Sanica, Elazığ yatırımını büyütüyor
"Elazığ insanın sıcaklığını sevdik, yatırım kararımızı böyle aldık" diyen Sanica Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Fatinoğlu, kentteki yatırımlarının da hız kesmeyeceğini kaydederek, 100 milyon liraya ulaştıracaklarını müjdeledi.
Handan Sema CEYLAN
İSTANBUL - İstanbul'daki 3 boru fabrikasının ardından 2010 yılında ilk Anadolu yatırımını Elazığ'da gerçekleştiren Sanica Boru, buradaki yatırım düzeyini yeni tesisi ile 100 milyon liraya çıkarmaya hazırlanıyor. Elazığ'da iki tane birleştirilmiş fabrikası bulunan şirket, kente üçüncü yatırımını yapacak. Firma, kentin tanıtımına katkı sağlamak için de, bu yıl Süper Lige çıkan Elazığspor'a isim sponsoru olmuştu.
"Grup olarak bizde Elazığ sevgisi oluştu" diyen Sanica Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Fatinoğlu, kente yatırım yapma ve futbol kulübüne destek olma süreçlerini DÜNYA'ya anlattı. Gruplarının banyo, ısı ve boru alanında faaliyet gösterdiğini anımsatan Fatinoğlu, İstanbul Beylikdüzü'ndeki fabrikalarında temiz su boruları, atık su boruları, kaynaksız boru gruplarını ve ek parçalar gibi boru sektöründe çok geniş bir ürün yelpazesiyle üretim yaptıklarını belirterek, "Bir de yeraltı boru grupları var. Kanalizasyon, telefon ve elektrik kablolarının geçeceği borular da bu grubu oluşturuyor. Yer altı boru gruplarının olduğu bu yerde de koruge boru grupları var. P80ve P100 borular var. Bunlar hacimli havaleli bir ürün grubu. Onların üretimini yaptıktan sonra geniş alanlarda, bahçelerde depolamanız gerekiyor. Bunun için İstanbul'da maliyeti çok yüksek çılgın bir depolama alanı almanız gerekir. Geniş ve açık alanlara olan ihtiyacımız ile nakliye maliyetini azaltmak için Anadolu'da bir üretim yeri arayışına girdik. Bu yatırım için Elazığ'ı tercih ettik" diye konuştu.
Kente yatırım kararı almalarında organize sanayi bölgesi (OSB) ile havaalanının karşı karşıya olmasının etkili olduğunu anlatan Fatinoğlu, "Elazığ'a günde 6 uçak var. Sabah gidip akşam dönebiliyorsunuz. Gösterilen zemin, fabrika yapımına uygun, iklim yumuşak. Elazığ, teşvikte 4'üncü bölgede, çok cazip değil" diyerek, "Ama yatırım kararımızda önemli nokta, vali, belediye başkanı, üniversite ve OSB gibi yerel dinamiklerin bizi ikna etmesi oldu. Elazığ insanın sıcaklığı sayesinde oraya yatırım yaptık" şeklinde konuştu. Elazığ'da adeta iki tane birleştirilmiş fabrikaları olduğunu dile getiren Fatinoğlu, şimdi de üçüncü yatırımı yaptıklarını aktardı. "Boru grubunun Elazığ'daki yatırımı 100 milyon lirayı geçecek" diyen Fatinoğlu, "Elazığ'ı sahiplenme içindeyiz orada kadromuz da oluştu. Şimdi diğer üreticilerin de kullanabileceği akredite laboratuvar kuruyoruz. Buradan Karadeniz'e, Güney'e, Doğu'ya ve Ankara'ya kadar bütün bölgelere mal sevkiyatı yapabiliyoruz. Ayrıca ihracata da ürün yolluyoruz" ifadesini kullandı.
En iyi tanıtımı futbol ile yapabileceğimize inandık
Elazığ'ın aynı zamanda turizm olarak da önemli bir potansiyeli olduğunu kaydeden Ali Fatinoğlu, "Mesela turizmde bir Harput var, şehre yakın iki göl var, şehir çok yeşil. Şehirde 25 bin üniversite öğrencisi var, huzurlu bir şehir. Elazığ'ın bütün bu güzel özellikleri bilinmiyor" diyerek, "Şehrin tanıtımının zayıf olduğunu gördük, en çok katkıyı futbol takımıyla sağlayabileceklerini düşündük. Şehrin ileri gelenleri de bunu isteyince, Sanica Boru olarak spora destek sağladık" şeklinde konuştu. Fatinoğlu, şöyle devam etti: "Yönetim kurulu toplandı ve Elazığspor'un ismi tamamen değişti. Böylece kulüp Sanica Boru Elazığspor adını aldı. Süper Lige yeni çıktığımız için bir bocalama var ama yarıştan kopmadık. Önümüzdeki günlerde takım daha güzel işlere imza atacak. Onurair da Elazığ'a yeni başlattığı uçuşları için uçağının adını Sanica Boru Elazığspor koydu. Sanayicilerin bulundukları bölgeyi sahiplenmesini ve bir eser bırakması gerektiğine inanıyorum. Bunun için İstanbul'da fabrikalarımızın bulunduğu yere babamız Abidin Nesimi Fatinoğlu'nun ismini taşıyan bir meslek lisesi yaptık ve Milli Eğitim'e devrettik. Bu lisede, Mekaktronik, Plastik, Lojistik ve Grafik bölümleri olacak. Lisemiz ilk öğrencilerini bu yıl aldı."
