Sen o maili nereden elde ettin?

SAMSUN - Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, "Öğrenci yerleştirme sınavı ile ilgili olup bitenler üzerinde geliştirilen söylem biçimini ve bunun her yerde tekrarlanıyor olmasını bir proje olarak düşünüyoruz" dedi.

Bakan Yazıcı, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir ile birlikte Atakum ilçesinde Doğu Karadenizliler Derneğini ziyaret etti. Burada vatandaşlarla sohbet eden Bakan Yazıcı, AK Parti iktidarının icraatlarını anlattı.

Bir vatandaşın, "YGS'den sonra şifre iddiaları nedeniyle çocukların geleceği sıfıra düşmüştür. Bu konuya sizin bakış açınız nedir?" sorusu üzerine ise Yazıcı, "Bu konunun bir ucu da bana dokundu biliyorsunuz" diye konuştu. Yazıcı, şu ifadelerde bulundu:

"Benimle ilgili olayı irdeleyince bende oluşan kanaat sizinkinin tam tersi. Ben o süreçlerin tamamen bir proje olduğu kanısındayım. Bu çocukların hepsi bizim çocuğumuz. Biz olaya o gözle bakıyoruz. Sizin çocuğunuz da bizim çocuğumuz, biz sorumluluğa öyle bakıyoruz. Dolayısıyla öğrenci yerleştirme sınavı ile ilgili olup bitenler üzerinde geliştirilen söylem biçimini ve bunun her yerde tekrarlanıyor olmasını bir proje olarak düşünüyoruz.

Seçim öncesinde bu yoğunluk bu sebeple yapılıyor. Bakın ben şifre var mı yok mu bilmem ama söylendiğine göre, en azından basına verilen örnekte, basına bir şifre verilmiş. Ama ben bütün bunlarla birlikte değerlendirdiğimde bu sınavda ölçme, biçme anlamında herhangi bir kayırmacılık olmadığı kanaatindeyim. Böyle çocukların maneviyatını bozmamak gerekir."

Taksitlendirip gündem oluşturuyorlar

ÖSYM  Başkanına, kendi adına mail gönderildiği iddialarına da değinen Bakan Yazıcı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bakın o süreci takip etmek amacı ile bir mail gönderilmiş. Ben bunu o süreçle bağlantılı buluyorum. Bu konuda hassasiyetim fazla. Bir mail olayı anlatılıyor, 'bunu savcı açıklasın' deniliyor. Aşamalı aşamalı gidiliyor. Bir insan bir konuda bilgi edinir, ya doğrudur, ya yanlıştır. Doğru olduğuna inanıyorsan 'bu nedir?' diye sorarsın, bunu taksitlendirip parça parça bir gündem yapmak bir projecilik mantığıdır."

Bakan Yazıcı, konuyu kendisinin ayın 10'unda öğrendiğini ve suç duyurusunda bulunmak üzere avukatına talimat verdiğini de belirterek, şöyle konuştu:

"Ben ÖSYM Başkanını şahsen tanıyorum. Aramızda bir hukuk yok. Telefonda kesinlikle bir konuşmuşluğum da yok. Bu maili aldığınız zaman bir sorgulamanız gerekir. Orada bir de adres var, hayatiyazıcı@mynet.com diye. Bizim kullandığımız internet adresleri değil bunlar. Bizimki gov.tr'dir. 'Allah Allah bu neyin nesi?'. Bir yeğenimden bahsediliyor yeğenin ismi yok. Adam nereden bilecek. Hadi diyelim maile yazdın, öyle bir isim yok. Azıcık aklı olan bilir ki YGS sınavlarında herhangi bir öğrenciyi herhangi bir kimse, bu YÖK Başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı olsa bile kimse puanının başında bir yerden alıp bir yere vermesi mümkün değil.

Gizli belgeyi sen nasıl elde ettin?

Bunu herkes bilir. Yani bu ülkede standart akla sahip herkes bilir. Peki biri birisine bir şey söyleyecekse mail mi atması gerekir. Ayın 10'unda öğrendim ben. Hemen avukata talimat verdim. Suç duyurusunda bulunalım, bunlar bulunsun. Tekrar devam edilmesi üzerine çıkıp basın toplantısı yaptım. Bekledim ki bunu söyleyen kişi, 'biz de yanıldık, yanılgıya düştük, bundan zarar gören kim varsa kusura bakmasın" desin. Özür sözünü de kullanmasın. Niye şimdi açıklıyor. Ben şimdi öğrendim. Kardeşim benim işim gücüm var, benim işimi bırakıp onun peşinde gidecek halim yok.

Madem bu sorgulanıyor. Ben de soruyorum. Bir savcılık işlemi çerçevesinde elde edilen bir şey değil mi bu mail? Dolayısıyla ÖSYM Başkanının mailine bakılmış oradan bulunmuş. Savcılık hazırlık soruşturma tahkikatı gizli değil mi?, Gizli. Sen bunu nereden elde ettin? Nasıl elde ettin? Kimden elde ettin? Sen açıkla. Doğrudan sahte de olsa benim ismim kullanılıyor benim maili elde etmem çok doğal. Burada ben baktım ki kurgu, böyle olunca, servis yapılmaya çalışılınca bütün o başlangıçtaki iddialar bir servis diye düşünüyorum."

Yazıcı, YGS sınavının iptal edilip, edilmemesi ile ilgili ise "O benim işim değil " diye konuştu.