Siyaset yapmak isteyen, siyasi parti kursun

ANKARA - Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı gerçekleştirilen 214 proje için, Arena Spor Salonu’nda düzenlenen törende konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık operasyonuna değindi. "Siyaset yapmak isteyen siyasi parti kursun" diyen Başbakan Erdoğan, "Bu badireleri atlatacağız. Çünkü yapacak çok işimiz var" ifadelerini kullandı.

Örgüt bağlantılı çalışanları tarih affetmeyecek

Türkiye'nin iç ve dış mihrakların hedefi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ben yargının içerisinde hukuka saygın olan yargı mensuplarını tenzih ederim ama ne yazık ki örgüt bağlantılı çalışanları da tarih affetmeyecektir, yetkili kurum ve kurullar affetmeyecektir" dedi. 

Bugün partisinin grup toplantısında gündemine aldığı konularla ilgili değerlendirmelerine devam eden Başbakan Erdoğan, Suriye'de Bayır Bucak Türkmenlerine insani yardım malzemesi götüren, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının eşlik ettiği tırı Hatay'da yasalara aykırı şekilde durdurduklarını söyledi. "Milli İstihbarat Teşkilatı kime çalışır? Ülkeye çalışır, vatana çalışır, millete çalışır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Bir savcı Adana'dan kalkıyor, geliyor, bu tırı durdurmak için bu insani yardımı engellemek için yasaları çiğneyerek operasyon yapıyor. Buradan soruyorum? MİT bu ülkenin çıkarları için çalışan bir kurumken, sen kim için çalışıyorsun? MİT'in yasasında, 26. madde çok açık ortada, çalışma şekli belirlenmiştir. MİT'i yasa dışı şekilde engelliyorsun. Reyhanlı katliamında ey savcı sen neredeydin? 7 gün sen oraya gitmedin, neredeydin sen? İşte ben şimdi buradan suç duyurusu yapıyorum aynı zamanda, HSYK'ya suç duyurusu yapıyorum, bir inceleyin bakın, 7 gün Reyhanlı'ya bu savcı niye gitmedi. MİT'ten neden rahatsız oluyorsunuz? Türkmenlere giden yardımdan neden rahatsızlık duyuyorsunuz? Çünkü bunlar Türkiye için değil başkaları için, başkalarının menfaati için çalışıyor, başkalarına taşeronluk yapıyorlar. Bunlar başkalarının menfaatini, örgütlerinin menfaatini, Türkiye'nin ve milletin üzerinde tutuyorlar" 

Türkiye'nin bu operasyonları aşacağını ve 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyeceğini belirten Erdoğan, "Şunu herkes bilsin ki Türkiye'de artık milli irade hakim olacak, millet ne derse o olacak. Dikkatinizi çekiyorum, medya ne derse değil, sermaye ne derse değil, çeteler, örgütler ne derse değil, millet ne derse o olacak, siz ne derseniz o olacak. Hedef bu" diye konuştu. 

Milli iradenin egemen olacağını dile getiren Erdoğan, şimdi onun mücadelesini veren bir iktidarın işbaşında bulunduğunu vurguladı. 

Yargının millete rağmen karar veremeyeceğine işaret eden Erdoğan, "Yargı millet adına karar verir, millet için karar verir, millete rağmen vermez, veremez. Yargı, milletin seçtiği hükümete, siyasete, Meclis'e, milli iradeye istikamet çizemez, dayatma yapamaz, müdahale edemez. Yargının içerisinde hukuka saygın olan yargı mensuplarını tenzih ederim ama ne yazık ki örgüt bağlantılı çalışanları da tarih affetmeyecektir, yetkili kurum ve kurullar affetmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu. 

"Bir örgütün sınırsız hırslarına teslim ediyorsanız, yargı tarafsızlığı olmaz" 

Yargının bağımsızlığına saygı duyduklarını vurgulayan Erdoğan, bunu tesis etmek, muhafaza etmek için çok reformlar yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini dile getirdi.  "Ancak yargının bağımsızlığından daha önemli olan yargının tarafsızlığıdır, bunu bilmemiz lazım" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Yargı tarafsız olsun diye bağımsızdır. Eğer siz 'Yargı bağımsız olsun' diyor ama yargıyı alıp bir örgütün sınırsız hırslarına teslim ediyorsanız, orada yargı tarafsızlığı olmaz. Biz bunu kabul etmeyiz. Yargının yasama ve yürütme erkine müdahale etmesine izin vermeyiz. Buna ne biz razı oluruz ne milletimiz razı olur.

Bu her şeyden önce bu milletin iradesini hiçe saymaktır. Sorumluluk üstlenmeden yetki kullanmanın adı diktatörlüktür. Biz her zaman millete hesap vermeye hazırız, yürütmeyiz. Yasama millete hesap vermek zorunda. Yargının hesap vereceği bir yer var mı? Yok. Dolayısıyla burada 'Nasıl olsa ben hesap vermiyorum veya vermeyeceğim' diye kalkıp böyle bir adımın atılmasının, geleceği olmaz. Onun için burada millete hesap vermenin yolu da açılmalıdır"