Sinan Ateş soruşturmasıyla ilgili kritik gelişme

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturmada görev alan dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner, şüphelilerden Tolgahan Demirbaş'ı yakalama tutanağıyla ilgili "gerçeğe aykırı düzenlendiği" iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Öner'in avukatı Suna Öztaşdönderen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, müvekkilinin, Ankara Emniyet Müdürlüğünde 4. Sınıf Emniyet Müdürü olarak Organize Şube Müdürlüğü görevini yürütürken, farklı bir soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılarak idari kararla açığa alındığını belirtti.

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili basın yayın organlarındaki bilgi ve belgeleri yurttaş olarak takip eden müvekkilinin, bir gazetecinin sosyal medya hesabında, soruşturma kapsamında tutuklu bulunan şüpheli Tolgahan Demirbaş'ın yakalama tutanağının yayımlandığını gördüğünü belirten avukat Öztaşdönderen, bunun üzerine müvekkili Kerem Gökay Öner'in maddi gerçeklerle çeliştiğini düşündüğü tutanakla ilgili hususu adli makamlara bildirme kararı aldığını ifade etti.

Müvekkilinin soruşturmada Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olarak görev alması ve şüphelinin emniyet birimlerine getirilme sürecinde bulunması nedeniyle sosyal medyadaki tutanağın doğrudan muhatabı olduğunu bildiren avukat Öztaşdönderen, şüpheli Tolgahan Demirbaş'ın yakalanma anına ilişkin bilgilerin de bulunduğu dilekçede, şu ifadelere yer verdi:

"Evi gözlemleyen memurun, aracın kapısının açıldığı, iki kişinin araçtan indiği bilgisi vermesine müteakip evin dış kapısı açılmaya başlamıştır. Kapıdan dışarı, kimlikleri bu aşamaya kadar bilinmeyen 2 erkek şahıs çıkmıştır. Dışarı çıkan şahıslardan önde duran, tüm memurlara hitaben, 'Ben milletvekili Olcay Kılavuz, ne oluyor?' demiştir.

Müvekkil, şahsın karşısına geçerek kimliğini ibraz etmiş ve akabinde Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olduğunu beyan ederek yanında bulunan şahsın kimlik bilgilerini sormuştur. Olcay Kılavuz tarafından yanındaki şahsın Tolgahan Demirbaş olduğu beyan edilmiş, ne amaçla burada bulundukları müvekkilimize sorulmuştur. Müvekkilimiz soruşturmanın gizliliği ilkesi gözeterek taraf veya avukat olmayan kişiye bilgi ve belge veremeyeceğini beyan etmiştir. Olcay Kılavuz tarafından müvekkilimize hitaben bilgi verilmesinin zorunlu olduğu, milletvekilinin bulunduğu yerde iş ve işlem gerçekleştirmek için bu bilgilerin paylaşılması gerektiği bildirilmiştir."

"Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürülmesi talimatı verildi"

Öztaşdönderen, müvekkilinin "Bu durumu müdürüme iletmem lazım." diyerek bu kişilerin yanından uzaklaştığını ve o dönem Asayiş Şube Müdürü olan amiri Oben Özay'ı cep telefonundan arayarak bilgi verdiğini belirtti.

Dokunulmazlığı nedeniyle milletvekili hakkında işlem tesis edilmediği aktarılan dilekçede, şu ifadeler kullanıldı:

"Sıralı amirin sözlü emri doğrultusunda Tolgahan Demirbaş aracıyla dışarı davet edilmiş, dışarı çıkmasına müteakip araçtan indirilmiş, aracın görevli personel tarafından Ankara İl Emniyet Müdürlüğü yerleşkesine götürülmesi talimatı verilmiştir. Tolgahan Demirbaş ise müvekkilimizin olay yerine intikal ettiği araca bindirilmiş, komiser İbrahim Tüzel, polis memurları Raşit Buğra Şener, İsmail Yıldırım ile emniyete nakli sağlanmıştır.

Emniyete ulaşılmasına müteakip Tolgahan Demirbaş, verilen sözlü emir doğrultusunda asayiş şube müdürlüğü katındaki şube müdürü odasına müvekkilimizce götürülmüştür. Oda içerisinde yalnız olarak bulunan Oben Özay, müvekkilimizin odadan çıkması ve beklemesi sözlü emrini vererek müvekkilimizi odadan çıkarmıştır."

"İfadesi sonrası serbest kalacağı bilgisi verildi"

Birden fazla şube personelinin katılımıyla takip sonucu yakalama talimatı verilen kişinin durumunun net olmamasının müvekkili Kerem Gökay Öner'in aklında soru işareti yarattığını ve müvekkilinin cinayet büronun bulunduğu kata gittiğini anlatan avukat, dilekçesini şöyle sürdürdü:

"Büro Amirliği odasına doğru ilerlerken kalabalığı fark eden müvekkilimiz, Tolgahan Demirbaş'ı oturur vaziyette görmüştür. Yanında avukat olabileceğini değerlendirdiği bir kadının bulunduğunu, Şube Müdürü Oben Özay tarafından sorular sorulduğunu, bilgisayar başındaki görevli memurun ise ifadeyi kayıt altına aldığını görmüştür. Cinayet büro amirinin odasına giden müvekkil sürecin nasıl ilerlediğini anlamaya çalışmış, Tolgahan Demirbaş'ın bilgisine başvurulduğunu, gözaltı kararı olmadığı, ifadesi sonrası serbest kalacağı bilgisi müvekkilimize verilmiştir."

Avukat Öztaşdönderen, müvekkilinin daha sonra cinayetle ilgili çalışmaları koordine etmesi için İstanbul'a gönderildiğini, Tolgahan Demirbaş'ın serbest kaldığı bilgisini aldığını, Demirbaş'ın daha sonra savcılığa çağrılarak tutuklandığını öğrendiğini belirtti.

Müvekkilinin 15 Ocak 2023'e kadar İstanbul'da görev yaptığını, ardından Ankara'ya döndüğünü belirten avukat, şunları kaydetti:

"Sosyal medyada gazeteciler aracılığıyla servis edilen tutanağın, olay gününü doğru yansıtmaması, olay günü yakalama işlemlerini gerçekleştiren kişiler dışında tutanağın tutulması, çıkan tutanağın sürmekte olan ceza yargılamasına sunulma ihtimalinde yargılamanın selametini olumsuz etkilemesi gözetilerek suç duyurusu yapma zorunluluğu hasıl olmuştur.

Arz olunan sebeplerle, kamuoyunda Sinan Ateş dosyası olarak bilinen dosya içeriğinde, sosyal medyada yer alan tutanağın bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, tutanağın dosya içeriğinde bulunması halinde, gerekli incelemelerin yapılarak gerçeğe aykırı olarak tutanak düzenleyen kamu görevlilerin tespit edilerek haklarında gerekli soruşturma işlemleri sürdürülerek kamu davası açılmasını, müvekkilimiz tarafından olay günü yanında bulunduğu beyan edilen kamu görevlilerin tanık sıfatıyla dinlenilmesini vekaleten talep ederiz."