ülkede, adı yolsuzluklara karıştı diye bir kişi korunuyorsa o taşlar ister kaya olsun Başbakan'a bir şey olmaz. Yerinde kalır. Niye yerinde kalır? Çünkü bu tür şeyler onlar için sıradanlaştı. Ahlaki değerler, hukuk, yerlerde sürünüyor ancak her söylediği alkışlanıyor. Böyle bir sistemde sağlıklı bir demokrasi oluşmadığı için Başbakanlar bakacak diyecek ki 'siz istediğiniz kadar konuşun ben nasıl olsa oy alıyorum'. 'Vurgun mu yaptım... geçiniz onları' diyecektir.
Açıklanan belgeler çok önemli, sıradan belgeler değil. Büyükelçilerin yazdığı kriptolar, doğru mudur, yanlış mıdır? Araştırılacak. Biz de araştırma komisyonu kurduk. Belgeleri didik didik edeceğiz. Bize düşen görev varsa -ki olacaktır- o görevi yerine getireceğiz. Gerekirse belgeleri özetleyerek kamuoyuna anlatacağız.
İddialar çok ciddi ve sıradan değil. Eğer bir ülkenin Başbakanı için İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabı var deniyorsa bu sıradan bir iddia değil, ciddi bir iddiadır. Sayın Başbakan'ın çok net, kamuoyunu tatmin edecek açıklamalar yapmasını bekliyoruz. Suçlamıyoruz, 'bu iddiadır' diyoruz ama iddiaya karşı net, somut bilgiler ortaya konmazsa Sayın Başbakan bu iddiaların altında kalır."
Dile getirilen iddiaların bir kısmını daha önce CHP olarak gündeme getirdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu nedenle iddiaları "yabana atılır" bulmadıklarını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, televizyonlarda bazı konuşmacıların iddiaları "sıradan" bulmasının kendisini şaşırttığını da belirterek, "Küçümseyerek, 'bak AKP ne kadar güçlü' der noktaya geliyorlar. İnsaf arkadaşlar, insaf" diye konuştu.
"Kenan Evren'in anlayışı arasında ne fark var?"
Kılıçdaroğlu, yapılan işlemler sonucunda haksızlığa uğradığına inanan kişinin hak arama özgürlüğündeki engellerin kaldırılmasının, demokrasi ve çağdaş uygarlık olduğunu söyledi.
"Bir de Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracağını söylüyorlar. Siz bununla Türkiye'yi çağdaş uygarlığa değil, çağdışına itersiniz ve itiyorsunuz" diyen Kılıçdaroğlu, bunun; totaliter anlayış, demokrasi ayıbı, hukuku ayaklar altına alıp, çiğneme anlayışı olduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Bir kişinin, bütün parlamento grubuna her istediğimi yaptırabilirim, ne dersem ondan ayrılmayacaksınız denen anlayıştır. Bu anlayış her istediğini, hukuka aykırı olsa bile parlamentodan geçebileceğini düşünen anlayıştır. Bu anlayışı kabul etmeyeceğiz. Bu anlayış aynı zamanda 12 Eylül anlayışıdır. Bu anlayış Kenan Evren Paşa'nın 2010 versiyonudur" diye konuştu.
Buna örnek olarak Erdal Eren'in 16 yaşındayken verilen kararla yaşı 18'e çıkartılarak idam edilmesini gösteren Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan'a sormak lazım: '12 Eylül anayasasını değiştiriyoruz, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü getiriyoruz' diye yola çıktın. Allah aşkına bir adam hakkını arıyor diye söylemediğini bırakmıyorsun, senin anlayışın ile Kenan Evren'in anlayışı arasında ne fark var?" dedi.