100 metreden aşağı düşen suyu 'sessiz' taşıyor
Boru grubundaki diğer üretimlere de dikkat çeken Fatinoğlu, kırılmaz ve sessiz atık su borusu ürettiklerini kaydederek, "Lavaboda, klozette, yağmur oluğunda kullanılan atık su boruları PVC kökenliydi, bu da kanserojen bir maddedir, yandığı zaman kokuyla insanı zehirler, kırılır ve ses yapar. Şimdi biz piyasanın istediği PVC borularının alternatifi PP'yi de üretmeye başladık" diye konuştu. Büyük binalarda sesin problem olduğunu kaydeden Fatinoğlu, şunları söyledi: "Bir üst kattaki komşunuzun rezervuarının dolma sesini akşam evde bir alt kattan duyarız. Biz şimdi atık su borusunda her iki sıkıntıyı da ortadan kaldırdık. Kırılmaz ve sessiz PP yapmaya başladık. Yüksek binalarda rezidanslarda atık suların 100 metreden aşağıya düştüğünü hayal edin. Hem kuvvet olarak aşağı muhteşem bir basınç hem de çok ciddi çarpmadan kaynaklanan bir ses yaratıyor, biz bu sıkıntıları önlüyoruz. Sektörde boruyu biraz kalınlaştırıp sessiz boru ürettiğini iddia edenler var. PP malzemenin arasına köpük denen bir sistem konulmalı ki sessiz olmalı. Almanya'dan biz üretimimiz için belge aldık, en son teknoloji ile sektördeyiz."
Macaristan ve İtalya'da kendi şirketleri ile satıyor
Macaristan ve İtalya'da iki tane şirketleri olduğunu, bütün ürün gruplarındaki ürünleri kasabalara kadar bu şirketler aracılığıyla dağıttıklarını anlatan Fatinoğlu, "Bu sayede distribütör ve bayilere bağlı kalarak değil ülke geneline hitap etmiş oluyoruz. Daha güçlü bir pazarlama ağına sahibiz" dedi. Pazarın isteklerini de bu sayede daha kolay anladıklarını aktaran Fatinoğlu, "Macaristan'dan bize ısrarla ek parçaların olmadığı boru grupları için talep geldi. Pex al pex denilen bu kaynaksız boru gruplarını da üretmeye başladık. Sektörümüze bu sayede katma değer ve yenilik getirdik. Katma değer yaratarak sahada var olacağımızın bilincindeyiz, sahada daha önceden var olan firmalarla aynı üretimi yaptıktan sonra yol alamazsın" diye konuştu.
Rakip Çin'i şimdi pazarımız olduğu için seviyoruz
Isı grupları içinde panel radyatör tesisleri olduğunu bu alanda Türkiye'deki bir numaralı üretici olduklarını aktaran Ali Fatinoğlu, "Bu yıl yüzde 30 kapasite artırdık. Önümüzdeki yıl da yüzde 30 kapasite artıracağız. Bir sonraki sene ise büyük bir yatırımla kapasiteyi yüzde 100 artırmayı düşünüyoruz. 25 yıllık gruplarında toplam 850 kişiyi istihdam ettiklerini anlatan Fatinoğlu, "Bu seneyi grup olarak yaklaşık 200 milyon liralık bir ciro ile kapatırız. Kapasite artışımız olacağı için 2013'te bu rakamın çok üstüne çıkacağımıza, iki katı bir ciro elde edeceğimize inanıyoruz" dedi. Rusya, Türki Cumhuriyetler, Latin Amerika, Amerika'nın önemli pazarlar haline geldiğini kaydeden Fatinoğlu, en parlak pazarın Çin olduğunu "Çin'deki zengin Çin malını kullanmıyor. Eskiden ucuz ürün getirdiği için rakip olarak sevmediğimiz Çinli'yi şimdi pazarımız haline geldikleri için seviyoruz" sözleri ile ifade etti.
Obama'nın teşekkür ettiği Hüseyin Nesimi'nin torunu
Dedem Hüseyin Nesimi, Galatasaray Lisesi'ni sonrasında da Mülkiye'yi bitirmiş. Diyarbakır Lice'de kaymakam olarak görev yaparken, 1915'te tecir yapılması kararı alınmış. O dönemde dedem Ermenilerin kötü muamele görmesine ve yağmalanmalarına izin vermediği için çeteler tarafından öldürülüyor. Obama'nın her yıl yaptığı 24 Nisan konuşmasında canlarını vererek, insanları koruduğu için tarih önünde teşekkür ettiği 10 kişiden biri benim dedem. Dedem öldüğünde babam 4 yaşında, canlarını kurtarmaya çalışıyorlar, bir at arabasına binerek, İstanbul'a geliyorlar. Büyük bir yoksulluk için de mücadele veriyor babamÖ İstanbul Erkek Lisesi'ne gidiyor, çok başarılı bir öğrenci olduğu için İstanbul Teknik Üniversitesi'ni bitiriyor. Babam Abidin Nesimi Fatinoğlu, hep bir düşünce insanı oldu. Biz de memur bir ailenin çocukları olarak okuduk. Ben Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni bitirdim, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde yüksek lisans yaptım. 1987 yılında şirketi kurmuş olmamıza rağmen 1993'e kadar memur çocuğu olmanın etkisiyle dışarda maaşla çalıştım. Şimdi üçüncü kuşağımız da işe katıldı. Yönetim Kurulu Başkanı olan ağabeyimin, iki çocuğu Uğur ve Emre de iş başında.