Sanayici, 2011'i parlak görüyor
Seçimlerin ekonomiyi etkilemeyeceğini düşünen sanayiciler 2011 için önemli bir risk görmezken, tek endişe kaynağı olarak sıcak paranın yarattığı kur riskini gösteriyorlar.
Volkan ÖZSOY
İSTANBUL - Türk sanayicisi, 2011'e oldukça iyimser giriyor. Krizin ardından hızla toparlanıp, üretim ve satışlarını artırarak, oldukça iyi bir yıl geçiren sanayici, önümüzdeki yıl için de son derece iyimser bir tablo çizdi.
DÜNYA'ya görüş bildiren İstanbul Sanayi Odası'nın üyeleri, 2010'un hemen tüm sektörlerde yüz güldüren bir yıl olduğunu vurgularken, gelecek senenin bu yıldan çok daha iyi olacağı öngörüsünde bulundu. Gıdadan makineye, ambalajdan deriye ve elektronikten inşaata kadar hemen tüm sektörlerin temsilcileri, iş kollarındaki büyümenin 2011'de artarak devam edeceğini vurguladı. Sanayiciler, önümüzdeki yıl global ekonomideki belirsizliğe rağmen, kendi sektörleri ve Türk ekonomisi açısından büyük riskler görmediklerini bildirdi. Krizle birlikte daralan ve daha da daralması muhtemel geleneksel dış pazarları, ekonomi için bir tehlike olarak algılamayan sanayiciler, alternatif ihraç pazarlarına yönelerek, bu riskin azalmaya devam edeceğini dile getirdi. İşte, DÜNYA'ya 2010'u ve gelecek yılla ilgili beklentilerini anlatan üretimin aktörlerinin söyledikleri:
İŞ DÜNYASINDAN İYİMSER TABLO
Bu yıl kemerler sıkılacak
Necdet BUZBAŞ - Gıda: 2011, geçmiş yıllardan farklı olacak. Krizde dünyada basılan para, likidite fazlasıyla hareket gözlendi. Bu önümüzdeki yıl biraz kısılacak, dünya genelinde kemer sıkma politikaları ön plana çıkacak. Bizim sektörün geleneksel pazarları da bundan etkilenecek. Bu nedenle sektör hiç vakit kaybetmeden yeni pazarlar bulmak zorunda. En büyük alternatif pazar olarak da Afrika'yı görüyorum. Ancak Çin ve Hindistan gibi ülkelerde gelişme devam edeceği için buğday, mısır, soya gibi gıda hammaddelerine olan talep artarak, fiyatlar oynak hale gelecek. Bunları ithal edip, nihai ürüne dönüştüren firmalar için riskler ortaya çıkacak ve dolayısıyla bu da enflasyonda bir miktar yukarı yönlü baskı yaratacak. Bunu fiyatlara yansıtamazlarsa, karlılıklar düşecek ve yatırımlar azalacak, buna bağlı olarak istihdamda canlanma olmayacak.
En büyük risk döviz kurları
Ülkü BÜYÜKGÖNENÇ - Basım ve yayın: Tüketim gelişip, çarklar döndükçe, bizim sektör de buna paralel olarak canlanır. Sanayide şu an gözle görülür bir büyüme var. Bu bize ve halkımıza istihdam artışı yönünde bir umut veriyor. İstihdam arttığında da alışveriş çoğalacak. Biz önümüzdeki yılın daha iyi geçeceğini düşünüyoruz. Ancak 2011'le ilgili en büyük risk olarak döviz kurlarını görüyorum. Bunun dışında istihdamdaki yükler, yeni personel alımlarını engelliyor. Bu da bizi düşündürüyor. Eğer hükümet bizim gibi vergisini, primlerini zamanında ödeyen firmalar için ilave bir teşvik çıkarırsa, biz de daha fazla istihdam yaratırız.
Sıcak para geri dönebilir
Andon AREKELYAN - Bakır alaşımları ve diğer demir dışı metaller: 2011 yılı için en büyük risk sıcak paranın tersine göçü diye düşünüyorum. Eğer böyle olursa dolar 2 TL'yi geçecektir. Hükümetin mutlaka bununla ilgili tedbirler alması gerek. Bakır fiyatları şu an 9 bin 400 TL'ye çıktı. Bununla ilgili geleceği tahmin etmekse güç. Fiyatlar yukarı yönlü hareketini devam ettirip 10 bin TL'yi de geçebilir, 7 bin TL'ler civarında da seyredebilir ancak ben yine de sektörün büyümeye devam edeceğine inanıyorum.
Yine hızlı büyüme olacak
Ahmet BAYRAKTAR - Otomotiv yan sanayi: Otomotiv planlı, programlı çalışan bir sektör olduğu için bizim bir yıl sonra ne olacağımız önceden belli oluyor. Bizler taahhütlere çok önceden girip, siparişleri böyle alıyoruz. Bu nedenle 2011 yılında da bu yılki büyümenin aynısı yaşanacaktır. Risklere gelince; Türkiye'de belli bir istikrarı yakaladık ancak bu kez de dünyada ciddi bir belirsizlik var. Avrupa ve Amerika'daki belirsizlikler global dalgalardan ilk etkilenen sektör olan bize yansıyor. Dolayısıyla bizim karşılaşacağımız zorluklar, daha çok küresel pazarlar kaynaklı. Bizim için en büyük tehdit ise Eurodaki değer kaybı olacaktır.
