Sanayiciye göre 2012, beklendiği kadar zor olmayacak
İSO Başkanı Küçük "Küresel ekonomide, sermaye akışını radikal biçimde etkileyecek gelişmeler yaşanmadığı takdirde, 2012'de büyümede öngörülen orana yakalanabileceği gibi, daha yüksek oranlar bile söz konusu olabilir " dedi.
İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, son yıllarda kaynak girişi devam ettiği sürece Türkiye'de büyümenin sürdüğünün görüldüğünü belirterek, "Küresel ekonomide, sermaye akışını radikal biçimde etkileyecek gelişmeler yaşanmadığı takdirde, 2012'de büyümede öngörülen oran yakalanabileceği gibi, hatta daha yüksek oranlar bile söz konusu olabilir. Kısaca, 2012, ekonomide beklendiği kadar zor bir yıl olmayabilir" dedi. Küçük, 2012'de üretimi olumsuz etkileyebilecek bazı risklerin olduğuna da dikkat çekti.
Küçük, 'İSO Ekonomik Durum Tespit Anketi 2011-2' çalışmasının sonuçlarını ve 2012 ilk yarı beklentilerini açıkladığı basın toplantısında, verilere göre 2011 ikinci yarısında imalat sanayi üretim ve ihracat artışında 2011 ilk yarıya kıyasla nispi bir yavaşlamanın sözkonusu olduğunu söyledi.Bu eğilimin, GSYİH ve sanayi üretimi verilerine altı aylık dilimler itibarıyla bakıldığında da gözlendiğine işaret eden Küçük, "Ancak ikinci yarıdaki nispi yavaşlamaya rağmen, üretim ve ihracat artışı yıl boyunca devam etmiş ve 2011'i yüzde 8'i aşan bir büyüme oranı ile kapatmamız neredeyse kesinleşmiş durumda. Şimdi önümüzdeki mesele, zor geçeceği yönünde tahminler yapılan 2012'de de büyümeyi devam ettirebilmek." dedi.
Üretimi etkileyecek riskler var
Küçük, ekonomik programda 2012 için büyüme öngörüsünün yüzde 4 olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Bu noktada şunu hatırlatmalıyız ki, son yıllardaki tablo, kaynak girişi devam ettiği sürece Türkiye'de büyümenin sürdüğüne işaret etmekte. Dolayısıyla, küresel ekonomide, sermaye akışını radikal biçimde etkileyecek gelişmeler yaşanmadığı takdirde, 2012'de büyümede öngörülen oran yakalanabileceği gibi, hatta daha yüksek oranlar bile söz konusu olabilir. Kısaca, 2012, ekonomide beklendiği kadar zor bir yıl olmayabilir." Küçük, iyimser bulunabilecek bu yaklaşımın ötesinde, 2012'nin, talebin yavaşlaması, faiz oranlarının artış eğilimine girmesi, kurlardaki yukarı doğru hareketin devam etmesi gibi, üretimi olumsuz etkileyebilecek bazı riskler taşıdığının da açık olduğunu kaydetti.
Sanayiye büyük görev düşüyor
2001 krizi sonrasında da, küresel kriz sonrasında da büyümenin tetikleyicisinin sanayi olduğu hatırlatmasında bulunan Küçük, önümüzdeki bu kritik süreçte de sanayiye büyük görev düştüğünü söyledi. Küçük, "2012'yi kazanmak için yapılması gereken, sanayimizin mücadelesine destek vermek ve rekabet gücünü artıracak adımları süratle atmaktır. Öte yandan, 2011'de Türkiye büyümede dünyada en ön sıralarda gelirken, cari açığın GSYİH'ya oranında da en başlarda yer almıştır. Dolayısıyla, 2012'de, sadece sürdürmeyi değil büyümeyi mutlaka daha sağlıklı zemine taşımayı da hedeflemeliyiz" dedi.
Kur beklentisi 1.75
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Küçük, kur beklentisinin yıl ortalaması olarak 1.75 (dolar) civarında seyredeceği öngörüsünün giderek ağırlık kazandığını söyledi. Küçük, 2012'nin taşıdığı risklere rağmen öngörülen büyüme rakamlarına ulaşabileceklerini hatta hatta geçebileceklerini ifade ederek, "Ancak bazı riskler taşıdığı da çok açık. Büyümenin lokomotifi sanayi sektörü. Türkiye'nin istihdam sorununu çözmesi ve gelişmişlik farkını kapatabilmesi için her yıl yüzde 7-8 seviyesinde büyümesi gerektiği mecburiyeti var. Bu nedenle sanayinin önündeki engellerin kaldırılması bizim için önemli. Cari açık sorununu da sağlam zemine taşıyarak büyümeyi hedefleyebilmeliyiz. Yapısal dönüşüm reformlarını da bir an önce gerçekleştirmeliyiz" dedi.
