Şam, petro-kimya sanayide yatırım bekliyor
ŞANLIURFA'DAN / Mutlu GÜNEŞ
Halep'in ardından bugünkü yazımda Şam'a yaptığımız ziyaretten bahsedeceğim. Suriye'nin başkenti Şam, Türk işadamları için önemli bir yatırım kenti durumunda. 4 milyon nüfusa göre inşa edilmiş şehrin nüfusu, şu sıralar gelen turistlerle birlikte 9 milyonu buluyor. 4 milyonluk kent yerleşim planında 9 milyon insanın yaşaması, bize bu kentin ihtiyaçları hakkında yeterli ipuçlarını veriyor. Şam'da, sanayiden tutun yeni yerleşim alanlarına, yollardan otele kadar birçok yatırıma gereksinim duyuluyor.
Elindeki petrolü işlemek isteyen başkent, petrokimya sanayi dallarının birçoğuna ev sahipliği yapmayı hedefliyor. Petrol rafineri ürünleri ve doğal gazdan başlayarak plastikler, lastik ve elyaf hammaddeleri ile diğer organik ara malları üreten; ambalaj, elektronik, otomotiv, inşaat, tekstil ve tarım gibi birçok sektöre girdi sağlayan bu sanayi dallarında, Türk yatırımcılar bekleniyor. Şam Sanayi Odası genel Sekreteri M. Ayiman Maoulawi, Türk ve Suriyeli işadamlarının işbirliğiyle, büyük bir sinerji ortaya çıkabileceğini, karlı yatırımların hayata geçirilebileceğini vurguluyor. Şam Ticaret Odası Başkanı Mohammed Ghassan Al -Qallaa da, Suriye'de üretilecek ürünün 200 milyon nüfuslu Arap ülkelerine gümrüksüz ihraç edilebileceğine dikkat çekiyor.
Türk yatırımcıları bölgeye davet eden Qallaa'ya, "Türk yatırımcıları burada yatırım yaptıklarında avantajları ne olacak?" diye sorduğumda verdiği cevap hayli ilgi çekiciydi. Suriye'de üretilecek herhangi bir ürünün, üzerinde "Made in Suriye" yazması durumunda Ortadoğu'daki tüm Arap tüketicisine gümrüksüz gidebileceğini anlatan ve ardından Avrupa'da bile bu kadar büyük pazar payı olmadığını belirten Qallaa, "Türk kardeşlerimiz Ortadoğu'daki bu yatırım fırsatlarından mutlaka yararlanmalı" çağrısında bulunuyor.
Suriye'de üretilen tarımsal zirai maddelerin mamül hale getirilmesi konusundaki eksikliğin giderilmesi durumunda tüm dünyada ciddi bir pazar payına ulaşılabilir. Örneğin şu an Suriye zeytin üretiminde dünyanın 4. ülkesi konumunda. Zeytin bu bölgedeki sanayicilerin yeteri kadar işleyemedikleri, pazara hazırlayamadıkları bir ürün. Türkiye'deki zeytincilik deneyimleri, sınır komşumuzla paylaşılır ve işbirliği ortaya konursa, zeytincilikte dünya pazarında söz sahibi olunabilir.
Suriye'nin ihracatı Türkiye'nin ihracatı kadar değil. Bu, iki ülke arasındaki nüfus ve üretim hacminden kaynaklanıyor. Şam'daki bürokratlar, iki ülke arasında hedeflenen 5 milyon dolarlık ticaret hacmine, Türk yatırımcıların bölgeye yapacakları yatırımlarla daha çabuk ulaşılacağına dikkat çekiyor.
Şam'daki temas ve incelemelerim sırasında, Halep'te olduğu gibi, Şam'da da Türk sevgisinin doruğuna ulaştığını görme fırsatını buldum. Suriyeli vatandaşların Türk mallarına yönelik yoğun ilgisi, Türkleri ülkelerine yatırıma davet etmesi sadece bürokratlarca değil, halk tarafından da dile getiriliyor. Şam'da Emevi Camii'ne giderken, Kapalı Çarşı'dan geçerken, Türk turistlerin konuşmalarına şahit oluyorsunuz. Vizelerin kalkmasıyla başlayan turist akını, öyle bir noktaya gelmiş ki Şam Kapalı Çarşı'da dolaşırken kendinizi İstanbul Kapalı Çarşı'daymış gibi hissedebilirsiniz. Vizelerin kalkması kadar her iki ülke arasında yapılan anlaşma gereği turizm yolları adında gerçekleştirilen yol düzenlemesi de, turizm açısından en az vize kadar etkili olmuş görünüyor.