Büyüme hedefin üstüne çıkar
Ayhan YAVRUCU - Isıtma ve soğutma sistemleri: Riskler ekonomide daima vardır. Ama ben önümüzdeki yıl için çok büyük bir risk görmüyorum. Kurlarda 1.65-1.75 bandında yapılacak bir düzeltme ile Türk ekonomisi çok daha iyi yerlere gelecektir. Ben kendi sektörüm dahil, tüm sektörlerde oldukça belirgin bir büyüme yaşanacağını ve yıl sonunda da hedeflerin üzerinde yüzde 6'lar civarında bir büyüme yaşanacağına inanıyorum.
MB rahat bırakılsın, risk yok
Armağan ŞAKAR - Elektronik: Elektronik 2010'da çok iyi bir yıl geçirdi. Ben önümüzdeki yıl için gerek sektörümde gerekse genel olarak ekonomide bir risk görmüyorum. Kaldı ki, seçimlerin de ekonomiyi etkilemeyeceği anlaşıldı. Dolayısıyla biz kendi işimize bakacağız. Kurlarda 1.60- 2.00 civarlarında seyretmesi halinde umulandan da daha iyi bir yıl geçiririz diye düşünüyorum. Merkez Bankası‘na bu konuda fazla baskı yapmayıp, rahat bırakmak lazım.
Tersine göç sürecek
Mehmet Nuri GÖRENOĞLU - Oluklu mukavva: 2011'de hiçbir alanda risk görmüyorum. Türkiye'nin sorunu işsizlik ve nitelikli eleman. Bu sorun nedeniyle fabrikalar tam verimli olarak çalışamıyor. Bununla ilgili çalışmalar da hükümet ve yerel yönetimler tarafından da çalışmalar yapılıyor. Şu anda sanayinin Marmara'dan Anadolu'ya tersine bir göç var. Artık Batı bölgelerinde sanayi yatırımı yapılmamalı çünkü bu atıl kapasite yaratıyor. Dolayısıyla Marmara Bölgesi'ne yatırım yapacak olanlar iki kez düşünmeli. Ambalaj sektörü geçen yıl çok olumsuz etkilenmedi ve bu yıl yüzde 10'un üzerinde büyüdü. Ancak sektördeki ‘ölçek' sorunu mutlaka halledilmeli.
En büyük sorun işsizlik
Zelal KIRMIZITOPRAK - Deri: Deri sektörü iç ve dış pazarlarda belirgin bir ivme kazandı. Ben önümüzdeki yıl da bu büyümenin devam edeceğini düşünüyorum. Belki fiyatlar çok yükseldiği için ihracatta aşırı bir büyüme kaydedilmeyebilir ama bunu da perakendenin büyümesi sayesinde iç pazar telafi edecektir. Önümüzdeki yıl en büyük sorun olarak işsizliği görüyorum. Çok genç bir işgücümüz olmasına karşın, eğitimsiz, belli bir dalda branşlaşmamış bir iş gücümüz var. Bunların bir an önce istihdama kazandırılması gerek.
%15'ten fazla büyürüz
Hasan BÜYÜKDEDE - Makine: Makine sektörü bu yıl yüzde 15'ten fazla büyüyecek. Sektörümüzün bu yılki ortalama büyümesi de son derece iyi gidiyor. Geçen ay yüzde 11.8 büyüdüğümüz belirlendi. Sektöre gelen sipariş ve taleplerin yoğunluğu bunu gösteriyor. Ben Türk ekonomisinde önümüzdeki yıl için fazlaca bir risk görmüyorum. Global belirsizlik ve çalkantıya rağmen, Türkiye önümüzdeki yıl daha da fazlı sıçrama kaydedecek.
Doğrudan yatırıma teşvik
Kenan BAYTAŞ - Boya: Sektörümüz bu yıl inşaata bağlı olarak yüzde 15 civarında büyümesine rağmen, maalesef arz fazlası nedeniyle karlılıklarda büyük sıkıntı yaşıyor. Türkiye'de şu anda 600 bin ton tüketime karşılık, 900 bin tonlar civarında bir üretim var. Bazı firmalar zararına satış yapıyorlar. 2011'de en büyük risk sıcak para. Şu anda elinde döviz tutan belli bir grup, dövizin yükselmesini bekliyor. Onlar bu artışla içeriye girip TL'ye, daha sonra tekrar dövize dönerek, paradan para kazanmaya devam edecekler. Bu paralar da yatırıma, istihdama dönüşmeyecek. O yüzden mutlaka doğrudan yatırımların teşvik edilmesi şart.
Konutta arz fazlası var
Engin KEÇELİ - İnşaat: Önümüzdeki yıl Türk ekonomisi lokomotif sektörü olan inşaatla büyümeye devam edecek. Ancak sektördeki en büyük sorun çok fazla konut arzı olması. Konut kredileriyle ilgili alınan tedbirler sayesinde bu sorunun da azalacağını öngörüyorum. Bana göre doğru lokasyonda doğru yatırım yapan inşaatçı kazanmaya devam edecek. Dünyada şu anda kıran kırana kur savaşları yaşanıyor ama alınan önlemlere bunun bizi fazla etkilemeyeceğini düşünüyorum. Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi, aldıkları tedbirlerle bizi dış risklere karşı koruyor. Hatta piyasalar seçimi dahi satın aldı. Ben, ‘2011 çok iyi geçer, ama 2012'ye dikkat' diyorum.