Yeni Çek Kanunu'nda hapis cezasının kaldırılması konusunda da Küçük, geçmişten bu yana İSO'nun görüşünün "ekonomik suça ekonomik ceza" olduğunu, bunu bugün de devam ettirdiklerini söyledi. Küçük, "Çek Yasası'nda hapis cezasının kalkmasına ilke bazında karşı değiliz. Ticaret yapmanın birtakım riskler içinde olması doğal. Ama bunları da minimize etmek, ekonomi yönetiminin, hükümetlerin görevi. Neler yapılmasına ilişkin hükümete verdiğimiz görüşler var" diye konuştu.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) şirketlerinden borç alan ortaklara hapis cezası getirilmesi ve mali tabloların internette yer alması konusunda da Küçük, Çek Yasası'nda hapis cezası kaldırılırken TTK'da hapis cezasının getirilmesinin çelişki olduğunu vurguladı.
TTK'nın çok olumlu bir adım olduğunu, söz konusu cezanın kalkacağı görüşünü taşıdıklarını ifade eden Küçük, tartışılan noktaların kaldırılacağına inandığını söyledi.
Tüm göstergelerde azalış
İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2011 yılı ikinci yarısına ait Ekonomik Durum Tespit Anketine göre, tüm temel göstergelerde artış bildiren işletmeler oranı, 2011 ilk yarıya göre azalırken, azalış bildiren işletmeler oranı arttı. Anket sonuçlarına göre, 2011 ilk yarısından 2011 ikinci yarısına göre artış bildiren işletmelerin oranı üretimde yüzde 59.9'dan yüzde 53.6'ya, iç satışlarda yüzde 56'dan yüzde 53'e, dış satışlarda yüzde 45.3'ten yüzde 43.7'ye, yeni siparişlerde yüzde 55,1'den yüzde 47.9'a, istihdamda ise yüzde 39.7'den yüzde 39.4'e geriledi.
Azalış gerçekleştiğini bildiren işletmelerin oranı ise üretimde yüzde 13.1'den yüzde 19.3'e, iç satışlarda yüzde 15.6'dan yüzde 19'a, dış satışlarda yüzde 22.7'den yüzde 25.5'e, yeni siparişlerde yüzde 16.5'den yüzde 20.2'ye, istihdamda yüzde 17.1'den yüzde 21.7'ye yükseldi.
Ankette tüm temel göstergelerde artış bildiren işletmeler oranı, 2011'in ilk yarısına göre azalırken, azalış bildiren işletmeler oranı arttı. 2011 ikinci yarısında ilk yarıya göre tüm temel göstergelerde sorun yaşayan işletmelerin oranının önemli ölçüde arttığı dikkati çekti.
İşletmeler 2012 ilk yarısı için iyimser
Anketin beklentiler bölümünde işletmelerin 2012 yılı ilk yarısının tüm göstergelerde 2011 ikinci yarıya göre daha olumlu geçmesi bekleniyor. 2012 ilk yarıda, üretimlerinde daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 14.5, iç satışlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 16.7, dış satışlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 18.5, yeni siparişlerinde daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 14.5 ve istihdamlarında daralma bekleyen işletmelerin oranı yüzde 14.1 oldu.
Kriz dönemlerinde oldukça düşük değerler alan üretim endeksi, 2011 ilk yarısında 146.9'a yükselirken, ikinci yarıda nispi bir düşüşle 134.3'e geriledi. 2011 ikinci yarıda üretim endeksi, küçük ölçeklilerde 132,2, ortalarda 141,9 ve büyüklerde 127,1 oldu. Tüm ölçeklerde 2011 ikinci yarı gerçekleşmeleri, 2011 ilk yarı gerçekleşmelerinin altında gerçekleşti. İç satışlar endeksi kriz dönemindeki düşük değerlerinden sonra, 2011 ilk yarıda 140.4'e yükseldi, 2011 ikinci yarısında ise 134'e geriledi. Dış satışlar endeksi 2011 ilk yarısında 122.5'e çıkarken, ikinci yarısında ise 118.2'ye düştü.
İstihdam ve siparişler azaldı
Anket sonuçlarına göre, 2011 ikinci yarısında yeni siparişler endeksi küçük ölçekli işletmelerde, 120.3, ortalarda 141.6 ve büyüklerde 123.6 oldu. Tüm ölçeklerde, 2011 ikinci yarı yeni sipariş endeks değerleri 2011 ilk yarıya göre daha düşük gerçekleşti.
