Simge olarak tayin edilen çıpa, yolsuzluğa demir atmaktır
TBMM grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli paranın gücü ve itibarı simgelerle değil, güçlü ve üreten ekonomik yapıyla bağlantılıdır dedi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Türk Lirası'nın yeni sembolünü değerlendiren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli belirlenen para simgesinin, maliyet ve yeni masraf kapıları ve tedavüldeki paraların çekilmesinin getireceği yeni sorunlar anlamına geldiğini belirtti.
Bahçeli, ''Simge Konyalının, Giresunlunun, Sinoplunun, Manisalının, Şırnaklının ve Mersinlinin kaybetmesi anlamına gelmektedir. AKP yandaşlarının ise kazanması ve bunun üzerinden banka hesaplarını daha da kabartmaları mümkün olacaktır. Simge olarak tayin edilen çıpa yolsuzluğa demir atmak, usulsüzlüğe kılıf hazırlamak ve AKP'ye yeni gemi almaktır. Üstü örtülemeyecek kadar açık bir gerçektir ki paranın başına simge getirmek, milletimizin başına çorap geçirmekten farksızdır" diye konuştu. Sözlerine devam eden Bahçeli,
"Paranın gücü ve itibarı simgelerle değil, güçlü ve üreten ekonomik yapıyla birebir bağlantılıdır. Şayet Türk lirasıyla dünyanın her köşesinde alışveriş yapılıyorsa, rezerv ve değer saklama aracı olarak görülüyorsa, bu takdirde mesele yoktur ve paramız hak ettiği yere gelmiş olacaktır. Ancak Merkez Bankasında yabancı para biriktirmekle övünen AKP hükümeti, bu hedefin yanından bile geçememiştir. Ayrıca duyurulan simgenin hangi yandaş mahzeninde projelendirildiği, bunun karşılığında nelerin vaat edildiği, bu işten kimlerin menfaat elde ettiği soruları da belirsizliğini korumuştur.''
Erdoğan nasıl bir pişmanlık emaresi gösterecek?
Diyarbakır'daki kazılarda insan kemiklerinin bulunmasına ilişkin konuşan Bahçeli, ''Kafatası ve kemiklerin bir asrı aşan mazisi vardır. Bu durum karşısında, Başbakan Erdoğan mahcubiyetten, erken konuşarak düştüğü bölücülük tuzağından sonra, nasıl bir pişmanlık emaresi gösterecek?'' dedi.
Bahçeli, partisinin, TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Diyarbakır'daki arkeolojik kazılarda rastlantı eseri ortaya çıkan kemik ve kafataslarının, AK Parti ile birlikte ''yapışık ikizi'' olarak nitelediği BDP'ye altın tepsi içinde istismar ve kara çalma fırsatı verdiğini savundu.
Bulunan kemikler üzerinden siyasi ve ideolojik rant kapısı oluşturulmaya gayret edildiğini ileri süren Bahçeli, manşetler yoluyla, sanki Diyarbakır'da toplu kıyım olmuş gibi yayın yapıldığını ve yalan haberlerle iktidarın ekmeğine yağ sürüldüğünü ifade etti.
Bahçeli, tüm bu ihanet seferberliğinin, kazılarda bulunan kemiklerin en az yüz yıllık olduğunu gizleyemediğine işaret ederek, şöyle konuştu:
''Madem bulunan kafatası ve kemiklerin bir asrı aşan mazisi vardır, bu durum karşısında, Başbakan Erdoğan mahcubiyetten, erken konuşarak düştüğü bölücülük tuzağından sonra, nasıl bir pişmanlık emaresi gösterecek? Bu kapsamda Başbakan Erdoğan özür dileyecek midir? Yoksa başka faili meçhul kazı işine girerek; elinde kürek, sırtında kazma, arkasında iftiracı ve yaygaracı yandaşlarıyla birlikte, her karışında şehit olan vatan topraklarını kazmaya devam edecek midir?
Kanlı eller hükümete bombayla mesaj veriyor
Devlet Bahçeli, geçen hafta İstanbul'da polis midibüsüne yapılan saldırı ile Yargıtay binasının önünde patlatılan bombada can kaybı yaşanmamasının en büyük tesellileri olduğunu ifade etti.
Başbakan Erdoğan'ın İmralı canisiyle müzakere edip, Kandil'e haberleşme hatları inşa ederken eşkıyaların şehirleri bombalarla doldurduklarını iddia eden Bahçeli, kanlı ellerin, hükümete bombayla mesaj verdiğini, ihanet tekliflerinin kabul edilmesini istediğini savundu.
Pozantı, ahlak faciası olarak AKP'nin alnına kazındı
Öte yandan Pozantı olayına değinen Bahçeli, yaşanan insanlık trajedilerinde adı geçenlerin, AK Parti'nin yetkilendirdiği ve tayin ettiği kişiler olduğunu savunarak, "Pozantı M Tipi Çocuk ve Gençlik Cezaevinde meydana gelen ahlaksızlıklar ve utanç verici olaylar tablosu, bir bakıma iktidarın gevşek ve cesaretlendirici uygulamalarından feyiz almıştır. Ne var ki sözü edilen cezaevinde bulunan bir grup çocuğun; tacize, tecavüze ve şiddete maruz kalması hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği, göz ardı edemeyeceği ahlak faciası olarak AKP yönetiminin alnına kazınmıştır" dedi.
"Pozantı'daki pisliğin, işlenen insanlık dramının; müfettiş soruşturmasıyla ve 200 çocuğun Ankara Sincan Çocuk Kapalı Cezaevi'ne nakledilmesiyle temizlenmesi ihtimal dahilinde değildir" diyen Bahçeli, hükümete, cinsel nitelikli suç ve saldırıların, Sincan Cezaevi'nde vuku bulması durumunda ise ne yapacağını sordu.
Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Suç örgütlerine aman vermedik, çetelerin hakkından geldik, göz açtırmadık" türünden beyhude sözlerine son vererek, yönetimi altında bulunan insanlık müsvettelerine vakit geç olmadan başını çevirerek, hadlerini bildirmesi gerektiğini ifade ederek, parti olarak konunun takipçisi olacaklarını bildirdi.
(AA)
Bu konularda ilginizi çekebilir