Şanlıurfa, turizmde yeni yollar arıyor
ŞANLIURFA'DAN / Mutlu GÜNEŞ
Dünyanın ilk üniversitesinin kurulduğu tarihi Harran'ı, Kümbet evleri, Savaşçı Amazon kraliçelerinin dünyada benzeri olmayan mozaiklerinin yer aldığı Halepli Bahçe'si, Balıklıgöl'ü, Şuayp peygamberin yaşadığı Şuayp Şehri, Bazda mağaraları, Han-El Bağrur, Adem ile Havva'nın dünyaya geldiği yer olarak adlandırılan ve dünyanın en eski şehri olduğu bulgularına rastlanan Göbekli Tepesi ve sayamadığımız birçok değeri ile Şanlıurfa; hem inanç turizmini hem de kültür turizmini bir arada bulabileceğiniz bir şehir.
Hz. Adem'in Habil-Kabil meselesinden sonra Şam tarafından Şanlıurfa bölgesine göç ettiği ve burada yaşadığı tahmin ediliyor. Tarihi kaynaklarda Hz. Adem'in "Eden" diye bir yerde yaşadığı belirtiliyor. Ayrıca dünyaca bilinen yabancı kaynaklarda da bu bilgi geçiyor. İlk buğday tarımının da Şanlıurfa'da yapılması ve bunun da Hz.Adem tarafından gerçekleştirilmesinden dolayı herkese Şanlıurfa için "Sizin annenizin, babanızın evidir" deniyor. Halen Göbekli Tepe yakınlarında Edene adındaki köy de, bu kaynakları doğruluyor. Öte yandan Nuh tufanından sonra kurulan ilk 7 şehir arasında olan yörenin, bu ayrıcalığını da unutmamak gerek.
Peki, böylesine zengin bir potansiyele sahip Şanlıurfa, turizmde ne durumda, bacasız sanayi diye tanımlanan turizm pastasından yeterli payı alabiliyor mu?
Rakamlara baktığımızda, 2009 yılında kentte 383 bin turistin gecelediğini görüyoruz. Bu yılın ilk 4 ayında ise geçen yıla oranla yüzde 30 büyüme sağlanmış. Turizmciler, yıl sonuna dek geceleyen turist sayısının 600 bine yaklaşacağı öngörüsünde bulunuyor. Turist sayısındaki bu artış, umut veriyor.
Aynı zamanda Şanlıurfa Turizmini Geliştirme Derneği Başkanı olan turizmci Rahime Yaşar, turist sayısındaki artışı, son aylarda yapılan bazı etkinlik ve tanıtımlara bağlıyor. EMITT Fuarı'ndaki tanıtım standı, info gezileri ve turizm seyahat acentelerinin bölgeye davet edilmesi gibi etkinliklerin önemine dikkat çeken Yaşar, Türkiye Ziraat Kupası finalinin Şanlıurfa'da oynanması ve Türkiye'de ilk motorkros gösterisinin yine burada gerçekleştirilmesinin de turist sayısını artırdığını kaydediyor.
Kentin tuizm potansiyeli gözönüne alındığında bu artışın yetersiz kaldığını vurgulayan Yaşar, turist sayısının daha da artırılması için birtakım eksikliklerin giderilmesi gerektiği üzerinde duruyor. Şanlıurfa'nın 4 parkurda gezilecek bir il olmasına rağmen, turizmcilerin sadece iki parkurda kaldığını anlatan Yaşar, "1. parkur kent merkezinde, 2. parkur Harran'da geçirilirken, Han-El Bağrur Kervansarayı, Bazda Mağaraları, Şuayp şehri, Soğmatar gibi tarihi yerler gezdirilemiyor. Nedenlerinden biri, bu bölgelerdeki ulaşım sorunu ve turistlerin dinlenip nefes alabilecek bir mekânın olmayışı. Ayrıca Atatürk Barajı'nın gezdirebilmek için izin alınması gerekiyor. Bu nedenle uzun bürokrasi işine girilmeden, barajın heybeti görülmeden turistler seyir tepesinden bakarak dönüş yapıyorlar" diye konuşuyor.
İki parkurun dışındaki tarihi ve turistik bölgelerde, yöre halkının da kazanç elde edebileceği üzerinde duran Rahime Yaşar, "İnsanları 5 yıldızlı değil de, milyonlarca yıldızlı konaklama imkanları yaratabiliriz. Bunun için turistleri bölgeye özgü, Taht diye adandırılan ve uyumak için kullanılan ayaklı yer yataklarında konaklatabiliriz" önerisinde bulunuyor.
Gerçekten heyecan verici bir projenin başlangıcı olan bu öneriyi duyurması bize, kulak vermek ve yaşama geçirmek ise elbetteki kentin ileri gelenlerine düşüyor.