”Seçim ihtimali yabancı yatırım kararını etkilemez”
Citigroup'un Türkiye Hisse Senetlerinden Sorumlu Yöneticisi Soner İnanç, Türkiye'nin önündeki en önemli riskin enflasyon olduğunu bildirdi
İSTANBUL – Yurt dışındaki kurumsal yatırımcıların Türkiye'ye günlük yatırım yapmadığını belirten Citigroup'un Türkiye Hisse Senetlerinden Sorumlu Yöneticisi Soner İnanç, erken seçim gibi kısa dönemde politik tarafta yaşanan belirsizliklerin yatırım kararını çok etkilemeyeceğini söyledi.
Politik stabilite olduğu müddetçe Türkiye'nin mevcut politikalarla 12 ila 24 ay içinde yatırım yapılabilir not seviyesine ulaşacak durumda olduğunu belirten İnanç, Türkiye'nin önündeki en önemli riskin enflasyon olduğunu vurguladı.
İnanç, Türkiye'nin kabuk değiştirdiğini ve yıllarca süregelen yüksek faiz ortamından, reel faizin olabilecek en minimum seviyelere geldiği dile getirerek, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümeyi uzun vadede yakalayabileceği bir süreç içinde olduğunu anlattı.
Politik taraftaki gelişmelerin ekonomik tarafta elde edilen getirilerin devamı açısından en önemli faktörlerden biri olduğunu ifade eden İnanç, yurt dışındaki yatırımcıların Türkiye'deki politik gelişmeleri daha büyük bir resim içinde takip ettiklerini kaydetti.
İnanç, şu ana kadar Türkiye'nin elde ettiği ekonomik başarıların devamının politik stabilitenin devamıyla orantılı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Politik stabilite olduğu müddetçe Türkiye mevcut politikalarla 12 ila 24 ay içinde yatırım yapılabilir not seviyesine ulaşacak durumda. Bu aslında herkesin odaklandığı bir durum. Türkiye'nin ciddi bir kabuk değiştirmesi var. Türkiye'nin ileriye dönük beklentilerinin olumlu olması için geçmişten çok daha sebebimiz var.
"Enflasyon ve reel faizin kontrol edilebilir olması önemli"
Türkiye'de enflasyon artık kontrol edilebilir seviyede, buna paralel reel faizler kontrol edilebilir seviyede... Bu ikisi bir ülkenin uzun vadede sürdürülebilir büyüme politikaları açısından çok önemli. Yatırımcılar açısından da en önemli karar mekanizmalarından biri. Uzun vadede Türkiye'nin şu anda bulunduğu durum ve ileriye dönük beklentiler çok olumlu ve biz de bu olumlu görüşümüzü korumaya devam ediyoruz."
Soner İnanç, Türkiye'de yaşanan 2001 yılındaki krizden bankaların ders çıkarttığını vurgulayarak, Türk bankalarının 2009 yılında en iyi yılını yaşadığını, bunun da sebebinin çok sağlam bir mali yapıya kavuşması olduğunu ifade etti.
Yurt dışındaki kurumsal yatırımcıların Türkiye'deki politik gelişmelere tepkisinin çok daha geniş bir perspektiften olduğuna işaret eden İnanç, hiç kimsenin Türkiye'ye günlük yatırım yapmadığını, bunun için kısa dönemde politik tarafta yaşanan belirsizliklerin (seçim ihtimalinin) yabancı yatırım kararını çok etkilemeyeceğini dile getirdi.
"En önemli risk enflasyon"
İnanç, Türkiye'nin önündeki en önemli riskin enflasyon olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de enflasyonun nasıl bir yön izleyeceği çok önemli. Merkez Bankası şu ana kadar beklentileri çok iyi yönetti. Yatırımcıların şu anda merak ettiği Merkez Bankası'nın ne zaman faiz artıracağı. Bizim beklentimiz kurum olarak 2. çeyreğin sonuna doğru Merkez Bankası'nın faiz artırımına başlayacağı.
Piyasanın geneline bakıldığında ise üçüncü çeyrek hatta dördüncü çeyrek de diyenler var. Bu aradaki süreç fiyatlamalar ve yatırım kararını çok etkiliyor. Aynı sürece paralel olarak da dünyada faiz artırım sürecinin ne zaman başlayacağı da önemli" diye konuştu.
"2010 bankacılık hisseleri için karlı bir yıl olacak"
2010 yılının Türk bankacılık hisseleri için karlı bir yıl olacağını beklediklerini bildiren İnanç, faizlerin düşüşü ile beraber temettü dağıtan şirketlerin yatırımcıların tercihlerinde çok daha ön planda olacağını belirtti.
İnanç, Türkiye'de bugüne kadar bireysel ve kurumsal yatırımcılar için hisse senetleri piyasası çok tercih edilen bir yatırım aracı olmadığına işaret ederek, gelecek dönemde A tipi ve B tipi fonlarla Emeklilik fonlarının yüksek oranda büyümesinin kaçınılmaz olduğunu savundu.
Tevfik: Türk piyasaları büyümenin yüksek olacağı bir alan
Citigroup Global Hisse senedi Stratejistlerinden Hasan Tevfik de global hisse senetlerinde bir artış görüldüğünü bildirdi.
Tevfik, global olarak şirketlerin pozitif getiriler almaya başladıklarını belirterek, hisse senetlerinin yükselmeye başladığını ancak bu yükselmenin yavaş olduğunu dile getirdi.
2009 yılında gerçek anlamda hisse fiyatları arasında çok ciddi bir ayrım yapamadıklarını anlatan Tevfik, 2010 yılında ise bölgeler, ülkeler ve sektörler arasında bir ayrım yapabileceklerini ifade etti.
Tevfik, "Biz global hisse senedi piyasaları olarak 2010 yılında büyük getiri olacağını bekliyoruz. Yani burada yatırımcı olarak portföyünüze ekleyeceğiniz şeyler, hisse senedine girdim çıktım değil de o ülkede belli bir hisse senedine odaklanmak olabilir" diye konuştu.
Türkiye piyasalarının gelişmekte olan ve gelişmiş piyasalara göre nispeten daha cazip olduğunu vurgulayan Tevfik, Türkiye piyasalarının büyümenin daha yüksek olacağı bir alan olarak görüldüğünü işaret etti.
Tevfik, gelişmekte olan piyasaların geçmişteki krizlerden derslerini aldığını dile getirerek, o yüzden eskisi gibi çok fazla risk almadıklarını kaydetti.
Kazançlardaki duraklamanın 2007 yılının sonlarında başladığını ve 2009 yılının sonuna kadar devam ettiğini ifade eden Tevfik, gelecek iki yılda karlılıkların yüzde 60-70 arasında artacağını sözlerine ekledi.