Ankete göre, kriz sırasında oldukça düşük seviyelerde gerçekleşen istihdam endeksi 2011 ilk yarısında 122.6 iken, 2011 ikinci yarısında 117.7'ye geriledi. İşletme ölçekleri bazında istihdam endeksi en yüksek 122.9 ile orta ölçeklilerde görülürken, küçüklerde 113.2 olan endeks, büyük ölçeklilerde 121.3 olarak gerçekleşti. 2012 ilk yarıya yönelik istihdam beklenti endeksi ise 123.3 oldu. İstihdamda ölçeklere bakıldığında istihdam beklenti endeksi küçüklerde 117.9, ortalarda 132.3, büyüklerde 122.3 seviyesinde gerçekleşti.
2011 ikinci yarısnda, karlılıkta nispi artış
2011 yılı ikinci yarısında işletmelerin yüzde 34.2'si önceki yılın aynı dönemine göre kar oranlarının daha yüksek olduğunu belirtti. Bu oran, 2011 ilk yarısında yüzde 33 seviyesindeydi.
2011'in ikinci yarısında ilk yarıya göre kar oranlarında düşüş yaşadığını belirtenlerin oranı yüzde 27.1'den yüzde 25.3'e gerilerken, zarar ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 7.4'ten yüzde 9'a yükseldi. Geçen yıl ikinci yarıda ilk yarıya göre zarar ettiğini belirtenlerin oranında 1.6 puanlık bir artış gerçekleşti. 2011 yılı ikinci yarısında geçen yılın aynı dönemine göre kar oranlarının daha düşük olduğunu veya zarar ettiklerini belirtenlerin toplamı ise yüzde 34.3 ile bir önceki döneme göre fazla değişmedi.
1 numaralı sorun işsizlik, cari açık 5. sırada
Ankete katılan işletmelerin yüzde 47.2'si 2011 yılı ikinci yarısında yatırım yapmadıklarını belirtirken, yatırım yapmayan işletmeler oranının 2011'in ilk yarısında yüzde 49.9 olduğu dikkate alındığında bu noktada "küçük bir iyileşme" olduğu gözleniyor.
Anket katılımcıları arasında Türkiye'nin temel sorunlarının arasında yüzde 18.7 ile "işsizlik" ilk sırada yer alan sorun olurken, bu sorunu eğitim, ithalata dayalı büyüme ve kayıt dışı ekonomi, haksız rekabet ortamı takip etti. Cari açık sorunu ise yüzde 11.1'lik payla beşinci sırada yer aldı.
'Umutluyum, TTK'da sakıncalı maddeler değiştirilecek'
Tanıl Küçük, "TTK yürürlüğe girmeden önce tartışılan maddelerin değişmesi gerekiyor" dedi.
Yasanın hazırlanması sürecinden beri TOBB'un bu işin içinde olduğunu ancak 1.535 maddelik bir kanunda tek tek bütün maddeleri görüşmenin zor olduğunu ifade eden Küçük, "Kanun bütün halinde ittifakla geçti. Sakıncalı maddeler, şimdi tartışılan maddeler o zaman da biliniyordu ama yol boyu düzeltileceği görüşü hakimdi. Bu maddelerin değişeceğine umudum olduğunu ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
İhracat yapan işletme oranı yüzde 76.7
Anket sonuçlarına göre, 2011 ilk yarıda yüzde 76.7 olan ihracat yapan işletmeler oranı, 2011 ikinci yarıda değişmedi. İşletmelerin dörtte üçünden fazlasının ihracat yapabilmesi, sanayicinin dış pazarlardaki arayışınıve rekabet kapasitesine göstermesi açısından önem taşırken, ihracat yapan işletmeler oranı ölçekler itibarıyla incelendiğinde, 2011 ikinci yarıda çalışmaya katılan büyük ölçekli işletmelerin yüzde 91'inin, orta ölçekli işletmelerin yüzde 82.6'sının ve küçük ölçekli işletmelerin de yüzde 67.6'sının ihracat yapabildikleri görülüyor.
İşten çıkarılan sayısında artış
Anket sonuçlarına göre, 2011 ikinci yarısında, işten çıkarılan çalışanların toplam çalışanlara oranı artış gösterdi. Toplam işletmelerde işten çıkarılmak zorunda kalınanların toplam çalışanlara oranı, 2011 ilk yarıda yüzde 5.7 düzeyindeyken, bu oran 2011 ikinci yarısındada yüzde 6'ya yükseldi.
Anket kapsamında tartısız ortalama kapasite kullanım oranı, 2011 ilk yarıda yüzde 66,7 iken, 2011 ikinci yarıda bu oran yüzde 67,7'ye yükseldi. 2011 ikinci yarıda kapasite kullanımında nispi bir iyileşme eğiliminin olduğu görüldü. Ortalama kapasite kullanım oranı ölçekler bazında incelendiğinde, ölçek büyüdükçe oranın da arttığı gözlendi.